Müze Mimarisi

Kavram

Önleyici ve düzenleyici koruma ile sergi ve gösterim amacıyla mekanların tasarlanması ve inşa edilmesi, sergilenecek koleksiyonların fiziksel bakış açılarının şekillendirilmesi, ziyaretçi deneyimlerinin gerçekleşmesini sağlayan plan ve tasarıma ilişkin süreci ifade etmektedir. Modern müze mimarisi ise kültürel unsurları yenilikçi bir bakış açısıyla değerlendirerek, müze mimarisini koleksiyonların güvence ile sergilendiği, toplumun isteklerine ve beklentilerine uygun kompleks alanlar oluşturmaktır. Müze mimarisi, sadece binadan ibaret olamayıp kütüphane, toplantı salonları ve eğitim atölyeleri ile kültürel bir yapı olarak tasarlanmalıdır.

Müze mimarisi, yönlendirme, erişilebilme, çeşitlenme ve esneklik gibi özellikleri içinde barındırmalıdır. Müzeler, ziyaretçilerin yönlerini kolayca bulabilecekleri şekilde tasarlanmış olmalıdır. Bu nedenle müze içerisindeki levhalar fiziksel kanıt niteliği taşıyarak yönlendirici bir rol üstlenmektedir. Müze içerisinde sergilenen öğelerin ziyaretçiler tarafından kolay ulaşılabilesi de müze mimarisi ile ilişkilidir. Tüketicilerin istek ve ihtiyaçları farklı olduğundan her kesme hitap edebilecek tarzda öğelerin sergilenmesi çeşitliliği göstermektedir. Bunun yanı sıra, müzelerin kompleks yapılar şeklinde tasarlanması farklı beklentileri olan bireylerin bir araya gelmesine de olanak tanıyacaktır. Esneklik müze mimarisinin dinamik ve değişen koşullara uyum sağlama becerisini ifade eder. Müze mimarisi yenilikçi ve merak uyandırabilir tarzda tasarlanmalıdır.

Modern müze mimarisi, toplumun her kesiminin kolayca erişebileceği, mekanların çok katmanlı olarak inşa edildiği, deneyimsel hizmet sunan ve farklı çalışma alanlarını bünyesinde barındıran bir tasarım sürecini ifade etmektedir. Müze mimarisi ülkelere göre yönetsel ve mekânsal bakımdan farklılıklar taşımaktadır. Avrupa’da modernizm etkisiyle birbirine benzer yapılar olsa da Uzakdoğu, Japonya ve Arap ülkelerinde tasarımlar farklıdır.

Müze mimarisi ziyaretçileri kendine çeken tarzda olmalıdır. Hem tasarım yönünden hem de tüketici isteklerini karşılaması yönünden farklılıklar barındırmalıdır. Bu özellikler dinamik yapıya uygun ve yenilikleri takip eden yapıda olmalıdır. Özellikle engelli bireylerin tekerlekli sandalye ile rahat hareket sağlayabilmesini sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır. Koridorlarda, sergi alanlarında ve katlarda hareket özgürlüğü kısıtlanmamalıdır. Görme ve işitme engelli bireyler için ise rehberler aracılığı ile müzeyi gezebilme, koleksiyon ve sergilere ulaşabilmelerini sağlayacak ekipman mimari tasarımda planlanmalıdır.

Yararlanılan Kaynaklar

Kandemir, Ö. ve Uçar, Ö. (2015). Değişen Müze Kavramı ve Çağdaş Müze Mekanlarının Oluşturulmasına Yönelik Tasarım Girdileri, Sanat ve Tasarım Dergisi, 5 (2): 17-47; Okan, B. (2015). Günümüzde Müzecilik Anlayışı, Sanat ve Tasarım Dergisi, 5 (2): 187-198; Özkasım, H. ve Ögel, S. (2005). Türkiye’de Müzeciliğin Gelişimi, İTÜ Sosyal Bilimler Dergisi, 2 (1): 96-102.