Pastane

Etimolojik açıdan değerlendirildiğinde, İtalyanca hamur anlamına gelen pasta, ile Farsça’da yer anlamına gelen hane kelimelerinin bir araya getirilmesiyle türetilmiş bir kavram olduğu ifade edilmektedir. Ancak Türkçe’de günlük sözlü kullanımı ve yazımı pastane olarak değişikliğe uğradı.

Türkiye’de ilk pastane, İstanbul’un Pera semtinde Avrupalılar tarafından açıldı (1850). Osmanlı İmparatorluğu’nun saraylarına hizmet veren, en eski pastanesi Mösyö Vallaury’nin dükkânının Pera’da açıldığı bilinmektedir. İstanbul’da bilinen en eski pastaneler; Patisserie Lebon, Markiz, Mullatier, Nisuaz, Tokatlıyan Oteli’nin bünyesinde bulunan pastane ve Blatzer olarak sıralanmaktadır. Bu sıralanan pastaneler, Fransız pastacılık ürünlerini yapmakta ve pasta sanatını yansıtmaktaydı. İstanbul pastane kültürünün öncelikle Avrupalılar, Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan gayrimüslimler, daha sonra ise İstanbul’a sığınan Beyaz Ruslar tarafından oluşturulduğu ifade edilmektedir. Cumhuriyet döneminde ise Balkanlardan göç etmek zorunda kalan Arnavut ve Yugoslavlar ile Hemşinliler tarafından devam ettirilen bir kültür olarak nitelendirilmektedir. Son yıllarda Kastamonu kökenlilerce işletilen pastanelerin sayısında artış söz konusudur.

Pastaneler, işletmelerin büyüklüklerine, üretim çeşitliliğine, satış yapma miktarına göre farklı şekillerde kurulmaktadır. Pastanelerin içerisinde farklı çalışma alanları bulunmaktadır. Bunlar; ekmek hazırlama bölümü, kuru pasta hazırlama bölümü, yaş pasta hazırlama bölümü, sütlü tatlı hazırlama bölümü, şerbetli hamur tatlıları hazırlama bölümü, şekerleme ve çikolata hazırlama bölümü ve bulaşıkhane bölümü olarak sıralanmaktadır. Bulaşıkhane bölümü ebat olarak büyük olan tepsi, kazan, tekne gibi malzemelerin yıkanması, temizlenmesi ve steril hâle getirilebilmesi için kullanılan kara bulaşıkhane ve daha küçük ebatta olan diğer malzemelerin yıkanması ve hijyenik hâle getirilmesi için kullanılan bulaşıkhane olmak üzere iki bölümden meydana gelmektedir. Tatlı, tuzlu, baharatlı veya kokulu sebze içeren malzemelerin kokularının birbirine geçmemesi açısından oldukça önemlidir.

Yararlanılan Kaynaklar

Samancı, Ö. (2016). Cumhuriyet Döneminde Türk Mutfak Kültürü, İçinde; A. Dündar Arıkan (Editör), Türk Mutfak Kültürü. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları; Samancı, Ö. (2016). Osmanlı Mutfağında Modernleşme. İçinde; A. Bilgin ve S. Önçel (Editör), Osmanlı Mutfağı. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Yıldız, E. (2016). Mutfağın Bölümleri ve Çalışma Alanları, İçinde; S. Önçel (Editör), Mutfak Hizmetleri Yönetimi. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları.