Polykandelon, Polykandela, Polykandilion

DOĞAL VE KÜLTÜREL MİRAS DİNSEL KONULAR

Saraylar ve büyük konaklar gibi geniş mekânların aydınlatılmasında kullanılmalarının yanı sıra, özellikle Hristiyan ibadet yapılarında —bazilikal planlı kiliselerin orta nefi ve kubbe altı gibi geniş iç hacimlerinde— mekânsal aydınlatmayı sağlamak amacıyla tercih edilen, çoğunlukla düz tabak formunda tasarlanmış, büyük boyutlu ve gösterişli metal aydınlatma elemanları polykandelon/polykandilion/polikandil (πολυκάνδηλα, πολυκάνδηλον, πολυκαντέλα, πολυκάντηλον) olarak adlandırılmaktadır. Bu aydınlatma araçları, tek bir ışık kaynağı etkisi yaratacak biçimde tasarlanmış; içlerine bitkisel ya da hayvansal yağ konulan, ışık yayan saplı/çubuklu cam kandillerin yerleştirilebilmesi amacıyla dairesel deliklerle donatılmış ve zincirler aracılığıyla tavana ya da duvar çıkıntısından uzanan braketlere asılacak şekilde konumlandırılmıştır. Gövdelerine ya da kenar kısımlarına eklenen halka kulplara bağlanan üç ya da dört zincir, bu yapıları üstte yer alan yıldız, halka ya da yaprak formlu genellikle ters çiçek kadehi biçiminde tasarlanmış yarım küresel bir tepelikle birleştirmekte; bu tepelik aracılığıyla polykandelonlar bir kanca ya da çengel yardımıyla tavana asılı olarak kullanılmaktadır.

İsa’dan kaynaklanan ilahi aydınlanmanın yeryüzündeki tezahürü olarak ışık, inancın sembolü; sonsuz ışığın ve cennetin ebedi berraklığının simgesi kabul edildiğinden, kilise mekânlarının aydınlatılmasına IV. yüzyıldan itibaren büyük önem verilmiştir. Bu bağlamda, VIII. yüzyıla kadar kiliselerde baskın aydınlatma aracı olarak kullanılan polykandelonlar, daha geniş mekânları aydınlatmak amacıyla yaygın şekilde altar çevresine, bema kapısı önüne, kiboriuma, kubbe altına ve İsa ile Meryem’in adak ikonaları önüne yerleştirilmiştir. Ayrıca, polykandelonların manastır kurucularının ölüm yıldönümlerinde ve büyük bayramlarda kiliselerin aydınlatmasının artırılmasında da kullanıldığı bilinmektedir.

Erken Bizans döneminde kiliselere yapılan bağış ve hediyeler arasında çok sayıda polykandelonun yer aldığı bilinmektedir. Bu duruma nitelikli bir örnek olarak, 563 yılında Hagia Sophia’nın yeniden açılışını anlatan Paul Silentiarius, kubbeden sarkan tekne ve ağaç biçimli kandillerin yanı sıra haç ve disk formundaki polykandelonlardan da söz etmiş ve bu aydınlatma araçlarını “cennetin yıldızları” olarak tanımlamıştır. Tüm bunlara ek olarak, 861 yılından itibaren manastırlarda kayıt tutulmasının zorunlu hâle gelmesi, aydınlatma araçları kapsamında yer alan polykandelonlara ilişkin daha ayrıntılı bilgilere ulaşılmasını sağlamaktadır. Öte yandan, XII. yüzyıldan itibaren kilise aydınlatılmasında kullanılan dairesel ya da çokgen biçimli "choros" düzeni içinde de çok sayıda polykandelon kullanımı bilinmektedir.

Günümüze ulaşan örnekler ve özellikle "Liber Pontificalis" gibi tarihi kaynaklardan edinilen bilgilere göre, IV - V. yüzyıllara tarihlenen en eski polykandelon formu, cam kandilleri destekleyen yunus biçimli kollara (braketlere) sahip taç şeklinde silindir ve bazilikal formlardan oluşan birkaç örnek dışında, genel olarak disk/daire, haç ve dikdörtgen biçimindedir.  Haç ve dikdörtgen tepsi biçimli polykandelonların Sion (Korydalla) Hazinesi dışında çok örneği bulunmamaktadır. Buna karşın, sayıca daha fazla örneği günümüze ulaşan disk/daire biçimindeki polykandelonların bu türlere göre daha üstün olduğu belirlenmiştir. Bu polykandelonlar aralarında, orta/merkez bölümünün dolu veya boş olması, dış çerçevenin formu, kandil delikleri sayısı, kandil delikleri arasında görülen motifler ve bezemeler gibi özelliklere göre de gruplandırılmaktadır. Çoğunlukla Erken Bizans dönemine tarihlenen disk polykandelonların kandil delikleri arasında yer alan geometrik bezemeler arasında yamuk dörtgen, eşkenar dörtgen (elmas biçimli), kare, üçgen, daire, ok ucu, haç ve yürek motifleri bulunurken; bitkisel bezemeler arasında stilize çiçek motifleri, zambak, kıvrık dallar, asma yaprakları ve yaygın olarak palmet yer almakta, figürlü bezemeler arasında ise yunus balığı motifi dikkati çekmektedir.

IV. yüzyıldan XI. yüzyıla kadar uzanan orta bölümü dolu örneklerde genellikle yıldız, haç, radyal ve ışın motifli disk polykandelonların Anadolu’da, Yakın ve Orta Doğu'da, Mısır'da, Tunus'ta ve Sicilya'da bulunan örnekleri VI. yüzyıldan XII. yüzyıla kadar bir zaman dilimine yerleştirilmektedir. Dumbarton Oaks Koleksiyonu, Britanya, Benaki ve Louvre Müzeleri gibi birçok müzede ve Beth-Shean kazılarında örneklerine rastlanan bu polykandelonların, özellikle 6–8. yüzyıllar arasında yoğun biçimde kullanıldıkları anlaşılmaktadır. 

Çoğu Erken Bizans dönemine tarihlenen dış çerçevesi düz ve ortası boş polykandelonlar, dolu örneklerine göre daha yaygındır. Kandil deliği sayısı ve büyüklüğü değişkenlik gösteren çok sayıda polykandelon örneği, Britanya Müzesi, Benaki Müzesi, Louvre Müzesi gibi birçok uluslararası müze ile Malcove ve Marcopoli Koleksiyonları’nda sergilenmektedir. Türkiye’de ise bu örnekler, Sardis ve Olba antik kentleri kazılarında, ayrıca Alanya, Malatya ve Amasya Arkeoloji Müzeleri ile çeşitli özel koleksiyonlarda bulunmaktadır. Dış çerçevesi dilimli ya da bitkisel motiflerle girintili olarak tasarlanmış disk polykandelon örneklerine ise Malcove ve Dumbarton Oaks koleksiyonları ile Hermitage, Walters Sanat, Kopt, Louvre, Metropolitan ve Alanya Arkeoloji Müzesi gibi çeşitli müze ve koleksiyonlarda rastlanmakta olup, bu formlar hem Erken hem de Orta Bizans dönemine tarihlendirilmektedir.

Disk polykandelonların bir diğer türünü, genellikle Orta Bizans dönemine tarihlendirilen ve merkez bölümü "fincanlı" ya da "kaideli" olarak tanımlanan örnekler oluşturmaktadır. Cam kandil ya da mum yerleştirilmesine olanak sağlamak amacıyla tasarlandığı anlaşılan ajur tekniğinde bitkisel bezemelerle süslenen orta bölüm, yüksek konik kaide ya da içbükey çukur formlu yarım küre şeklinde bir fincan biçimindedir ve yapıya lehimlenerek eklenmiştir. Erken ve Orta Bizans dönemine tarihlendirilen ve diğer türlere kıyasla son derece sınırlı ve nadir olduğu belirlenenen bu polykandelonlar Dumbarton Oaks, Anstock ve Malcove Koleksiyonları; Frankfurt Arkeoloji, Louvre, Kiev Tarih ve Sadberk Hanım Müzeleri’nde bulunmaktadır. Buna karşın, 9. yüzyıldan itibaren ajur tekniğinin uygulanmasını kolaylaştıran ve üretim açısından daha ekonomik olan bakır malzemeden imal edilmiş, orta bölümü içbükey kavisli, derin ve geniş kâse formundaki polykandelon örneklerine ise İstanbul, Alanya, Amasra, Antakya Arkeoloji ve Ashmolean Müzesi’nde rastlanmıştır. 

Erken Bizans öneminden Geç döneme kadar tercih edilen disk/dairevi polykandelonların ölçüleri kullanım yerlerine ve yüzyıllara göre farklılık göstermektedir. Günümüze ulaşan polykandelonların çapları 18-55 santimetre arasında; kandil deliklerinin çapları ise 2-5 santimetre arasında değişmektedir. Polykandelonun çapı ile kandil deliği sayısı arasında orantı olduğu, çap büyükse kandil deliği fazla, küçükse az olduğu belirlenmiştir. Saplı/çubuklu cam kandillerin yerleştirildiği kandil deliklerinin üç, dört, altı, sekiz, dokuz, on iki, on altı, on sekiz şeklinde olduğu tespit edilmiştir. VI - VII. yüzyıllar arasına tarihlenen polykandelonlarda, sembolik anlam açısından havarileri simgeleyen ışıkların yer aldığı altı ve on iki kandil deliği yaygındır. Polykandelonun ortasındaki kandil deliğinde yanan ışık ise Hıristiyanlıkta “ben dünyada oldukça dünyanın nuruyum” diyen İsa’nın ilahi ışığının yeryüzündeki yansımasıdır. 

Günümüze ulaşan polykandelonların üretim yeri olarak Anadolu ve özellikle başkent Konstantinopolis, yaygın olarak Mısır ve Suriye görülmektedir. V - VII. yüzyıllara tarihlenen Erken Hıristiyanlık lambaları içinde liturjik işlevli polykandelonlar çoğunlukla gümüş ve özellikle ilk 1000 yılda kullanılan tek bakır alaşımı olan bronz ve az miktarda pirinç malzemeden yapılmıştır. Orta Bizans döneminden itibaren ve XII. yüzyıldan sonra polykandelonlarda, işlenmesi ve maliyeti açısından daha avantajlı olan bakır kullanımı yaygındır. Bronz polykandelonlarda döküm, bakırlarda ise döküm ve dövme tekniği bir arada kullanılmıştır. Polykandelonların kulpları ve zincirleri ise döküm ve dövme tekniğinde yapılmıştır. Özellikle kulpların, fincan ya da kaidelerin polykandelona birleştirilmesinde lehimleme, bezemelerde ise delik işi (ajur)-özellikle bakır malzemede-, niello (savat) ve kazıma tekniği görülmektedir.  

Müze ve koleksiyonlarda bulunan polykandelonlar üzerinde adak ve bağışçı yazıtları da görülebilmektedir. Genellikle daha az bilgilendirici, kısa ve net olan yazıtlar bağışçının ve bağışın amacı ve genellikle bağışlandığı kilise adını içermektedir. İkonaklast dönemden önce VII. yüzyıla kadar bağış, adak ve dualar, azizlere ve baş meleklere yönelik iken, VII. yüzyıldan sonra daha çok Theotokos (Tanrı annesi, Meryem) önemli olmuştur. İkonoklast döneminin ardından ise, özellikle X. yüzyıldan itibaren XI. yüzyıl boyunca, yüksek rütbeli din adamları, dini himaye kapsamında kiliselerde yapılan dekorasyon, yenileme ve kilise hazinesine ait eşyaların bağışlanmasında öne çıkmaktadır.

Referanslar

Arı, A. (2024). The Sion Treasure Reconsidered The Biographies and Multivalence of Sacred Silver Objects in Sixth-Century Byzantium, London: Routledge; D.M. (1996). A Catalogue of the Lamps in the British Museum, IV: Lamps of Metal and Stone and Lampstands, Londra; Fobelli, M. L. (2005).Un tempio per Giustiniano: Santa Sofia de Costantinopoli e la Descrizione di Paolo Silenziario, Viella.; Motsianos, I. (2011). Φως ιλαρόν: ο τεχνητός φωτισμός στο Βυζάντιο (Joyful light: the artificial lighting in Byzantium),Unpublished PhD dissertation, Volos, University of Thessaly. http://hdl.handle.net/10442/hedi/31739; Xanthopoulou, M. (2010). Les lampes en bronze à l’époque paléochrétienne. Turnhout: Brepols.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Acara, M. (2002). Bizans Döneminde Maden Aydınlatma Araçlarının Kullanımı ve Orta Bizans Dönemi Polykandelonları. Ortaçağda Anadolu Prof. Dr. Aynur Durukan’a Armağan, Ankara, ss. 23-37; Bouras, L. (1982). Byzantine Ligthing Devices, Jahrbuch der Österreischischen Byzantinistik, 32(3): 479-491; Bouras, L.-M. G. Parani. (2008). Lighting in Early Byzantium, Washington D.C., Byzantine Collection Publications; Gökalp, Z. Demirel (2004). Bizans Dönemine Ait Dört Polykandelon, Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, 2 (1-2): 45-58; Kazhdan, A. -L. Bouras. (1991). Lighting, Ecclesiastical, The Oxford Dictionary Of Byzantium, ed.A. Kazhdan, 2, New York, Oxford University, ss. 1227-1128.

Konuyla ilgili diğer maddeler için bkz.: