Yersizleşme

Kavram Sosyoloji

Hümanist coğrafya yaklaşımlarında yersizleşme kavramı, yakın çevrelerinin özgünlük ve tarihselliğinden kopuk yerleri ve mekânsal durumları göstermek için kullanılmaktadır. Buna göre, yersizleşme, sembolik/kültürel derinliği olmayan, kimliksizleşen, otantik olmayan bir mekânsal duruma işaret eder. Otantik mekânlar, yerellik ve özgünlüklerini koruyan, toplumsal/kültürel nitelik ve ilişkilerine tüm tarihsellikleriyle sahip olmaya devam eden yerlerdir. Hümanist coğrafya yaklaşımında, modernliğin insanların yerlere olan duyusal bağlarını bozduğu belirtilirken metalaştırma ve değersizleştirme ile oluşan anlam ve kimlik kaybı yersizleşme kavramıyla ifade edilmektedir. Yersizleşme, kapitalist üretim ilişkilerinin nesnel üretim kültürü ile bağlantılı otantik olmayan tutumların mekâna egemen olmasının bir sonucudur. Farklı tarihsel ve kültürel geçmişe sahip mekanlarda birbirine benzeyen mekânsal düzenlemelerin (havaalanları, otoyolları, benzin istasyonları, alışveriş merkezleri gibi) tek tipleşme ve özgünlük kaybı yarattığı belirtilerek bu tür yerler tarihi olmayan (ahistoric) ve mekânsal olmayan (aspatial) yerler olarak nitelendirilmektedir. Yersizleşme, yerlerin aynı şekilde görünmekle kalmayıp aynı şekilde hissedilmesi ve benzer deneyim olanakları sunmasıyla da ortaya çıkmaktadır.

Turizm, yersizleşme yaratmada en etkili olgulardan biridir. Turizmin peyzajının, yabancılar, ziyaretçiler, yoldan geçenler ve tüketiciler için tasarlanmış tipik bir öteki mimari örneği olduğu söylenebilmektedir. Yersizleşme, turizm alanında; Disneyland gibi temalı parklar, homojen ve standart hizmet ve deneyim üreten tatil köyü ya da otel gibi konaklama tesisleri ve alışveriş merkezleri gibi turist mekânlarının genel karakteristiği olarak gösterilmektedir. Belirli turizm mekânlarının yersizleşme kavramı ile nitelendirilmesinin ardında; toplumsal ve kültürel yapıya ait bir yerelliğe sahip olmamaları ile modern ve aldatıcı ortamları temsil ettikleri düşüncesi yatmaktadır. Bu tür yerler birbirlerine benzemekle kalmadığı gibi, edinilen deneyim ve hisler bakımından da birbirlerinden farklılaşmamaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar

Arefi, M. (1999). Non Place and Placelessness as Narratives of Loss: Rethinking the Notion of Place, Journal of Urban Design, 4(2): 179-193; Relph, E. (1976). Place and Placelessness. Londra: Pion.