Sosyal Sermaye

Kavram Sosyoloji

Avrupa’da sosyal bilimciler tarafından, özellikle toplumsal gelişimin ve birlikteliğin sağlanması açısından, sosyal sermaye olgusuna verilen önem, çok eski dönemlere kadar gitmektedir. Kültürel ve sosyal ilişkilerin kâr ve yarar sağlayarak ekonomik gelişmeyi olumlu yönde etkileyeceği düşüncesi, bu alana yatırım fikrini ortaya çıkarmıştır. Sosyal sermaye terimi ilk kez Lyda Hannifan tarafından kullanıldı (1916). Ancak kavram XIX. yüzyılın ilk yıllarında daha popüler hâle geldi ve 1980’li yıllarda Fransız Sosyolog Pierre Bourdieu tarafından geliştirildi. Başta Coleman olmak üzere Putnam, Portes, Sensenbrenner, Labonte, Bankston ve Zhou gibi teorisyenler kavramı geliştirerek ekonomi ile ilişkilendirdiler. Özellikle 1990 ve sonrasında sosyal sermayenin ekonomi ile olan yakın ilişkisi ağırlık kazandı.

Aile, kamu kurumları, iş yerleri, sivil toplum kuruluşları, sosyal ve etnik gruplar gibi toplumu oluşturan grupların arasında gerçekleşen koordinasyonun sağlıklı yapılmasını sağlayarak, verimliliği ve üretkenliği arttıran güven, iletişim ve norm özelliklerinin bütününe sosyal sermaye denmektedir. Son dönemlerde ekonomi ile ilişkilendirilen sosyal sermaye, sosyal bir kavram olan güven düzeyi ile ekonomik bir kavram olan sermaye kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Ekonomi açısından tanımlarsak; birey ile kurum arasında meydana gelen güvene dayalı ilişkilerin, ekonomik etkinliğe, üretime ve verime yansımasına sosyal sermaye adı verilmektedir.

Toplumu oluşturan ahlaki ve kültürel değer yargıları, güven duygusu, eğitim, aile, siyasi yapı, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, sosyal ve etnik gruplar sosyal sermayenin kaynaklarını oluşturmaktadır. Bunun yanında adalete güven, gelir dağılımının iyileşmesi, kişisel refah düzeyinin artması, milli birlik duygusu, komşuluk ve arkadaşlık ilişkileri gibi pek çok faktör sosyal sermayenin unsurlarındandır. Bu kaynaklar arasındaki iletişimin yeteri kadar ve güven içinde olması, toplumun da sağlıklı olmasını sağlayacaktır. Sağlıklı iletişim becerisine ve yüksek güven duygusuna sahip olan birey, yeterli düzeyde sosyal sermaye biriktirmiş olacaktır. Bu durum beşeri sermayenin verimliliğini de etkileyerek, bireyin hem sosyal ortamda hem de iş ortamında başarılı olmasını sağlayacaktır. Bu bağlamda sosyal sermaye birikimi, toplumların ekonomik ve sosyal problemlerle daha rahat bir şekilde baş etmelerini sağlayacak politikaları üretmede yol gösterici olmaktadır.

Dinamik bir yapıya sahip olan sosyal sermaye, varlığı ölçüsünde üretime pozitif katkılar yapmaktadır. Ancak sosyal sermayenin oluşturulması ve biriktirilmesi ciddi uğraş ve maliyet gerektirmektedir. Toplumsal yapıda meydana gelen ekonomik, hukuki, siyasi değişimler olumlu ya da olumsuz yönde sosyal sermayeyi etkilemektedir. Sosyal sermaye stoklanamadığı gibi, yokluğu durumunda toplumun çıkarları aleyhine negatif unsurlar da yaratabilmektedir.

Sosyal sermayenin ölçülebilmesinin tek bir metodu bulunmamaktadır. Ancak bir toplumda sosyal sermayenin olup olmadığını ya da hangi boyutta olduğunu gösteren birtakım sosyal ve ekonomik göstergeler bulunmaktadır. Toplumdaki mala ya da cana yönelik suç oranları, alacak-borç ilişkisinde senet kullanım oranı, bürokratik işlemler, yolsuzluk, rüşvet, boşanma oranı, adli sistemdeki güven sorunu, gelir dağılımının bozuk olması, ekonomik ve siyasi istikrarsızlık, terör gibi göstergelerdeki olumsuz yönde artışlar sosyal sermayenin yetersizliğini göstermektedir. Bu yetersizlikler sosyal sermaye için şart olan güven unsurunun yok olmasına neden olmaktadır.

Adalet, sağlık ve güvenlik sistemlerinin geliştirilmesi, gelir dağılımının iyileştirilmesi, yolsuzlukların, suç oranlarının, bürokratik işlemlerin azaltılması, terörün bitirilmesi, istikrarlı siyasi ve ekonomik yönetimin var olması gibi temel unsurlar güven ortamını tesis ederek, toplumdaki sosyal ve ekonomik hayat için önemli olan sosyal sermaye birikiminin yüksek olmasını sağlayacaktır.

Yararlanılan Kaynaklar

Coleman, J. S. (2010). Beşeri Sermayenin Yatırımında Sosyal Sermaye, M. M. Şahin ve A. Z. Ünal (Derl.), Sosyal Sermaye (ss. 77-119). İstanbul: Değişim Yayınları; Karagül, M. ve Dündar S. (2006). Sosyal Sermaye ve Belirleyicileri Üzerine Ampirik Bir Çalışma, Akdeniz İ.İ.B.F. Dergisi, (12): 61-78; Karagül, M. ve Masca, M. (2006). Sosyal Sermaye Üzerine Bir İnceleme, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, (12): 61-78; Kızılkaya, O. (2017). Sosyal Sermayenin Ekonomik Büyüme Üzerindeki Potansiyel Etkisi: Türkiye İçin Yapısal Kırılmalı Eşbütünleşme Analizi, Sosyoekonomi, 25 (33): 175-194; Yarcı, S. (2011). Pierre Bourdieu’da Sosyal Sermaye Kavramı, Akademik İncelemeler Dergisi, 6 (1): 125-135.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Bourdieu, P. (2010). Sermaye Biçimleri. İçinde; M. M. Şahin ve A. Z. Ünal (Derl.), Sosyal Sermaye (ss. 45-75). İstanbul: Değişim Yayınları: