Alanya’dan yaklaşık 25 kilometre uzaklıktadır ve öncelikle Alanya Mersin karayolunun 13. kilometresinde Mahmutlar Kasabası’ndan sonra Gözüküçüklü Köyü’ne ve köye ulaştıktan sonra batıya ayrılan yolu takip ederek 2,5 kilometre sonra antik kent kalıntılarına ulaşılmaktadır. Dim Vadisi ağzında yükselen Cebel-i Reis Dağı’nın güney eteklerinde, deniz seviyesinden 850 metre yükseklikte savunmaya uygun bir coğrafyada kurulmuştur.

Kentin isminin kimler tarafından verildiği bilinmemektedir. Laertes ismine ilk kez Troia efsanesinde yer verilmektedir. Destana göre Laertes Odysseus’un babasıdır. Odysseus Troia Savaşı'na katıldı ancak dönemeyince babası Laertes’in yüreğini yas kapladı ve sarayından ayrılmıştır. Kent, Antik Çağ’da Dağlık Kilikya olarak bilinen bölgenin sınırları içindedir ve kent kalıntıları MÖ VII. yüzyılın son çeyreğine tarihlenmektedir. Kaynaklara göre Strabon, Laertes’ten bahsederken kenti “Demirleme yeri (limanı) olan ve göğüs biçiminde bir tepe üzerinde” diye tanımlanmaktadır. Kentten günümüze kalan en sağlam yapılar gözetleme kuleleridir ve bu da kentin saldırılara karşı güvenli bir sahada kurulduğunun bir göstergesidir. George Bean ve Terence Mitford isimli epigraflar 1962 yılında kentte incelemelerde bulunmuş ve kent yazıtlarını MÖ I. yüzyıl ile MS III. yüzyıl arasına tarihlemiştir. Söz konusu yazıtlardan bir heykel kaidesinde Laertes isminin geçtiği görülmüştür. Kente ait en önemli kalıntılar arasında gözetleme kuleleri, halkın agorada sohbet için kullandığı yarım daire biçiminde oturma birimi olan exedra, İmparatorlar caddesi, odeon veya tiyatro, agora, hamam ve kentin güneyindeki nekropol sayılmaktadır. Kentin en önemli imar faaliyetleri Claudius (MS 41-54) döneminde gerçekleştirildiği için bu dönem kentin en parlak dönemlerinden biri olarak ifade edilmekte ve kentte Claudius adına yapılan bir tapınağa rastlanmaktadır. Antik kentte ayrıca Zeus Megistos ve Apollon tapınakları da yer alıyor. Kazılar sırasında bulunan ve Alanya Müzesi’nde sergilenen bir askere ait diploma, kentin askeri yönüne ışık tutacak özelliktedir. MS 138 yılına ait Pamfilya valisinin adının geçtiği belgede Suriyeli bir asker 25 yıllık şerefli hizmetlerinden sonra terhis ediliyor ve kendisine Roma vatandaşlığı ile Pamfilyalı bir kadınla evlenme hakkı verilmektedir. Alanya Müzesi’nde ayrıca MÖ VII. yüzyıla tarihlenen bir Fenike yazıtı ve MÖ VI. yüzyıla tarihlenen ve kentteki mülkiyet kavramı ile ilgili sorunları konu alan diğer bazı önemli yazıtlar da sergilenmektedir. Kent yapıları herhangi bir restorasyon görmemiştir. Antik kent bölgesinde bir tesisleşme olmadığı için ziyaret gün ve saat kısıtlaması ve giriş ücreti istenmemektedir.