Olağanüstü Hallerde Akdeniz’in Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Yapılacak Mücadele ve İşbirliğine Ait Protokol

Hukuki Alanına Giren Konular Sözleşme

(Barselona, 1976 / Ankara, 1978)

"Protocol Concerning Cooperation in Combating Pollution of the Mediterranean Sea by Oil and Other Harmful Substances in Cases of Emergency" adıyla bilinen protokol, Akdeniz’in deniz çevresini petrol ve diğer zararlı maddelerin oluşturabileceği kirlilikten korumak amacıyla imzalanmış uluslararası bir anlaşmadır. Bu protokol, Barselona Sözleşmesi kapsamında hazırlanmış olup, 16 Şubat 1976 tarihinde Barselona, İspanya’da imzalanmış ve 12 Şubat 1978 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Protokol, Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler arasında işbirliği ve koordinasyonu teşvik etmeyi amaçlamaktadır.

Protokolün ana hedefi, Akdeniz’de meydana gelebilecek petrol ve diğer zararlı maddeler kaynaklı deniz kirliliği olaylarına hızlı ve etkili bir şekilde müdahale edilmesini sağlamak ve bu tür olayların çevresel etkilerini en aza indirmektir. Protokol, taraf ülkelerin acil müdahale kapasitelerini güçlendirmelerini, bilgi paylaşımı yapmalarını ve ortak eylem planları geliştirmelerini öngörür.

Protokol çerçevesinde, taraf devletlerin petrol ve diğer zararlı maddelerle ilgili kirlilik olaylarını önlemek, izlemek ve bu tür olaylar meydana geldiğinde hızlı müdahalede bulunmak için gerekli tedbirleri almaları beklenir. Bu kapsamda, ülkelerin ulusal acil müdahale planları oluşturması ve bu planların düzenli olarak güncellenmesi gerekmektedir. Ayrıca, taraf devletlerin deniz kirliliği olaylarında işbirliği yapmaları ve ortak tatbikatlar düzenleyerek müdahale kapasitelerini artırmaları teşvik edilir.

Türkiye, bu protokolü 29 Kasım 1988 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde onaylamış ve protokol 12 Mayıs 1989 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye, protokolü onaylayarak Akdeniz’in deniz çevresini koruma konusundaki uluslararası çabalara katılım sağlamış ve ulusal düzeyde çeşitli politikalar ve programlar geliştirmiştir.

Türkiye’de protokolün uygulanmasından sorumlu ana kurumlar Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’dır. Bu bakanlıklar, deniz kirliliği olaylarına karşı ulusal müdahale kapasitesini artırmak, gerekli yasal düzenlemeleri yapmak ve acil müdahale ekiplerini oluşturmak için çeşitli çalışmalar yürütmektedir. Ayrıca, Türkiye, deniz kirliliği ile mücadele konusunda farkındalığı artırmak ve halkı bilgilendirmek amacıyla eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri düzenlemektedir.

Protokolün uygulanmasında işbirliği ve bilgi paylaşımı büyük önem taşır. Bu bağlamda, Akdeniz Eylem Planı (MAP) çerçevesinde yürütülen çalışmalar, protokolün etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamaktadır. MAP, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından koordine edilmekte olup, Akdeniz’in deniz ve kıyı çevresinin korunması için stratejiler geliştirmekte ve taraf devletler arasında koordinasyonu sağlamaktadır. Türkiye, MAP kapsamında gerçekleştirilen çalışmalara aktif olarak katılmakta ve Akdeniz’in korunması için çeşitli projeler yürütmektedir.

Protokolün başarıya ulaşmasında taraf ülkelerin petrol ve diğer zararlı maddelerle mücadeleye yönelik ulusal politikalarını geliştirmesi ve etkin bir şekilde uygulaması kritik bir rol oynamaktadır. Türkiye, bu çerçevede deniz kirliliği ile mücadele konusunda çeşitli yasal düzenlemeler yapmış ve deniz ve kıyı alanlarının korunmasına yönelik projeler geliştirmiştir. Ayrıca, Türkiye, deniz çevresinin korunması konusunda farkındalığı artırmak ve halkı bilgilendirmek amacıyla eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri yürütmektedir.

Sonuç olarak, Olağanüstü Hallerde Akdeniz’in Petrol ve Diğer Zararlı Maddelerle Kirlenmesinde Yapılacak Mücadele ve İşbirliğine Ait Protokol, Akdeniz’in çevresel sağlığını koruma ve sürdürülebilir kalkınmayı teşvik etme açısından büyük önem taşımaktadır. Türkiye, bu protokole taraf olarak deniz kirliliği ile mücadele konusunda uluslararası iş birliğine katkıda bulunmakta ve ulusal düzeyde çeşitli önlemler almaktadır. Protokol kapsamında alınan önlemler, Akdeniz’in korunması ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülebilir yönetimi açısından kritik bir rol oynamaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar

T. C. Dışişleri Bakanlığı, Barselona Sözleşmesi, https://www.mfa.gov.tr/barselona-sozlesmesi.tr.mfa, (Erişim adresi: 28. 07. 2024).