SABRE

Kavram Üretim Yönetimi ve Pazarlama

Yarı Otomatik İş Araştırma Ortamı (Semi Automated Business Research Environment) olarak dilimize çevrilebilecek SABRE, American Airlines ve IBM tarafından geliştirilen dünyanın ilk Bilgisayarlı Rezervasyon Sistemi’dir.

İkinci Dünya Savaşı’nın bitişi ile hava trafiğindeki devasa artış, havayolları için envanterleri ile yolcu rezervasyonlarını eşleştirmeyi gitgide daha zor hâle getirmekteydi. Havayolu acentaları bu dönemde rezervasyonları havaalanında ya da bilet satış ofislerinde yüz yüze ya da telefonla alıyorlar ve bunu elle işleyerek karmaşık bir şekilde organize ediyorlardı. Hataya müsait, etkin olmayan, aşırı ya da eksik rezervasyona sebebiyet veren, havayoluna oldukça maliyetli, yolcular için de güvenilmez bir sistemdi. Bu durum fazla ya da eksik rezervasyon, yolcu hizmeti ile ilgili problemler ve havaaraçlarının kapasite altı kullanımını beraberinde getirmekteydi. Bu ortamda 1953 yılında Amerikan Airlines Başkanı C. R. Smith ile IBM üst düzey satış temsilcisi R. Blair Smith’in bir uçuşta tesadüfen karşılaşması hava taşımacılığı açısından bir dönüm noktası oldu. Sohbetleri, havayolu rezervasyon kayıtlarını oluşturarak yönetecek ve aynı zamanda bu veriyi herhangi bir lokasyondaki herhangi bir acentaya gönderebilecek elektronik bir veri işleme sistemi fikrini doğurdu.

400 adam/yıllık bir çalışma ve 40 milyon ABD Dolarlık araştırma, geliştirme ve kurulum maliyeti sonucu Sabre, 1964 yılında tamamen işler hâle geldi. Bu tarihte günlük ABD ve Kanada’da 1500 terminalde hizmet vermekte ve 84 bin telefon işlemini gerçekleştirebilir halde idi. Böylece Sabre, havayolu endüstrisinde yolcu rezervasyonlarının gerçek zamanlı işlenebilmesi ve envanter takibi için Bilgisayarlı Rezervasyon Sistemi (Computer Reservation System – CRS) çağını başlatmış oldu. Sonradan otel, araba kiralama vb. hizmetleri de içine alan GDS’lere (Global Distribution Systems – Küresel Dağıtım Sistemleri) dönüşen bilgisayarlı rezervasyon sistemleri havayolu dağıtımının temel şekli hatta önemli bir rekabet avantajı haline geldi.

1976 yılına gelindiğinde havayolları otomasyondan faydalanırken hala manuel işlemlere ve müşterilerin aramalarına dayalı sistemi kullanan seyahat acentaları da Sabre’a dahil edildi. 1978 Amerikan iç hat serbestleşmesi, havayolu sektörü için oyunun kurallarını tamamen değiştirdi. Fiyatlama kısıtlamalarının kalkması ile rekabet yıkıcı boyutlara ulaştı. Sabre’da yapılan aramalar yalnızca müsait koltuk bulma amacı için değil en düşük fiyatı bulabilmek adına yapılmaya başlandı. American Airlines, envanterindeki koltukları en yüksek verimi elde ederek satabilmek adına Sabre sayesinde ilk Gelir Yönetim Sistemi’ni (Yield management system) oluşturdu.

Yüksek potansiyeli ile 1996 yılında Sabre, American Airlines’ın ana şirketi AMR Corporations’ın bir alt biriminden bir bağlı şirkete dönüştü. Aynı yıl müşteri arayüzü olan ilk çevrimiçi GDS olan Travelocity rezervasyon sistemini piyasaya sürdü. 2000 yılında ise bağımsız bir şirkete dönüştürülerek borsada işlem görmeye başladı.

2000’li yıllarda Sabre, müşteri hizmet ve satış, ekip yönetimi, kendi kendine hizmet, otel işletmeleri için rezervasyon ve satış gibi modülleri de bünyesine eklerken halen hem Travelocity’yi beslemeye hem de diğer online seyahat acentalarına veri sağlamaya devam etmektedir. Günümüzde mobil uygulamalar, veri analitiği, havayolu operasyon ve planlama uygulamaları vb. yeni uygulamalarla ürün ve hizmet kapasitesini geliştirmektedir.

Yararlanılan Kaynaklar

Belobaba, P., (2015). Fundementals of Pricing and Revenue Management. İçinde; P. Belobaba, A. Odoni ve C. Barnhart, The global airline industry. John Wiley & Sons; Pemberton, J. D., Stonehouse, G. H. ve Barber, C. E. (2001). Competing with CRS-generated information in the airline industry, The Journal of Strategic Information Systems, 10(1): 59-76; Sabre. (2017). The Sabre Story, https://www.sabre.com/files/Sabre-History.pdf, (Erişim tarihi: 21.08.2019)