-
2024
Ariassos, Antalya'nın Döşemealtı ilçesine bağlı Bademağacı beldesinin dört-beş kilometre. kadar güneybatısında, Antalya il merkezinin yaklaşık elli kilometre kuzeyinde yer almaktadır. Kent, Antalya kıyılarını Anadolu platosuna bağlayan, 924 metre yüksekliğindeki Çubukbeli Boğazı'nın batısında, oldukça korunaklı bir alanda, Toros Dağları’nın güney eteklerine konumlandırılmıştır. Ariassos, Akkoç mahallesine bir kilometre mesafede bulunmaktadır. Kente ulaşım Antalya-Burdur yolu üzerinden sağlanmaktadır. Ariassos, Antik dönemde Pisidia bölgesi içerisinde yer almaktaydı. Pisidia, Antik dönemde Anadolu’nun güneybatısında, bugün Akdeniz Bölgesi'nde kalan dağlık bir bölge olarak bilinmektedir. Kent, coğrafi konumundan dolayı, Pamphylia ovasıyla İç Anadolu arasında önemli bir kavşak noktasında yer almaktadır.
Kent, ilk kez MÖ 100 civarında, Ephesoslu Coğrafyacı Artemidoros tarafından on üç Pisidya kenti arasında sayılmaktadır. Artemidoros’un listesinde kent ismi “Aarassos” olarak geçmektedir. Ünlü coğrafyacı Strabon, Geographika adlı eserinde, Pisidia bölgesindeki kentleri sıralarken, Artemidoros'u referans alarak bu kente “Aarassos” adını vermektedir. Kent, MS II. yüzyılda yaşamış olan bir diğer coğrafyacı, Klaudios Ptolemaios tarafından Kabalia bölgesi içerisinde anılmaktadır. Bizans döneminde MS VI. yüzyılda Hierokles’in Synekdemos adlı eserinde de kent ismi yer almaktadır. Ayrıca Roma'nın doğusundaki Hristiyan kentleri ve kiliselerinin görevlileri ile hiyerarşik yapılarına dair resmî kilise belgeleri olarak geçen Notitiae Episcapatum’da da Ariassos ismine rastlanılmaktadır.
Kent, XIX. yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren çeşitli araştırmacılar tarafından ziyaret edilmiştir. 1840’lı yılların başında bölgeyi ziyaret ederek, araştırmalar yapan Prof. Dr. A. Schönborn, kentin ismini Ariassos yerine “Kretopolis” olarak aktarmaktadır. Prof. Dr. A. Schönborn’dan sonra Avusturyalı arkeolog ve mimar K. G. von Lanckoronski'nin önderliğindeki bir ekip, 1884-1885 yıllarında Pamphylia ve Pisidia bölgelerinde araştırmalar yapmak üzere bölgeye gelmiştir. Bu ekip, kentte ilk kez ayrıntılı incelemeler gerçekleştirmiştir. K. G. von Lanckoronski, bu araştırmaların sonuçlarını, Pamphylia ve Pisidia adlı iki ciltlik eserinde yayımlamıştır. Pisidia cildinde, kent ismi yine “Kretopolis” (Giritliler’in Kenti) olarak geçmektedir. Ariassos’a dikkat çeken ilk araştırmacılardan biri de V. Bérard’dır. 1892 yılında kentte gerçekleştirdiği epigrafik çalışmalar sonucunda, yazıtlardan yola çıkarak kentin isminin kesin olarak “Ariassos” olduğunu ortaya koymuştur. XIX. yüzyıl sonunda bölgeyi ziyaret eden, V. M. Ramsey de kentten bahsetmektedir. H. Rott, Pisidia, Pamphylia, Kapadokya ve Likya bölgesinde yaptığı araştırmalar sırasında kente de uğramıştır. Yaptığı araştırmaların sonucu niteliğinde 1908 yılında yayımladığı kitabında, Ariassos ve yapıları hakkında da genel bilgilere yer vermiştir. R. Paribeni ve P. Romanelli Anadolu’nun güneyinde yaptıkları arkeolojik araştırmaların 1914’te sonuçlarını yayımladıkları kitapta ise, kendilerinden önce kenti ziyaret eden araştırmacıların çalışmalarına atıfta bulunarak, kent yapılarından kısaca söz etmektedirler. Günümüze daha yakın bir dönemde bölgede araştırma yapan S. Mitchell önderliğindeki bir ekip tarafından yürütülmüş olan Pisidia Araştırma Projesi, 1988-1990 yılları arasında gerçekleştirilmiştir. Bu yüzey araştırması sırasında S. Mitchell ve ekibi tarafından Ariassos’ta en kapsamlı çalışmalar gerçekleştirmiştir. Kentte gerçekleştirilen tüm bu araştırmalar, kentin tarihine dair pek çok bilinmeyeni aydınlatmış ve Ariassos’un bölgedeki diğer kentlerle olan ilişkilerinin ortaya konulmasına da olanak sağlamıştır.
Ariassos'un kuruluşu, Caracalla dönemine tarihlenen bir yazıt ve S. Mitchell ve ekibinin gerçekleştirdiği araştırmalar sırasında elde ettiği verilere dayanılarak, MÖ 188 yılında imzalanan Apameia Barış Anlaşması’nın hemen sonrasına tarihlendirilmektedir. Bu tarih, kentin Hellenistik dönemde kurulduğunu kanıtlamakla birlikte, Roma İmparatorluk döneminde kent, çok daha büyük bir öneme sahip olmuştur. Özellikle Pax Romana ile birlikte diğer Anadolu kentlerinde olduğu gibi anıtsal kamu yapıları ile donatılmıştır. Bizans dönemine ait sınırlı sayıda antik kaynak, kentin Bizans Dönemi’nde de yerleşim yeri olarak kullanıldığını ortaya koymaktadır.
Ariassos Antik Kenti kalıntıları, dik bir vadinin yamaçlarına inşa edilen teraslar üzerine yerleştirilmiştir. Ariassos, Pisidia bölgesinin önemli bir kentlerinden biri olup günümüze ulaşan yapılarıyla Antik dönemin askeri, dini ve sosyal yaşamına dair çok katmanlı bilgiler sunmaktadır. Kentteki yapılar, Hellenistik ve Roma dönemleri yerel Anadolu mimarisinin etkilerini birleştirerek, zengin bir tarihi ve kültürel doku yansıtmaktadır. Kentin Hellenistik döneme ait sur duvarlarının bir kısmı S. Mitchell ve ekibi tarafından belgelenmiş, sur duvarıyla birlikte kuleler, geçitler ve kente girişi sağlayan kapılar da tespit edilmiş, Roma İmparatorluk döneminde surların önemini yitirdiği ortaya konulmuştur. Hellenistik dönem kent merkezinde, prytaneion (?), küçük bir tapınak, bouleuterion ve stoa gibi yapılar tespit edilmiştir. Bouleuterion'un karşısında yer alan tapınağın mimari olarak Helenistik dönem’e ait özellikler gösterdiği tespit edilmiştir. Roma İmparatorluk döneminde büyüyen kent, su kemerleri, gymnasium ve nymphaeum gibi kamu yapılarıyla donatılmış olup, bu yapılar kentte zenginleşen sosyal yapıya ve ekonomik canlılığa işaret etmektedir. Ariassos’un en dikkat çekici yapılarından bir tanesi üç kemerli girişe sahip kapısıdır. Kapının Hellenistik dönemde var olan bir kent kapısı üzerine inşa edilmiş olabileceği düşünülmekle birlikte bu kapıya ilişkin bir iz tespit edilememiştir. Kapının, yakınlarında tespit edilen heykel kaidelerinden elde edilen verilere dayanılarak, Samos oğlu Diotimos’un sağladığı mali destekle, MS 220-240 yılları arasında inşa edildiği öne sürülmüştür. Kentin Roma İmparatolruk dönemine ait ana caddesi güneybatıya doğru uzanmaktadır. Kentte Roma İmparatorluk dönemine ait agora, tapınak, hamam-gymnasium, aquaeduct, anıtsal çeşme (nymphaeum), sarnıç, villa gibi birçok yapı tespit edilmiştir. Owens (2005) ve Kürkçü’nün (2015) yayımları kenteki su sistemin çok iyi tasarlandığını ve nasıl ustaca inşa edildiğini kanıtlamıştır. Su kemerleri, sadece içme suyu sağlamakla kalmamış, aynı zamanda kentteki hamam ve nymphaeum gibi kamu yapılarının su ihtiyacını da karşılamıştır. S. Cormack, 1989 yılında Ariassos Nekropolü’nde yaptığı incelemeler neticesinde kentin Roma dönemindeki mezar mimarisine ilişkin çok önemli bilgilere ulaşmıştır. Kentin nekropolisinde farklı sosyal sınıflara ait mezarlar bulunmuş, bu durum kentin sosyal yapısına dair bilgiler sunmuştur. Mezarlardaki yazıtlar, Ariassos halkının dini inançları ve ölü gömme ritüelleri hakkında da bilgi vermektedir. Ariassos’ta, hem Hellenistik hem de Roma İmparatorluk dönemlerine ait çeşitli konut kalıntıları da tespit edilmiştir. Bu evler, villalar genellikle teraslar üzerine kurulmuş ve yerel malzemelerle inşa edilmiştir. Kentte ayrıca iki adet Bizans dönemine ait Kilise de tespit edilmiştir. Kentin dağlık ve engebeli bir coğrafyada Toros Dağları’nın eteklerine kurulmuş olması, hem stratejik hem de savunma açısından önemini artırmış olmalıdır. Bu stratejik konumu sayesinde Pamphylia ve Pisidia arasında bir köprü işlevi gören kent, Roma döneminde önemli bir ticaret merkezi haline gelmiş ve bu özelliği sayesinde hem ticaret hem de kültürel etkileşim açısından önemli bir merkez olmuştur.
Referanslar
Bérard V. (1892). Inscriptions d’Asia Mineure 2, Bulletin de correspondance hellénique.16, 417-446; Cormack, S. H. (1989). A Mausoleum at Ariassos, Pisidia, Anatolian Studies, 39(1): 31-40; Cormack, S. H. (1996). The Roman-Period Necropolis of Ariassos, Pisidia, Anatolian Studies, 46(1): 1-25; Kahya, T. (2008). Evidence for the re-dating of the N8 Mausoleum at Ariassos, Colloquium Anatolicum, 7(1): 217-228; Köker, H. ve Tütüncü, E. (2023). Ariassos Kentine Atfedilen Bazı Geç Hellenistik Dönem Sikkeleri, Cedrus, XI: 233-241; Kürkçü, M. (2015). Ariassos ve Kremna’da Gözlemlenen Su Sistemleri ve Sarnıçlar Hakkında Bir Değerlendirme, MJH, V/1: 301-311; von Lanckoronski, K. G. (1892). Pamphylia ve Pisidia Kentleri II. Pisidia (Çev. S. Bulgurlu Gün, 2015). İstanbul; Mitchell, S., Owens, E. ve Waelkens, M. (1989). Ariassos and Sagalassos 1988, Anatolian Studies, 39: 63–77; Mitchell S. (1990). 1988 Yılı Ariassos Yüzey Araştırması, Araştırma Sonuçları Toplantısı, 7, ss. 147-152; Mitchell, S. (1991). Ariassos 1990, Anatolian Studies, 41(1): 159-172; Mitchell, S. (1992). Ariassos 1991. Araştırma Sonuçları Toplantısı, 9: 93-108; Owens, E. J. (2005). The Ariassos Aqueduct and Cultural Developments in Roman Cities in Asia Minor, Mediterranean Archaeology, 18(1): 31-39; Paribeni R. ve Romanelli P. 1914, Studii e Ricerche Archeologiche Nell’Anatolia Meridionale. Roma; Robinson, T. H. (2002). City and Country in Pisidia from Classical Antiquity to the Middle Ages: Ariassos, Sia and Their Territories. (Yayımlanmamış Doktora Tezi). The Queen's College, University of Oxford; Rott H. (1908). Kleinasiatiche Denkmäler aus Pisidien, Pamphylien, Kappadokien und Lykien. Leipzig; Schulz A. (1992). Ariassos-Eine Hellenistisch-Römische Städt in Pisidien, Asia Minor Studien 6: 29-41.