Ulusal Bozkır Koruma Strateji ve Eylem Planı (2021-2030)

Araştırma Plan ve Proje Plan Yayınlar Proje Temelli Araştırma Sivil Toplum Kuruluşu Araştırması Rapor

(Ankara, 2021)

Ulusal Bozkır Koruma Strateji ve Eylem Planı (2021-2030), Türkiye'nin bozkır ekosistemlerini koruma ve sürdürülebilir yönetim amacıyla hazırlanmış kapsamlı bir belgedir. Bu plan, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından 2021 yılında Ankara'da yayınlanmıştır. Planın geliştirilmesine katkı sağlayan kuruluşlar arasında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Avrupa Birliği ve çeşitli yerel ve uluslararası sivil toplum kuruluşları bulunmaktadır. 

Planın ana amacı, Türkiye'nin bozkır ekosistemlerinin biyolojik çeşitliliğini korumak, ekosistem hizmetlerini sürdürülebilir kılmak ve bozkır alanlarının akılcı kullanımını sağlamaktır. Bozkır ekosistemleri, Türkiye'nin doğal mirasının önemli bir parçasıdır ve tarım, hayvancılık ve yaban hayatı için kritik öneme sahiptir. Ancak, son yıllarda artan insan faaliyetleri, iklim değişikliği ve habitat kaybı gibi tehditler nedeniyle bozkır alanları ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalmıştır.

Eylem planı, 2021-2030 yılları arasında uygulanmak üzere belirlenen stratejik hedefler ve eylemlerden oluşmaktadır. Bu hedefler arasında bozkır ekosistemlerinin korunması, sürdürülebilir kullanımın sağlanması ve yerel halkın bilinçlendirilmesi yer almaktadır. Ayrıca, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmaya yönelik adaptasyon önlemleri de planın önemli bir parçasıdır.

Planın ilk bölümünde, bozkır ekosistemlerinin tanımı ve önemi ele alınmaktadır. Bozkırların biyolojik çeşitliliği, ekosistem hizmetleri ve sosyo-ekonomik değeri vurgulanmaktadır. Bozkır alanlarının tarım ve hayvancılık faaliyetleri için sağladığı katkılar, bu ekosistemlerin korunmasının neden önemli olduğunu göstermektedir.

İkinci bölümde, Türkiye'deki bozkır ekosistemlerinin mevcut durumu ve karşı karşıya olduğu tehditler analiz edilmektedir. Bu tehditler arasında habitat kaybı, aşırı otlatma, yanlış arazi kullanımı, iklim değişikliği ve kirlilik yer almaktadır. Ayrıca, mevcut koruma alanlarının durumu ve bu alanlardaki yönetim sorunları da ele alınmaktadır.

Üçüncü bölümde, bozkır ekosistemlerinin korunmasına yönelik stratejik hedefler ve eylemler belirlenmiştir. Bu hedefler, ekosistemlerin korunması, sürdürülebilir kullanımının sağlanması, biyolojik çeşitliliğin artırılması ve yerel halkın bilinçlendirilmesi gibi alanlarda yoğunlaşmaktadır. Eylem planında, bozkır ekosistemlerinin korunması için gerekli yasal ve kurumsal düzenlemeler, eğitim ve farkındalık artırma faaliyetleri ve bilimsel araştırmalar gibi çeşitli stratejiler yer almaktadır.

Dördüncü bölümde, eylem planının uygulanması ve izlenmesi için gerekli mekanizmalar ve süreçler detaylandırılmıştır. Bu süreçler arasında, planın uygulanması için sorumlu kurum ve kuruluşların belirlenmesi, izleme ve değerlendirme mekanizmalarının oluşturulması ve raporlama sistemlerinin kurulması yer almaktadır. Ayrıca, planın uygulanmasında yerel halkın ve sivil toplum kuruluşlarının katılımı da teşvik edilmektedir.

Beşinci bölümde, bozkır ekosistemlerinin korunması ve sürdürülebilir yönetimi için ulusal ve uluslararası işbirliği ve finansman kaynakları ele alınmaktadır. Bu kaynaklar arasında, ulusal bütçeler, uluslararası fonlar ve sivil toplum kuruluşlarının destekleri yer almaktadır. Ayrıca, bozkır ekosistemlerinin korunmasına yönelik projelerin finansmanı için özel sektörün katılımı da teşvik edilmektedir.

Sonuç olarak, Ulusal Bozkır Koruma Strateji ve Eylem Planı (2021-2030), Türkiye'nin bozkır ekosistemlerini koruma ve sürdürülebilir yönetim amacıyla hazırlanmış kapsamlı bir belgedir. Bu plan, bozkır ekosistemlerinin biyolojik çeşitliliğini korumak, ekosistem hizmetlerini sürdürülebilir kılmak ve bozkır alanlarının akılcı kullanımını sağlamak için gerekli stratejik hedefler ve eylemleri içermektedir. Planın başarılı bir şekilde uygulanması için tüm paydaşların işbirliği ve koordinasyonu büyük önem taşımaktadır. Bu plan, Türkiye'nin doğal mirasının korunmasına ve gelecek nesillere sağlıklı bir çevre bırakılmasına önemli katkılar sağlayacaktır.