Sinop Arkeoloji Müzesi

Müze Arkeoloji Müzesi

Maddeye katkıda bulunan yazarlar:
Yazar: Gül ERKOL BAYRAM (2019) (Madde metni için tıklayınız)
Yazar: Nazlı YILDIRIM (2020) (Madde metni için tıklayınız)
1 / 2

Sinop arkeoloji müzesi, Sinop ilinde yer alır.  Sinop’ta müzecilik faaliyetleri 1921 yılında başlamıştır.  1932 yılında eser sayısındaki artış sebebiyle Pervane Medresesine taşınan eserler, 1941 yılında açılan Sinop arkeoloji müzesine nakledilmiştir. 1945 yıllarında memurluk, 1947 yılında ise müdürlük olarak hizmet sunmuştur.  Prof. Dr. Ekrem AKURGAL başkanlığında 1950 ve 1953 yılları arasında gerçekleştirilen kazılar sonrasında; kendisinin de talebiyle; Selçuklu Türbesi ve Serapis Mabedi bulunan bölgeye; 1970 yılında modern bir müze binası açılmıştır. Çağdaş müzecilik yaklaşımıyla onarım ve düzenleme sürecine giren Sinop arkeoloji müzesi 2006 yılında günümüzdeki kullanılan haliyle hizmet vermeye başlamıştır.   Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne bağlı olan müzede Sinop merkez ve ilçelerinden elde edilen eserler sergilenmektedir.

Müze 7 bölümden oluşmaktadır. Müze bölümleri; Koridor, Küçük Buluntular Salonu, Taş Eserler Salonu, Amphora Salonu, Sikke Bölümü, İkona Salonu, Bahçe Teşhiridir. Müzede;  3286 arkeolojik eser, 5184 adet sikke bulunmaktadır.

Müzenin; Koridor Bölümünde; heykel başları ve çeşitli heykeller ve M.Ö 4. yüzyıla ait olduğu düşünülen bir antlaşmayı içeren taş kitabe bulunmaktadır. Küçük buluntular salonunda; Sinop kentinde Tunç Çağından Bizans dönemi arasında üretilen kap-kacaklar, madeni aletler, figürlü vazolar, pişmiş topraktan heykelcikler, Serapis mabedine ait pişmiş topraktan yapılmış parçalar, cam eserler, farklı mezarlardan çıkarılmış hediyeler ve mezar buluntuları bulunmaktadır. Taş eserler salonunda;  çeşitli mezar taşları ve buluntuları yer almakta, bir mezardan çıkarılan Geyik Parçalayan Aslanlar” grubu ve bir denizci lahiti bölümün dikkat çekici eserleri olarak kabul edilmektedir.

Ampora Salonunda; 1994 ve 2000 tarihleri arasında Sinop ve çevresinde gerçekleştirilen kazılardan ele geçirilen ampora üretim atölyeleri ve fırınları bulunmaktadır. Ayrıca; Sinop’un Helenistik-Roma ve Bizans dönemine ışık tuttuğu düşünülen tuğla ve kiremitten yapılan amphoraların farklı formları, büyük bir amphora fırını, amporaların antik dönemde gelişim gösterdiği alanları gösteren bir tablo müzenin amphora bölümünde sergilenmektedir.  Sikke bölümünde;  Sinop kentinde ilk defa basılan gümüş sikkeler,  Ordu, Gelincik, Selçuklu, Bizans defineleri bulunmaktadır.

 İkona salonu; Sinop ve çevresinde bulunan kiliselerden elde edilen ve geliş tarihi ve yeri tam olarak bilinemeyen eserlerden oluşmaktadır. Sinop şehrinde bulunan ikonalar kestane ağacından yapılmış panoların alçıyla ya da bez alçıyla sıvanması ve üzerlerine boya ya da altın yaldız kullanılmasıyla yapılmıştır.  İkonlarda; Hz. İsa, Hz. Meryem, Yahya ve diğer Azizlerle ilgili olaylar sahnelenmektedir. Bahçe Bölümünde ise; mermerden yapılmış eserler, mezar taşları, pitos ve mozaikler bulunmaktadır.  Sinop Arkeoloji müzesi; Eski Tunç Çağı, Hitit, Frig, Arkaik, Klasik, Hellenistik, Roma dönemlerine ait eserlerin sergilenmesi, Bizans dönemine ait ikonaların ve Osmanlı dönemine ait kültürel kimliği yansıtabilecek eserlerin bulunması sebebiyle bölgenin önemli müzelerinden biridir.

Yararlanılan Kaynaklar

Pastutmaz-Sevmen, D. (2018) Sinop Müzesi’nde Bulunan Üç Plastik Kandil”, Arkhaia Anatolika 1,93-107. DOI: 10.32949/Arkhaia.2018145704; Sürücü, Ö., Ak, S., Kılıç, G. (2017). Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies Yıl: 4, Sayı: 15, Aralık, s. 327-339.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Sinop Gezi Rehberi (2014). Sinop Arkeoloji Müzesi, Sinop Araştırma Merkezi (Sinar): Sinop.

2 / 2

Sinop şehri genelinde gerçekleştirilen kurtarma kazıları, satın alma, bağış ya da temel hafriyat kazılarında ortaya çıkarılan arkeolojik eserler Atatürk’ün Sinoplulara yeni harfleri de tanıttığı Mekteb-i İdadi binasında, 1921 yılından itibaren koruma altına alınmaya başladı. Eser sayısının giderek artması ve binanın yetersiz kalması nedeniyle 1932 yılında eserlerin tümü Pervane Medresesi’ne nakledilerek, 1941 yılında ilk müze ziyarete açıldı. 1951-1953 yılları arasında Prof. Dr. Ekrem Akurgal ve Dr. Ludwig Budde tarafından Demircihöyük, Kocagöz Höyük ve kent merkezinde gerçekleştirilen kazıların ardından, bilimsel ekip tarafından yeni bir müze kurulması isteği doğrultusunda 1968 yılında Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürü Hikmet Gürçay’ın talimatlarıyla, içerisinde Serapis Tapınağı olarak adlandırılan yapının temelleri de bulunan, merkezi bir alanda müze inşaatına başlanarak, 1970 yılında yeni müze binası hizmete açılmıştır. Sinop Arkeoloji Müzesi, altı bölümden oluşmaktadır:

1-Taş Eserler Salonu: Bu salonda antik döneme ait heykeller ve portreler sergilenmektedir.

2-Lahit ve Steller Salonu: Bu bölümde kentin ölü gömme gelenekleriyle bağlantılı olarak mezar stelleri ve lahitler, Arkaik dönemden başlayarak Geç Roma dönemine doğru kronolojik bir sıra takip edilerek sergilenmektedir.

3-Küçük Buluntular Salonu: Bu salonda Sinope kenti ve çevresinde bulunan Erken Tunç Çağı’ndan başlayarak Bizans döneminin sonlarına kadar geniş bir zamanı kapsayan madeni ya da pişmiş toprak çömlekler, madeni aletler, pişmiş toprak figürinler, cam eserler, çeşitli mezar buluntuları, Serapis Tapınağı kazılarında ele geçen pişmiş toprak mimari parçalar gibi küçük arkeolojik eserler sergilenmektedir. Bu bölümün zemininde ayrıca Meydankapı Kurtarma Kazılarında bulunan Yedi Musa Mozaiği yer almaktadır.

4-Amphoralar Salonu: 1994-2000 yılları arasında Sinop Merkez, Karakum ve Demirciköy’de gerçekleştirilen bilimsel kazılarda ortaya çıkarılan çok sayıda amphora, amphora üretim atölyeleri ve fırınları tanıtılmaktadır. Bu bölümde Sinop’ta üretilmiş amphora örneklerinin yanı sıra, kısmen orijinal malzemeler kullanılarak yeniden ayağa kaldırılan gerçek boyutlarda bir Amphora Fırını da sergilenmektedir.

5-Sikkeler ve Defineler Salonu: Bu bölümde Sinope’nin bastırdığı ilk gümüş kent sikke örneklerinin yanı sıra 1970 yılında Ordu’nun Düz Mahallesi inşaat temel kazılarında ele geçen Ordu Definesi ve 1988 yılında Sinop Gelincik Mahallesi altyapı çalışmları sırasında ele geçen Gelincik Definesi’nden çok sayıda sikke örneği de sergilenmektedir.

6-İkonalar Salonu: XIX. yüzyılda Sinop ve çevresinde bulunan kiliselerden günümüze kaldığı düşünülen, İsa, Meryem, Yahya ve önemli Azizlerin yer aldığı dinsel olayların anlatıldığı İkonalar, bu bölümde sergilenmektedir.

Sinop Müze Binası içerisinde yer alan arkeolojik eserlerin yanı sıra müze bahçesi içerisinde de çok sayıda taş eser sergilenmektedir. Bu bölümde Dor, İon ve Korinth Düzenlerine ait olan başlık, arşitrav, friz, geison ve sima gibi mimari blok örnekleri, lahitler, altarlar, heykeller, pithoslar ve mozaikler sergilenmektedir. Bahçe bölümünde ayrıca 1951-1953 yılları arasında gerçekleştirilen kazılarda ortaya çıkarılan ve Serapis Tapınağı olarak yorumlanan antik bir yapının temelleri ile Aynalı Kadın (Sultan Hatun) Türbesi ve İslami mezar taşları da ziyarete açıktır.

Yararlanılan Kaynaklar

Dereli, Fuat (2005). Sinop. Kuzeyin Hırçın Güzeli Sinope. Sinop: Şimal Ajans - Ofset Baskı Hizmetleri: 49-54.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Sinop İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü. (2020). Sinop Arkeoloji Müzesi, https://sinop.ktb.gov.tr/TR-74869/sinop-arkeoloji-muzesi.html, (Erişim tarihi: 06.02.2020).