Hasan Ergüzel tarafından Siirt’te kuruldu (1892). Tarihinde yalnızca Büryan kebabı üzerine odaklanan restoran, günümüzde menüsüne farklı yemekler eklese de Büryan kebabıyla ünlüdür. Büryan kelimesi Türkçeye Arapça’dan geçmiş olup, püryan, piryan ya da biran isimleriyle de bilinmektedir. Büryan kebabı, Siirt’e özgü coğrafi işaretli yerel bir yemek olup kebabın yapımında kuzu ya da oğlak eti kullanılmaktadır. Kollarından ayrılmış hayvan gövdesinin, köz meşe odunu yakılan ve buharlı bir pişirme ortamı sağlanan kuyular içerisinde saatlerce pişirilmekte ve pide eşliğinde sunulmaktadır. Kebabın tarihi çok daha eski yıllara dayanmakla birlikte ismi, Osmanlı İmparatoru Dördüncü Murad tarafından 1635 yılında verildi.

Siirt’e özgü oldukça emek isteyen bu yerel ve tarihi yemeği, isminde de yer vererek yaşatan özel bir zincir restorandır. İsmindeki Şeref adı, kurucu Hasan Ergüzel’in yanında sekiz yaşından beri çalışan torunu Şeref Avcı’ya aittir. 2020 yılı itibariyle 70 yaşındaki Şeref Avcı, dedesinin ölümünden sonra İstanbul’a gelerek Fatih ilçesinde konumlanan üçüncü şubeyi açtı. Şube, Şeref Avcı ve üç oğlu tarafından işletilmektedir. Restoranın günümüzde iki tanesi Siirt’te diğeri İstanbul’un Fatih ilçesinde bulunmak üzere üç şubesi bulunmaktadır. Menüsünde Siirt iline özgü yerel yemekler olan bumbar dolması, içli köfte, perde pilavı gibi yemekler yanında ızgara ve kebap çeşitleri de yer almaktadır. Bu bağlamda restoran, yerel bir restorandan çok kebap salonu niteliğindedir. İç mekan atmosferiyle de bir kebap salonunu yansıtan restoranın İstanbul’daki şubesi, yedi katlı bir binada, 35 çalışanıyla büyük kapasitelerde hizmet verebilmektedir. Şube kapasitesine bağlı olarak toplantı ve organizasyonlar için de rezervasyon kabul etmektedir.