Ekonomi, Pazarlama ve Sosyal Boyutlarıyla Anadolu Turizmi Araştırması (2006)

Araştırma

Koordinasyonunda turizm planlamacıları, uzmanları, akademisyenleri başta olmak üzere turizmle doğrudan ya da dolaylı ilişkide bulunan kişilerce İç Anadolu, Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşayan halkın turizm olgusuna yaklaşım, algı ve beklentilerine ait verileri sunmak amacıyla yürütüldü. Araştırma raporu, önsöz, editörden, sunum birinci bölüm (ekonomi boyutuyla turizm), ikinci bölüm (pazarlama boyutuyla turizm), üçüncü bölüm (sosyal boyutlarıyla turizm) ve dördüncü bölüm (Anadolu turizmi araştırması) kısımlarından ve toplam 63 sayfadan oluşmaktadır.

Araştırma kapsamına Adıyaman, Afyon, Ağrı, Ankara, Diyarbakır, Erzurum, Gaziantep, Hatay, Karabük, Kütahya, Konya, Mardin, Nevşehir, Sinop, Trabzon, Şanlıurfa ve Van olmak üzere toplam 17 il dâhil edildi. Araştırmanın amacına uygun olarak toplam 61 sorudan oluşan anket formları 2100 kişiye ulaştırıldı. Ankette yer alan sorular sektör temsilcileri, uzmanlar ve akademisyenlerin bilgilerinden faydalanılarak oluşturuldu. Anket formundaki sorularla örneklemde yer alan kişilerin sosyo-ekonomik özellikleri, turizm olgusu üzerine düşünceleri, turizm deneyimlerine yönelik değerlendirmeleri ve turizm-kalkınma ilişkisi hakkındaki görüşleri belirlenmeye çalışıldı. Araştırma evreni kapsamında tesadüfi seçimle belirlenen 2.100 kişi araştırmanın örneklemini oluşturdu. Değerlendirilmeye alınan anket sayısı 2.080’dir. Araştırma 2-8 Ocak 2006 tarihleri arasında yürütüldü. Araştırma sonuçları toplam 52 tablo ile raporlaştırıldı.

Tarihi ve doğal eserlerin gezilmesi ve deniz kıyısında zaman geçirmek, araştırmaya katılanların büyük çoğunluğu tarafından turizm faaliyetleri kapsamında değerlendirildi. Kadın turistlerin taciz edilmesi konusunda tepkilerini belirten 2/3’lük bir katılımcı oranının olduğu görüldü. Bu noktadan hareketle, araştırmacılar kadın turistlere taciz konusunda toplumun ve medyanın bugüne kadar ki klasik yöntemleri dışında bir yolla bilinçlendirilmesi gerektiğine dair öneri sundu. Turizm sektörüne yatırım yapma konusunda tereddütleri bulunan kişilerin, çocuklarını bu sektöre yönlendirebilecek isteklilikte bulunması araştırmanın ilginç sonuçlarından biridir. Oransal olarak en az tercih edilen turistlerin Araplar ve en çok tercih edilen turistlerin Avrupalılar olduğu ayrıca turistlerle olan kültür alışverişinde, katılımcıların turistlere kültürlerini aktardığı görüşünün daha baskın olduğu tespit edildi. Turizmin ahlaki bozulmanın sebebi olduğuna dair ifadeyi katılımcıların dörtte biri kabul etti. Tatil veya gezme amaçlı olarak hayatında hiç bulunduğu şehirden çıkmayan veya sadece bir defa çıkanların oranının yüzde 40 olması, bu tabloyu ortaya çıkaran temel etkenlerin incelenmesi gerektini ortaya koydu. Hiç uçağa binmeyenlerin oranının üçte ikiden fazla olduğu görüldü. Havayolu taşımacılığının son yıllarda yaptığı büyük yatırımlara/atılımlara rağmen, toplumun büyük çoğunluğu tarafından kullanılan bir ulaştırma yöntemi olmadığı ifade edildi.

Tatil bütçesi, üçte ikiye yakın bir oranla iki 100 ile 1000 lira arasında yoğunlaştı. Araştırmaya katılanlar turizmi bölgesel kalkınmanın en önemli ve hızlı aracı olarak değerlendirdi. Turizmin gelişmesi konusunda en büyük görevin hükümet ve ilgili bakanlığa ait olduğu ancak kamu yanında sektörden beklentilerin de arttığı belirtildi. Turizmin gelişmesi konusunda en çok konaklama tesisi, ulaşım, altyapı, eğlence tesisi, yeme-içme ve alışveriş merkezi gibi fiziki eksikliklere katılımcılar tarafından vurgu yapıldı. Araştırmacılar bu sonuçtan, katılımcıların turizm konusundaki stratejik eksiklerden ziyade fiziki altyapı ile ilgilendikleri çıkarımında bulundu. Katılımcıların, bölgelerindeki turizm amaçlı tesislerden haberdar olmama oranları neredeyse dörtte bir oranına yakındı.

Devletin turizm konusundaki tanıtım çalışmaları; yetersizlik, içerikle ilgili sorunlar ve söz konusu çalışmalardan haberdar olunmaması konularında katılımcılar tarafından sıklıkla eleştirilen konular olduğu raporlandı. Araştırmacılar, tanıtım çalışmalarında, en azından iç turizm noktasında ciddi sıkıntının bulunduğu çıkarımına vardı. Katılımcılar turizm konusunda en önemli kaynakların tarihi ve doğal zenginlikler ile kültürel unsurlar olduğunu düşündü. Turizmden elde edilen gelirin acentalar, otelciler, eğlence mekanları ve devlet arasında pay edildiği, buna en fazla esnafın ilave edilebileceği yönünde bir düşünce hakim oldu. Araştırmacılar, güvenlikle ilgili endişelerin yüzde 60’ın üzerinde olmasına rağmen konunun soğukkanlılıkla değerlendirildiğini belirtti.

Referanslar

Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) (2006). Ekonomi, Pazarlama ve Sosyal Boyutlarıyla Anadolu Turizmi Araştırması. Ankara: Seçil Ofset.