Mevsimlik Dalgalanma

Kavram Ekonomi Üretim Yönetimi ve Pazarlama

Turizm hareketlerinde mevsimsellik faktörünün önemli bir etkisi vardır. Mevsimsellik küresel çapta, turizm sektörü, kamu sektörü ve yerel toplumu da kapsayacak şekilde ekonomik, sosyokültürel ve ekolojik sonuçlarıyla ele alınması gereken bir konu olarak görülmektedir. BarOn tarafından 1975 yılında gerçekleştirilen turizmde mevsimselliğin incelendiği önemli bir araştırma, diğer araştırmacıların da dikkatini çeker ve sonrasında literatürde mevsimselliği çeşitli yönleri ile inceleyen akademik çalışmalarda artış görülür. Mevsimsellik; “Ziyaretçi sayıları, ziyaretçi harcamaları, karayolu ve diğer ulaştırma türlerindeki trafik yoğunluğu ve istihdam sayıları gibi unsurlardaki dönemsel dalgalanmalar” olarak tanımlanmaktadır. Turizm faaliyetlerindeki geçici bir dengesizlik durumu şeklinde de ifade edilen mevsimsellik kavramında esas belirleyici olan unsur ziyaretçi sayılarındaki belirli dönemlerde ortaya çıkan artış ve azalıştır.

Turizmde mevsimselliğe yol açan iki temel unsur bulunmaktadır. Bunlardan ilki doğal, ikincisi ise kurumsal mevsimselliktir. Doğal mevsimsellikte belirleyici olan destinasyondaki iklim şartları ve doğal çevredir. Sıcaklıklar, yağış durumu, güneşli gün sayısı ayrıca deniz, dağ, bitki örtüsü gibi doğal kaynaklar destinasyonlardaki turizm faaliyetlerinin temelde güneş ve plaj turizmi ya da kar ve kış turizmi şeklinde ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Destinasyonların iklime dayalı özellikleri sabit gibi görünmekle birlikte giderek etkisini göstermeye başlayan iklim değişikliğinin doğal mevsimselliği etkileyeceği açıktır. Kurumsal mevsimsellik ise insanların kararlarının ve politikalarının bir sonucu olarak ortaya çıkmakta ve doğal mevsimselliğe göre daha yaygın olarak turizm faaliyetlerini etkilemektedir. Burada toplumdaki inanç, kültür, etnik yapı ve sosyal faktörler önemli rol oynamaktadır. Mevsimlik dalgalanmalarda kurumsal faktörlere örnek olarak; okul tatil dönemleri, endüstriyel tatiller, dini ve resmi tatiller, özel kutlama ve anma günleri, sportif ve kültürel etkinlikler gösterilebilir. Ayrıca moda, geleneksel tatil anlayışı gibi turist davranışını etkileyen nedenler de sayılabilir.

Mevsimsellik destinasyona yapılan ziyaret şekillerine göre üç temel yapıda tanımlanabilir. Bunlar; tek zirveli, iki zirveli ve zirvesiz mevsimselliktir. Tek zirveli mevsimsellikte destinasyona yönelik talepte yoğun bir mevsimlik dalgalanma görülür. Örneğin, İspanya ve Türkiye gibi Akdeniz’deki bazı ülkeler yaz döneminde tek zirveli bir mevsimselliğe sahiptir. Bu ülkelerde kış dönemine göre yaz aylarında çok yoğun bir turist trafiği yaşanmaktadır. İki zirveli mevsimsellikte yıl içinde yazın daha yoğun kışın ise daha az bir turist trafiğinin neden olduğu iki zirveli bir yapı söz konusudur. Örneğin; Karayipler’de dağlık bölgelerin bulunduğu destinasyonlar hem yazın hem de kışın turist çekebilmektedir. Son olarak, zirvesiz mevsimsellik ise talebin hiçbir zaman zirve yapacak bir yoğunluğa ulaşamadığı bir yapıyı ifade eder. Bu yapılar çoğunlukla Hong Kong ve Singapur gibi şehir destinasyonlarında görülmektedir.

Turizmdeki mevsimsellik dünyadaki birçok destinasyonda genellikle problem olarak görülmektedir. Turizm talebindeki mevsimlik dalgalanmaların; işletmeler, turistler, başta yerel yönetimler olmak üzere kamu yönetimleri, yerel halk ve ekolojik çevre üzerinde olumsuz etkileri olduğu belirtilmektedir. Bu noktada mevsimselliğin öncelikle olumsuz ekonomik etkileri vurgulanmaktadır. Örneğin; talebin azaldığı düşük sezonda işletmelerin finansal yapılarının olumsuz etkilenmesi, mevsime dayalı bir istihdam nedeniyle nitelikli personel sorunlarının ortaya çıkması gibi. Aksi durumda, talebin yoğun olduğu dönemlerde birçok destinasyonda yerel halkın aşırı kalabalıktan strese girdiği, sosyokültürel yapının olumsuz etkilendiği, yerel yönetimlerin altyapı yetersizliği nedeniyle zorlandıkları, çevre kirliliği vb. sorunların ortaya çıktığı görülmektedir. Belirtilen olumsuz etkileri ifade eden çok sayıdaki yazar yanında, mevsimlik dalgalanmanın destinasyonda olumlu potansiyel faydaları olduğuna dikkat çeken araştırmacılar da bulunmaktadır. Bu yazarlar, talebin iyice azaldığı sezon dışı dönemin ekolojik ve sosyokültürel açıdan kendini yenilemek, toparlanmak, altyapı vb. eksikleri gidermek için bir fırsat olduğu düşüncesini taşımaktadırlar.

Mevsimlik dalgalanma avantajları ve dezavantajları ile turizm olayının kaçınılmaz bir gerçeğidir. Bu nedenle potansiyel faydalarından maksimum ölçüde yararlanmak ve mevsimselliğin ortaya çıkardığı olumsuzlukları ise asgariye indirmek için çaba gösterilmelidir. Mevsimselliğin olumsuz etkilerini gidermek için; okullar ve işletmelerde tatillerin zaman içinde yayılması, ana sezonu uzatmak için çaba gösterilmesi, pazarın çeşitlendirilmesi, dönemsel olarak farklı fiyat ve vergi teşviklerinin uygulanması, sezon dışında iç turizmin teşvik edilmesi ve festivaller, konferanslar gibi etkinliklerin planlanması önerilmektedir.

Yararlanılan Kaynaklar

BarOn, R.R. V. (1975). Seasonality in Tourism: A Guide to the Analysis of Seasonality and Trends for Policy Making. Tecnical Series No.2. Londra: The Economist Intelligence Unit Ltd; Butler, R. (2001). Seasonality in Tourism: Issues and Implications. İçinde; T. Baum, ve S. Lundtorp (Editörler) Seasonality in Tourism (ss. 5-21). Oxford: Pergamon; Duro, J. A. ve Turrion-Prats, J. (2019). Tourism Seasonality Worldwide, Tourism Management Perspectives, 31: 38-53; Hartmann, R. (1986). Tourism, Seasonality and Social Change, Leisure Studies, 5 (1): 25–33; Usta, Ö. (2014). Turizm: Genel ve Yapısal Yaklaşım (Dördüncü baskı). Ankara: Detay Yayıncılık.