Ölüm Turizmi

Kavram Turizm Çeşitleri Yönetim ve Organizasyon

Özel ilgi turizmi alt başlığında değerlendirilmektedir. Kişilerin ve grupların özel ilgi için harcadıkları serbest zamanları ve onların eğlence deneyimlerinin merakla birleşmiş halidir. Ölüme ilgi duyma ve bunu bir turizm faaliyetine dönüştürme, bireylerin ölümle yüzleşme ve ondan bir eğitici mesaj çıkarma kaygılarıyla paralel ilerlemektedir. Ölüm turizmi, bu bakımdan davranışsal olduğu gibi, duygusal bir yönü de vardır. Ölüm turizminin tarihle olan ilişkisi, onun aynı zamanda miras turizminin bir alt başlığı olarak kültürel miras turizmi şeklinde tanımlanmasında da kullanılmaktadır. Ölüm ve içerikli unsurların turistik bir ürüne dönüşmesi için, alışkanlıkların dışında, kurbanlarının masum ve yoruma açık, olaylara sebep olanların kimliklerinin deşifre edilebilir ve kurbanlardan ayrılabilir, olayların kanıtlarının bugüne gelmiş ve gerçekleşen olayın da gözlemlenebilir olması gereklidir. Ölümün toplumsal ilginin önemli bir gerçekliği olması ve insanın onunla iç içe yaşaması, ölüm düşüncesini kullanarak insanları bir araya getirmeye çalışan bir anlayış olarak ölüm turizmi kavramının besleyici kaynağıdır.

Ölüm turizmi, 1990’lı yıllarda, Lennon ve Foley tarafından geliştirilen kavramıyla doğrudan ilişkilidir. Yakın veya uzak geçmişte meydana gelen ölüm ve acının turistik kaygıyla tüketilmesi anlamında kullanılmaktadır. Kavram Lennon ve Foley’in çalışmasına atıfla sıklıkla keder turizmi (dark tourism) olarak kullanılmaktadır, farklı kullanım biçimleri olarak da giref, morbid, hüzün veya thana tourism olarak isimlendirilmektedir. Ölüm turizmi, modern sonrası dönemde karşılığını bulmaktadır. Modern bilim ve teknolojinin üretmiş olduğu olumsuzluklar sonrası modernliğe duyulan endişe, kitlesel savaş çağına geçiş, Avrupa’daki Nazi Kampları’nın varlığı, kimyasal ve nükleer krizlerin yarattığı etkiler ölüm turizminin ortaya çıkışını tetiklemiştir. Ölüm turizmi içine dahil olan alan ve olayların insanların hatırlama mesafesinde ve modernizmin olumsuzluğunu yansıtıcı bir niteliğinin olduğu görülmektedir. Ölüm turizmi için olay ve alanların eğitici olması, farklı olarak üretilmesi ve ticari olarak kullanılması oldukça önemlidir. Ayrıca turistlere keder, içsel acı hissini yaşatmak ve sonunda da gerçekleşen olaylardan edinilen tecrübelerle huzur bulmak veya tatmin sağlamak vardır.

Ölüm turizmi, mekanların kötü şöhretini, kitlesel ölümlerin varlığını ve tarihin kırılma noktalarını göstermesi bakımından toplumsal bellekte yer tutan alanlara önem atfetmektedir. Ülkenin tarihsel belleğinde iz tutan bu yerlerde ölenlerin sayısı ve kahramanlıklar da ölüm turizminin içeriğine eklenmektedir. Ölüm turizminin Sembolik veya gerçek ölüm alanlarına seyahati tanımlayan biçimi de mevcuttur. Bu seyahatle ilgili beş temel tipolojiden bahsedilir. Ölüm anını seyretmek için yapılan seyahatler (suçluların halk huzurunda asılmalarını ya da idamlarını seyretmek); kitlesel veya bireysel ölüm alanlarına yapılan seyahatler (vahşet alanlarına/Auschwitz, felaket alanlarına/Pompei, ünlü kişilerin ölüm alanlarına/Kennedy’nin suikast alanı, savaş alanları/İkinci Dünya Savaşları); özel ölümlerin veya ölülerin, ölüm olayının yaşandığı yerden uzak olan alanlarda sembolik kalıntılarını veya maddi kanıtlarını görmek için yapılan seyahatler (Çanakkale Savaşı müzesi), ölülerin gömüldüğü alanlara veya bunlara ait anıtlara yapılan seyahatler( Çanakkale) ve son tipoloji ise temsili ölüm alanlarına yapılan seyahatlerdir (Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği alanı temsil eden Ester).

Bu tipolojiler, aynı zamanda, ölüm turizmi için iki temel önceliği göstergeleştirmektedir. İlki ölümle ilişkili alanın önceden belirlenmiş olması ve o destinasyonda ne olduğunun biliniyor olmasıdır. Diğeri ise olayın faillerinin kim ya da kimler tarafından yapıldığının tarihsel kronolojisinin belirgin olması gerekliliğidir. Ayrıca olay örgüsünün olması, gerçekleşen her türlü ölüm ve keder biçiminin sembolik bir temsilinin olması, turist rehberlerinin alana hakim olması ve duyguyu karşı tarafa verebilmesi önem arz etmektedir. Destinasyonun maddi kazanç beklentisini karşılaması ve yerel halkta maksimum faydayı sağlamış olması da bölgeyi ölüm turizmi alanına çevirmede önemli rol oynamaktadır.

Ölüm turizmi, doğrudan ya da dolaylı yoldan ölümle ilişkili turizm çekicilikleriyle ilişkilidir. Tarihsel olarak antik dönemlere kadar götürülür. Avrupa’da ilk rehberli ölüm turizminin iki idam mahkumunun idamlarını izlemek amacıyla gerçekleştirildiği ileri sürülür. Ölüm turizmi istatistiklerinde Prenses Diana’nın kaza yaptığı tünel Pont de I’ Alma (Fransa), iki kulelerin yıkıldığı Zero Point (Amerika Birleşik Devletleri), Kwai Köprüsü (Tayvan), Auschwitz Yahudi Toplama Kampı (Polonya) ve Çernobil Nükleer Etki Alanı (Ukranya) dünyanın en popüler beş bölgesi olarak kayıtlara geçmiştir. Türkiye ölüm turizminin gerçekleştirilebileceği çok sayıda destinasyon bulunmaktadır. Anıtkabir, Ulucanlar Cezaevi, Sinop Kalesi Cezaevi, Yassı Ada, Sarıkamış, Çanakkale, Başkomutan Tarihi Milli Parkı bunlardan başlıca örneklerdir. Günümüzde sekülerleşen alanlara dönüşmeleri, maddi kazancın ön plana çıkışı, bölgenin gelişmişlik seviyesini doğrudan etkilemesi ve doğrudan ölmüş insanlar etrafında oluşmuş alanlar olması bakımından türbe, yatır ve yatır etrafında örgütlenmiş büyük camileri de inanç turizmi dışına çıkartıp ölüm turizmi kapsamında değerlendirilmek gerekmektedir.

Yararlanılan Kaynaklar

Blom, T. (2005). Morbid Tourism- A Postmodern Market Niche With An Example from Althorp, Norsk Geografisk Tidskrift, 54: 29-36; Çelik, A. (2017). Hüzün Turizmi Üzerine Bir Derleme, Türk Turizm Araştırmaları Dergisi, 1 (2): 41-55; Dale, C. ve Robinson, N. (2011). Dark Tourism. İçinde; P. Robinson, S. Heitmann ve P. Dieke (Editörler) Research Themes for Tourism (ss 205-217). Wallingford: CABI; Kılıç, B. ve Akyurt, H. (2011). Destinasyon İmajı Oluşturmada Hüzün Turizmi: Afyonkarahisar ve Başkomutan Tarihi Milli Parkı, Gaziantep Sosyal Bilimler Dergisi, 10 (1): 209-232; Seaton, A. V. (1999). War and Thanatourism: Waterloo 1815-1914, Annals of Tourism Research, 26 (1): 130-158; Slade, P. (2003). Gallipoli Thanatourism The Meaaning of Anzac, Annals of Tourism Research, 30 (4): 779-794; Smith, V. L. (1998). War and Tourism: An American Ethongraphy, Annals of Tourism Research, 25 (1): 202-227.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Lennon, J. ve Foley, M. (2000). Dark Tourism, The Attraction of Death and Disaster. Londra: Continuum.