Mağara

Doğal ve Kültürel Miras Mağara

Mağaralar, insanların rahatlıkla girip gezebildiği mağaralardır; doğa olayları ya da insan eliyle oluşan yeraltı mağaralarıdır. Oluşumu binlerce yıl süren mağaralar, içerdikleri jeolojik, ekolojik ve kültürel değer nedeniyle turizmde kullanılıyor. Mağara turizmi, mağaraların jeolojik, ekolojik ve kültürel değerlerine dayanarak; inanç, kültür, eğitim, spor, macera ve eğlence amaçlı ziyaretler olarak tanımlanabilir.

Mağaralar, yer yüzeyinin altında, yüzeye açık doğal mağaralardır (Nazik 2008: 1; White ve Culver 2012) ve çoğunlukla yer altı kayalarını aşındıran yeraltı akarsuları tarafından oluşurlar. Mağaranın girilip keşfedilebilecek kadar büyük olması gerekmektedir (Garofano ve Govoni 2012: 80). Uluslararası Speleoloj (Mağara) Birliği'ne göre mağara: “Açıklığı insanın geçebileceği kadar geniş, kaya içinde bir açıklığa sahip yer altı boşluğudur. Mağara, giriş, hücre veya dışarıda insan eliyle açılan bazı hücre ve galerilerdir. doğal yollar da kullanılmaktadır ve mağaralar olarak da adlandırılmaktadır (Ozansoy ve Mengi 2006:1). Mağaralar genellikle yüzey sularının etkisiyle oluştuğu gibi lav akıntıları gibi farklı oluşumlarla da oluşabilmektedir (Nazik 2008).Doğal yollarla ya da insan etkisiyle oluşan mağaralar, ileri de bahsedileceği üzere içermiş olduğu kültürel, jeolojik, ekolojik, atmosferik vb. değerlere istinaden jeoturizm, sağlık turizmi, inanç turizmi gibi farklı turizm çeşitleri altında ziyaretçilerine hizmet edebilmektedir.

Mağaralar, ilkçağlarda insanların barınma ihtiyacını gidermiştir. İnsanlar tarafından binlerce yıl kullanılan Prehistorik mağaralarda ateş izlerine, taş aletlere; taştan, kemikten, fildişinden ve boynuzdan yapılan silahlara; süs eşyalarına ve sanat eserlerine rastlanır (Uçankuş 2000: 27), dolayısıyla bu mağaralar kültürel değerler barındırır (Taşkıran 2004: 77). 

Günümüze kadar bu mağaralarda sıklıkla yerleşim yeri bulunmakta ve çeşitli ritüeller ve törenler düzenlenmektedir. Geçtiğimiz bin yılda mağaralar mistik özelliklerini kaybetmiş, barınma ve depolama alanı olarak kullanılmaya başlanmıştır (Uysal 2016). Bazı mağaralar kutsal yerler olarak kabul edilir. Kiernan (2004), Kuzey Irak'taki Shanidar Mağarası'nın 60.000 yıl önce dini inançlar kapsamında ziyaret edildiğini belirtmektedir. Mağaraların Budizm, Hıristiyanlık ve İslam dinlerinde de kutsal mekânlar olarak kabul edildiği bilinmektedir. Budistler için Çin'in güney Sincan bölgesindeki Bin Buda Mağaraları (Cong Jiang 2003: 46-47) ve Hıristiyanlar için mağaradan kiliseye dönüştürülen ve hac merkezi olarak kabul edilen Saint-Pierre Kilisesi örnek olarak verilebilir.

Müslümanlar için Hz. Muhammed'in bir peygamber olarak saygıyla anıldığı Hira Mağarası (Schimmel 2002) kutsal mekan örneği olarak kullanılabilir. Yerel halkın mağaraların yakınındaki mağaralara ilişkin inançları da kültürel değerleri oluşturmaktadır (Kim vd. 2008: 301). Bu değerler arasında mağaralar efsanelere ve hikâyelere konu olmaktadır. Örneğin Türk kültüründe mağaralar felsefi anlamda bir yeniden doğuş ve diriliş mekanıdır; masallarda ise mağaralar olağanüstü yaratıkların yaşadığı, barındığı, macera mekanları, dönüşüm mekanlarıdır (Çetindağ 2007). Klasik Yunan mitolojisinde Zeus, Girit Adası'ndaki bir mağarada periler tarafından büyütülmüştür. Yine Yunan mitolojisinde ıssız ve çorak vadilerden akan sular yer altına batar (mağaralara su yutağı, yer batağı denir) ve yok olur. Bu alanlar Yunan mitolojisinde Cehennemin Kapıları olarak bilinmektedir (Can 1994).Efsanelerin ve mitoloji kahramanlarının yaşadığı yerler olarak bilinen mağaralara, prehistorik mağaralara, dini motif içeren mağaralara yönelik ziyaretler, kültür turizmi kapsamında değerlendirilebilmektedir.

Mağaralar hem kültürel hem de doğal miras özelliklerine sahip olabilir. 16 Kasım 1972'de Paris'te 17 Ekim - 21 Kasım 1972 tarihleri ​​arasında düzenlenen UNESCO Genel Konferansı'nın on yedinci oturumunda üye devletler tarafından kültürel ve doğal miras kavramı ve alan koruma kavramı imzalandı. Sözleşmenin birinci maddesi kültürel miras olarak kabul edilen değerleri tanımlamaktadır. Kapadokya, UNESCO tarafından kültürel miras olarak koruma altına alınan yeraltı şehirleri, kaya mezarları, kaya kiliseleri ve daha birçok yapay mağarayla Türkiye'nin envanterine sahiptir.

Referanslar

Can, Ş. (1994). Klasik Yunan Mitolojisi. (ÜçüncüBasım). İstanbul: İnkılap Kitapevi; Congjiang, J. (2003). Xinjiang Turizmi. (Çeviren: Zhiwei, M.), Beijing: Wuzhou. [Online]; Çetindağ, G. (2007). Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu. Türk Kültüründe Mağara Motifi, [Online] https://www.ayk.gov.tr, (Eriyim tarihi: 01. 01. 2025); Garofano, M. and Govoni, D. (2012). Underground Geotourism: A Historic and Economic Overview of Show Caves and Show Mies in Italy, Geoheritage, 4: 79-92; Kiernan, K. (2004). Religious Sites. (Editor) J. Gunn: Encyclopedia of Caves and Karst Science. (ss. 1329-1334), New York: Taylor and Francis; Kim, S. S., Kim, M., Park, J. and Guo, Y. (2008). Cave Tourism: Tourists' Characteristics, Motivations to Visit, and the Segmentation of Their Behavior, Asia Pacific Journal of Tourism, 13(3): 299-318; Nazik, L. (2008). Mağara Turizmi. (Editör), İçinde; Hacıoğlu, N. ve Avcıkurt, C.: Turistik Ürün Çeşitlendirmes. Ankara: Nobel Yayıncılık; Ozansoy, C. veMengi, H. (2006). Mağarabilimi ve Mağaracılık. Ankara: TUBİTAK; Schimmel, A. (2002). Tanrı’nın Yeryüzündeki İşaretleri İslam’a Görüngübilimsel Yaklaşım. İstanbul: Kabalcı Yayınevi; Uçankuş, H. T. (2000). Bir İnsan ve Uygarlık Bilimi Arkeoloji Tairih Öncesi Çağlardan Perslere Kadar Anadolu. Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi; Uysal , G. (2016). Üst Paleotikten Günümüze Mağaraların Kullanımı. Mağara Çalıştayı. 2-3 Nisan 2016, Bursa; White, W. B. and Culver, D. C. (2012). Definition of Cave, (2.press.). Waltham, [Online].

Ayrıntılı bilgi için bakınız

http://ekutuphane.bartin.edu.tr/edsDetails?An=457385&dbId=nlebk, (Erişim tarihi: 02. 01. 2025); https://books.google.com.tr, (Erişim tarihi: 02. 01. 2025).