Konukseverlik

Kavram Sosyoloji

Son yıllarda yaşanan iç savaşlar ve bölgesel çatışmaların bir sonucu olarak gelişen zorunlu göç ve göçmen olgusu, ev sahibi ve misafir arasındaki ilişkileri küresel gündemin öncelikli konusu haline getirdi. Bu iki olgu arasındaki rol ve fonksiyonları tanımlayan konukseverlik kavramı, konuklarını iyi ağırlayan, kendisine konuk gelmesinden hoşlanan, misafirperver olma durumu olarak tanımlanmaktadır. Konukseverlik kavramının felsefi arka planı Immanuel Kant’a kadar gitmektedir. Kant’ın Ebedi Barış ideasının en önemli araçlarından birini konukseverlik oluşturmaktadır. Kant’a göre konukseverlik, her türlü dinsel ve ahlaki bağlamın ötesinde, evrensel bir olgudur. Kant söz konusu evrensel olgununun, misafirin ev sahibi tarafından hoş karşılanma durumu olduğunu ileri sürmektedir. Kant’ın Cumhuriyetçi demokrasiler bağlamında inşa ettiği konukseverlik olgusu, Fransız felsefeci Derrida’nın modern felsefesinde de kendisine yer bulmaktadır.

Derrida, Kant’ın her türlü ahlaki değerin ötesinde gördüğü konukseverliği, bizzat etiğin kendisi olarak tanımlamaktadır. Derrida’ya göre konukseverlik, ancak koşulsuz olarak uygulandığında bu aşkın tanımlamanın bir parçası olabilmektedir. Derrida’nın, bütünüyle öteki olana açık olma olarak ifade ettiği konukseverlik, yine onun demokrasi ideasının bir parçası olarak gerçek anlamını taşımaktadır. Konukseverlik, Derrida’nın kavramsallaştırmasından hareketle turizm ve konaklama endüstrisi ilişkisi bağlamında bugünkü anlamına kavuşmaktadır. Konukseverlik kavramının günümüz turizm uygulamaları ve konaklama endüstrisindeki karşılığı, kavramın disiplinler arası bir olgu olma özelliğini ortaya koymaktadır. Konukseverliğin endüstriyelleşmesi, onun sosyokültürel bir olgu olma özelliğini yansıtmaktadır. Konukseverlik kavramındaki bu endüstriyel etkinin, ev sahibi ve misafir arasındaki ilişkiyi hizmet sağlayıcı ve konaklayan, müşteri ilişkisine evirdiği gözlenmektedir. Konukseverlik kavramının endüstriyel öğeleri bünyesine dâhil etmesiyle beraber, ekonomik ve finansal bir gösterge olarak ön plana çıktığı görülmektedir.

Turizm uygulamaları ekseninde ele alındığında konukseverliğin, yabancıya ve misafire gösterilen nezaket olarak tanımlandığı görülmektedir. Söz konusu nezaketin, yerli ve turist ilişkisini tümden etkilediği ve her iki tarafın ortak bir dünya bilinci geliştirmesine fırsat sunduğu ifade edilmektedir. Bu yönüyle konukseverliğin, turiste ilişkin yapıcı ilişki kurabilmesi bağlamında turizmin uzun vadeli ekonomik performansına katkı sağladığı görülmektedir. Turizm uygulamalarındaki yüksek ekonomik performansları ile ön plana çıkan ülkelerin, yerli ve turist arasındaki ilişkileri evrensel nezaket kuralları çerçevesinde yerine getirdikleri görülmektedir. Kavramın XVIII. yüzyıldan günümüze endüstriyel ilişkiler bağlamında yaşadığı dönüşüm, kavrama ait bütünsel bir okumanın parçası olarak değerlendirildiğinde gerçek anlamına kavuşmaktadır. XX. yüzyıl modernizmi ile XXI. yüzyıl post-modernizmi arasındaki yapısal değişimlerin birçok parametresi, konukseverlik kavramının disiplinlerarası yansıması olarak değerlendirilmektedir.

Referanslar

Asal, U. Y. (2017). Ticari Bir Kavram Olarak Misafirperverlik: Girişimcilik Ekseninde Yeniden Yapılanma, Turkish Journal of Entrepreneurship, 1 (1): 73-90; Bahar, O. ve Kozak, M. (2014). Turizm Ekonomisi. Ankara: Detay Yayıncılık; Bal, M. ve Vries, H. D. (2000). Of Hospitality: Anne Dufourmantelle Invites Jacques Derrida to Respond. Standford: Standord University Press; Kozak, N., Akoğlan Kozak, M. ve Kozak, M. (2001). Genel Turizm: İlkeler – Kavramlar. Ankara: Detay Yayıncılık; Rızaoğlu, B. (2004). Turizm ve Toplumsallaşma. Ankara: Detay Yayıncılık; Yeğenoğlu, M. (2016). Avrupa’da İslam, Göçmenlik ve Konukseverlik. İstanbul: Bilgi Üniversitesi Yayınları.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Jafari, J. C. (2000). Encyclopedia of Tourism. New York: Routledge Taylor & Francis Group.