Parion Antik Kenti ve Kazı Çalışmaları

Arkeolojik Kazı

Parion isminin kökeni hakkında çeşitli görüşler söz konusudur ve bunlar; antik kentin kurulmasında rol oynayan Paros’luların isminden türemesi, kuruluşunda yer alan Erythrai’li göçmen Iason ve Demetria’nın çocukları Parius’tan gelmesi ve Troia kralı Priamos’un oğlu Paris’in eğitim aldığı yere adını vermesi olarak sayılabilir.

Parion antik kentinin ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu hakkında birbirleri ile çelişen çeşitli bilgiler bulunmaktadır. Örneğin Eusebius, Parion’un MÖ 709 yılında kurulduğunu aktarmaktadır. Ayrıca antik kaynaklardan öğrenildiği kadarıyla kentin kuruluşunda Erythrai, Miletos ve Paros kentlerinin ortaklığından söz edilmektedir. Antik dönem yazarlarından edinilen bilgiler doğrultusunda Aeneas Tacticus, Parion’un Miletos kolonisi olduğunu belirtirken, Pausanias ise kentin Erythrai’nin girişimleriyle kurulduğunu öne sürmüştür.

Kentin kurulduğunun düşünüldüğü MÖ 709 yılından sonra Parion’dan tarihi bir olay içinde bahseden ilk antik yazar Herodotos’tur. Herodotos, Anadolu’nun Pers hâkimiyeti altında olduğu dönemlerde Skythler ile Persler arasındaki savaş durumunda Parion satrapı Herophantos’un adından söz etmiştir (MÖ 514-513). Burada özgürlük ve güç arasında seçim yapmak zorunda kalan Tyranlar, Dareios’un tarafında kalıp Skythler’i kandırırlar. MÖ 497 yılında Ionia isyanına katılan Parion, Pers komutanı Daurises’in Troas şehirlerini tek tek ele geçirdiği seferde, Karia’da da isyan çıkması üzerine şans eseri kurtulur. Parion MÖ 478-477 yıllarında Delos Birliği’ne üye olur. MÖ 431-404 yıllarında Atinalılar ile Spartalılar arasında patlak veren Peloponnessos Savaşları’nda Parion, Atinalılar’ın tarafında yer alır. Hatta Ksenophon MÖ 410 yılında Alkibiades’in 86 kadırgalık donanmasının Parion’da toplandığını belirtmiştir. Bu da Parion limanının büyüklüğünü ve konumunu göstermesi açısından önemlidir.

Ksenophon, Onbinlerin Dönüşü (Anabasis) adlı eserinde Parion adından bir kez daha söz etmektedir. Bu eserde Parion elçilerinin Odrys Kralı Medokos ile bir ittifak yapmaya geldikleri, kral ve karısına hediyeler getirdikleri söylenmektedir. Bu tip stratejik jestlerin Parion’un Trakh topraklarındaki amaçları doğrultusunda yapıldığı söylenebilir. Parion, MÖ 387’de Kral Barışı sonrası tekrar Pers egemenliği altına girmiştir. Büyük Aleksandros’un MÖ 334 yılında Persler’i Granikos Savaşı’nda yenmesiyle Anadolu’da yeni bir dönem başlamıştır. Bu dönemde Troas ve onun bir kenti olan Parion, Makedonya idaresine geçmiştir. Bu dönem ve peşinden gelen yaklaşık 30 yıllık dönem boyunca antik kaynaklarda Parion’un adı doğrudan geçmemektedir. Ancak bu dönem Troas genel tarihi içinde geçirdiği evreler ile açıklanabilmektedir. Büyük Aleksandros’un ölümü sonrasında MÖ 323’te, Troas onun generallerinden Antigonas’a bağlanmıştır. Bu dönemde Parion’un adı ortaya çıkmaktadır. Aeneas Tacticus’un bildirdiğine göre; Abydoslu Iphiades bu dönemde Parion’u ele geçirmek için gizli bir hazırlık yapmaktadır (MÖ 306). Aynı tarihlerde Parion’un İlion federasyonuna katıldığı bilinmektedir. Yüzyılın sonuna doğru Antigonos’a karşı birlik oluşturan Lysimakhos ve Seleukos İpsos Savaşı‘nda (MÖ 301) Antigonos’u yenmişlerdir. Savaş sonunda Antigonos öldü, Anadolu’nun batı bölümü Lysimakhos’un eline geçmiştir. Ortak düşmana karşı birleşen Lysimakhos ve Seleukos sonunda karşı karşıya gelmiştir ve MÖ 281’de Kurupedion Savaşı’nda Seleukos galip gelmiştir. Savaş sonrasında Troas, Seleukos’un hâkimiyeti altına girmiştir. Ele geçen bir antlaşma yazıtına göre Parion, Seleukos kralı III. Antiokhos yönetimi altındayken MÖ 200’lerde Lampsakos ile bir sınır savaşına girişmiştir. Bu belge Parion’un komşuları ile olan ilişkilerini ve sınır hareketlerini göstermesi açısından önemlidir.

Yaklaşık yüzyıl sonra Troas yeniden el değiştirdi. MÖ 190 yılında Romalılar ile Seleukos kralı III. Antiokhos arasındaki Magnesia Savaşı’nı Roma kazandı. Savaştan iki yıl sonra MÖ 188’de yapılan Apameia Barışı sonrası Romalılar, kendi tarafında yer alan Pergamon Krallığı’nı ödüllendirmiş ve Batı Anadolu’nun yönetimi Pergamon Krallığı’na geçmiştir. Troas’ın Pergamon Krallığı'nın yönetiminde kaldığı bu süreç MÖ 133’te III. Attalos’un ölümüyle son bulmuş ve III. Attalos vasiyeti ile krallığını Roma’ya bırakmıştır. Böylece Troas ve onun parçası olan Parion, Roma yönetimi altına girdi. I. Mithridates Savaşı sırasında MÖ 73 yılında Parion ve komşusu Lampsakos, Mithridates kuvvetleri tarafından kısa bir süre zapt edilmiştir. Bu savaş sırasında Roma, Parion, Lampsakos, Ilion ve Alexandria Troas kentlerine bağımsızlık vererek, Marmara Denizi’nde bir savunma hattı oluşturmak istemiştir. Yukarıda da bazı olaylar içinde anlatıldığı gibi Parion kentinin, stratejik kararlar verirken genelde doğru tercihler yaptığı görülmektedir. Tercihlerinin yanında kentin jeopolitik konumu onu sürekli önemli bir şehir haline getirmiştir. Kentin öneminin farkında olan Roma, Parion’u ilki Julius Caesar ya da Augustus döneminde, ikincisi de Hadrianus döneminde olmak üzere iki kere koloni kenti olarak ilan etmiştir. Kazı çalışmalarında bulunan sikkeler üzerindeki CGIP (Colonia Gemella Iulia Pariana) ve CGIHP (Colonia Gemella Iulia Hadriana Pariana) lejantları bunu doğrulamaktadır. Kentin Hadrianus döneminde ikinci kez elde ettiği statüden sonra mimari faaliyetlerinde hızlanma olduğu tahmin edilmektedir. Özellikle kentin en göze çarpan yapılarından biri olan ve MS II. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen tiyatronun mimari bezemeleri ve kabartmaları bunu göstermektedir. Parion’un Bizans döneminde de önemini yitirmediği ve önemli bir piskoposluk merkezi olduğu kente gönderilen rahiplerden anlaşılmaktadır. Bu rahiplerden Hesychius, MS 431’de, Thalassiusda MS 451’de Parion’da görev yapmıştır. Hristiyanlık dönemi ile ilgili önemli bir ayrıntı da Bizans İmparatoru Constantine Porphyrogennetos zamanında (MS 911-959) kentin başpiskoposluk merkezi olmasıdır.

Antik dönemde bölgelerin coğrafi sınırlarının net olarak belli olmaması ve siyasi olaylar neticesinde hâkim olunan bölgelerin sık sık el değiştirmesi neticesinde bölgelerin coğrafi sınırları da buna bağlı olarak değişmiştir. Antik dönemde Troas bölgesi kenti olarak kabul edilen Parion antik kenti antik yazarların verdikleri bilgilere göre Mysia ve Phrygia bölgeleri sınırlarında da sayılmıştır. Günümüzde ise Çanakkale iline bağlı Biga ilçesisinin Kemer Köyü’nde yer almaktadır ki bu konum Çanakkale Boğazı’nın Anadolu kıyısında Marmara Denizi’ne doğru genişleyen doğu bölümünde bulunmaktadır.

Parion’dan bahseden antik yazarlar arasında; Herodotos, Ksenophon, Aeneas Tacticus, Diodorus, Strabon, Plinius, Plutarkhos, Appianos, Ptolemaios, Pausanias, Polyaenus, Athenaios, Eusebius ve Ammianus Marcellinus gibi önemli antik dönem yazarları yer almaktadır. R. Walpole, Parion’un Biga’nın Kemer Köyü’nde yer almasının 1801 yılında bölgede ele geçen sikkeler sayesinde Philip Hunt ve Joseph Dacre Carlyle tarafından belirlendiğini aktarmaktadır. 1776-1761 yılları arasında Marie Gabriel Florent Auguste de Choiseul-Gouffier, 1816 yılında Otto Friedrich von Richter, bölgede gözlem ve bulgularını yayımlamışlardır. Parion ve etrafında uzun zaman araştırmalar yapan Walter Leaf, antik kentin lokalizasyonu hakkında doğrulamalar yaptı ve yeni bilgiler eklemiştir. 1980’lerde ise Peter Frish, Parion ve etrafında araştırmalar yaparak özellikle epigrafik kaynakları literatüre kazandırmıştır. Ayrıca William Mitchell Ramsay da antik kent hakkında yeni bilgiler sunmuştur.

Araştırma ve kazı geçmişi incelendiğinde ilk olarak 1949 yılında İsmail Kılıç Kökten’in Parion ve yakın çevresinde prehistorik dönem araştırmalarda bulunduğu görülmektedir. 1970’li yıllarda ise İlhan Akşit Parion’da Çanakkale Müzesi adına yüzey araştırmaları ve kazılar gerçekleştirmiştir. Bu araştırmalar sırasında Bakırtepe Tümülüsü tespit edildi ve buradan Roma dönemine tarihlendirilen iki lahit ele geçirilmiştir. Ayrıca Ertan Küçükefe tez çalışması kapsamlarında Parion’a geziler yaparak incelemelerde bulunmuştur. Cevat Başaran başkanlığında 1997, 1999 ve 2002 yıllarında Parion ve Kuzey Troas’a yönelik yüzey araştırmaları yapılmış ve bu araştırmalar Parion antik kentinin ve yakın çevresinin sahip olduğu arkeolojik potansiyel ve toprak altındaki kültürel mirası hakkında da önemli ipuçları vermiştir. Özellikle yüzeyde tespit edilen mermer yapı elemanlarında gözlenen kaliteli işçilik ve özen, Parion’un sahip olduğu zengin arkeolojik geçmişi belgeler niteliktedir. Başaran başkanlığında yürütülen yüzey araştırmaları, antik kentin sahip olduğu arkeolojik ve tarihi potansiyeli ve antik kentin kalıntılarının her geçen gün yok olduğunu gösterdi ve kentte bilimsel arkeolojik kazılara başlanılmasının gerekliliğini ortaya çıkarmıştır. 2004 yılında Kemer Köyü girişinde yapılmaya başlanan İlköğretim Okulu’nun temel kazısı sırasında antik mezarlara rastlanılması üzerine, Çanakkale Müzesi tarafından bu bölgede Kurtarma Kazısı yapılmıştır. Bu alanda antik kentte ait Nekropolis’in ortaya çıkarılması üzerine, kente bilimsel kazı çalışmalarının yapılması zorunlu hâle gelmiştir. Bunun üzerine, Prof. Dr. Cevat Başaran, Atatürk Üniversitesi'nin adına Parion antik kentinde 2005 yılında kazı çalışmalarına başlamıştır. 2005-2014 yılları arasında, Prof. Dr. Cevat Başaran'ın başkanlığında yürütülen kazı çalışmaları, 2015 sezonuyla birlikte Ondokuz Mayıs Üniversitesi adına Prof. Dr. Vedat Keleş başkanlığında yürütülmeye başlanmış ve kazı çalışmaları halen devam etmektedir.

Yararlanılan Kaynaklar

Başaran, C. (2013). Antik Troas’ın Parlayan Kenti: Parion, 1997- 2009 Yılları Yüzey Araştırmaları, Kazı ve Restorasyon Çalışmaları. İzmir: Ege Yayınları; Başaran, C. ve Ergürer, H. E. (2016). Parion Roma Tiyatrosu: 2006-2015 Yılı Çalışmaları Mimarisi ve Buluntuları. İÇDAŞ Yayınları; Başaran, C. ve Keleş, V. (2015). Parion Kazıları 10. Yıl Armağanı. Bilgin Kültür Sanat Yayınları; Keleş, V. ve Yılmaz, M. D. (2015). The Flourishing City of Ancient Troad: PARION, Surveys, Excavation and Restoration Works Carried Out Between 1997-2009. İzmir: Ege Yayınları; Keleş, V., Başaran, C. Kasapoğlu, H., Kaba, H., Çelikbaş, E., Oyarçin, K., Yılmaz, A., Kasapoğlu, B.E., Yılmaz, M.D., Akkaş, İ. ve Özmen S. (2018). Uluslararası Propontis ve Çevre Kültürler Sempozyumu -Tarih Öncesi Çağlardan Antik Dönem Sonuna KadarBildiri. İçinde; International Symposium of Propontis and the Surrounding Cultures -From Pre-History to the end of Antiquity, İÇDAŞ A.Ş. Yayınları.