Baharatlar
Türk Mutfağı Etnik Mutfak Dünya Mutfağı Osmanlı Mutfağı Doğal ve Kültürel Miras Anadolu Mutfağı Yemek/Yiyecek Mutfak Çalışanı Gastronomik Değer
-
2024
Baharatın etimolojisi ile ilgili iki sav var; Hintliler ülkeleri Hindistan’a “Bharat” derler. Hindistan’dan gelen bu ticari maddeye de “Baharat” denmiştir veya bahar kelimesi Arapçada güzel koku demektir. Baharat güzel kokulular anlamına gelir.
Baharat; çeşitli bitkilerin tohum, çekirdek, meyve, çiçek, kabuk, kök ve yapraklarından elde edilir. Gıdalara renk, tat, koku ve lezzet verir. Tüm veya öğütülmüş olarak kullanıldığı gibi, yeni teknolojiyle özü çıkartılarak, kapsül olarak ve daha birçok çeşitli hallerde de kullanılır.
Tarihte en önemli işlevi et ve balık gibi kolay bozulabilen gıdaları uzun süre korumasıydı. Baharat iştah açarak sindirimi kolaylaştırır. Sağlık ve cinsel güç için de önemlidir; cinsel gücü artırıcılar hala baharatçılarda satılır. Asya, Ortadoğu ve Batı arasında yapılan, İpek Yolu, Baharat Yolu, Kral yollarının en önemli ürünleri baharat idi. Türkiye’de Ege, Akdeniz ve Karadeniz'e göre daha çok Güneydoğu’da; Adana, Antep ve Urfa’da kullanılır (Baharatın Anadolu’ya giriş yolları üzerinde olmalarından olabilir.)
Saf baharat beş sınıfa ayrılır: 1) Tuzlular (sodyum klorür), 2) Ekşiler (limon, kuzukulağı), 3) Acılar (sarımsak, pırasa, soğan, hardal, turp, tere, kapari, Latin çiçeği), 4) Hoş kokulular (maydanoz, aptesbozan otu, kekik, biberiye, vanilya, tarçın, karanfil), 5) Kokulu-acılar (karabiber, hindistancevizi, zencefil, kırmızıbiber.)
Tarihte Baharat
Antik çağlarda baharat ticari ve ekonomik güce sahipti. İnsanlık tarihiyle birlikte hep bilinmiş ve kullanılmıştır. Eski Çin, Sümer, Asur, Mısır, Yunan ve Roma'da şifalı ot olarak hastalıkları iyileştirmede kullanılırdı. Hipokrates, Galenus gibi ünlü hekimler ilaç yapımında baharat kullanmışlardır. Mısır’da mumyalamada da baharat kullanılırdı. Eski Greklerde, Olimpiyat şampiyonlarına bir baharat olan defne yaprağından yapılmış taç takılırdı. Roma’da baharat çok kullanılırdı. Baharat kokulu yağlar banyoda kullanılır, şaraplar baharatla tatlandırılırdı. Adı sık geçen Silphium baharatı maalesef bugüne kalmamıştır. İçeriğinin ne olduğu bilinmiyor. Antik zamanlarda tapınaklarda baharatlı tütsüler yakılırdı. Bu hala kiliselerde devam etmektedir. İbrahimi dinlerin üç kutsal kitaplarında baharatlar, hem yararlarından hem de ticari getirisi bakımından önemsenir. Kardeşleri Hz. Yusuf'u Mısır'a giden baharat tüccarlarına satarlar. Saba Melikesi, Hz. Süleyman'a ödül olarak baharat verir. Hz. Muhammed baharat ticareti yapmıştır.
Ortaçağ ticaretinin birinci maddesi baharattı. Ortaçağ’da altın kadar kıymetli idi. Bundan dolayı da sadece zenginler kullanırdı. Baharat ticaretini elinde tutan ülkeler hep zengin olurlar. Floransa'da XIV. yüzyılın başlarında 288 çeşit baharat satılıyordu. Coğrafi keşiflerin önemli nedenlerinden biri Venedik, Cenova ve Floransa’nın tekelinde olan baharatı başka yollarla elde etmek idi. Avrupa'da ilk tanınan baharat; karabiberdir (Piper Nigrum). XV. yüzyılda baharatlar nakit para yerine geçerdi. Batı dillerinde "Karabiber kadar pahalı" sözü hala kullanılmaktadır.
XVI. ve XVII. yüzyıllarda, Portekiz, İspanya, İngiltere, Fransa ve Hollanda, baharat ticaretinde yarışırlardı. Bunun sayesinde Venedik, Lizbon ve Amsterdam gibi şehirler çok zenginleşirler. Osmanlılar zamanında, Arabistan üzerinden en büyük, en zengin kent olan, İstanbul’a getirilirdi. XVII. yüzyılda yapılan Yeni Cami Külliyesi'nin bir kısmı baharat satışının merkezi olur. Külliyenin kapalı çarşısı baharatların getirildiği yer Mısır’ın adıyla; “Mısır Çarşısı” (Spice Bazaar) olarak adlandırılır
Notlar
- İngilizce Spice, çoğulu Spices kelimesi, çeşit, cins olan “Species” ile aynı kökendendir.
- Bharata, adı efsanevi Hint kralının adından gelir. Ülkenin adı önce “Bharatavarşa” idi. (Bharata'nın ülkesi)
- Hollandaca ’da bir şeye çok pahalı anlamında “Peperduur” denir. Aynı şekilde Fransızca “Cher comme poivre” denmektedir (İngilizce: As expensive as pepper).
- Pontos Kralı Mithridates’in babası, annesi tarafından öldürülünce annesinden korkar, kendi kendine 68 (54?) çeşit baharattan bir panzehir (antidot) yapar. Bu ilaca “Mithridaticum” denilir. Bir söylenceye göre bugünkü Manisa Mesir Macunu bu addan gelir. Mithridaticum Türkçe’de önce Mithir, sonra da mesir olmuştur.
- Aktar - Attar: Itır satılan yer ve satan kişi
- İnsanlar alıştıkları baharatları asla bir daha bırakmazlar. Eski Mısır’da insanlar sevdikleri baharatlarla gömülürlerdi.