Kıyı Kanunu (3621 Sayılı)

Hukuki Alanına Giren Konular Yasa

Deniz, tabii ve suni göller ve akarsu kıyıları ile deniz ve gollerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerine ait düzenlemeleri ve bu yerlerden kamu yararına yararlanma imkan ve startlarına ait esasları kapsayan kanundur. 20495 sayılı ve 17.04.1990 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 3621 Sayılı Kıyı Kanunu, Anayasa’nın 43. maddesi gereği devletin hüküm ve tasarrufunda olan kıyılardan onun doğal ve kültürel özelliklerini gözeterek yararlanmanın imkan ve şartlarını düzenlemek amacıyla hazırlandı. 3621 Sayılı Kıyı Kanunu, 1984 tarihli 3086 sayılı Kıyı Kanunu’nun birçok hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından 1986 tarihli 19160 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan E. 1985/1, K. 1986/4 sayılı kararı ile Anayasa’nın 43. maddesine aykırılığı gerekçesiyle iptal edilmesi üzerine, söz konusu kanunun uygulanamaz hâle gelerek yürürlükten kaldırılmasıyla dört yıl sonra tekrar hazırlandı. 3621 Sayılı Kıyı Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra Anayasa Mahkemesi’ne açılan dava sonucu sahil şeridinin genişliğine ilişkin hüküm iptal edilerek, 01.07.1992 tarih ve 3830 sayılı Kanun’la sahil şeridinin genişliğinde değişiklik yapıldı. 3621 Sayılı Kıyı Kanunu, gerekçesinde de belirtildiği üzere Medeni Kanun ve Anayasa’daki kıyılarla ilgili esaslar gözetilerek hazırlandı. Buna göre kanun, kıyıların özel mülkiyete konu olamaması, devletin hüküm ve tasarrufundaki kıyılar ve onların tamamlayıcısı niteliğindeki sahil şeritlerinden yararlanmada kamu yararının gözetilmesi ve ilgili alanların doğal ve kültürel unsurlarının korunması ilkesi üzerine kuruludur. Mevcut haliyle kanun üç bölümden oluşmakta olup birinci bölümde genel hükümler; ikinci bölümde kıyı, kıyı kenar çizgisi, sahil şeridi, planlama ve yapılanma; üçüncü bölümde kontrol, imar mevzuatına aykırı yapı ve ceza hükümleri yer almaktadır. Kanunun ilk bölümünde kıyı çizgisi, kıyı kenar çizgisi, kıyı, sahil şeridi ve dar kıyı deyimleri tanımlanmış, ayrıca aynı bölümde askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgelerinde veya ülke güvenliği ile doğrudan ilgili, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne veya Sahil Güvenlik Komutanlığı’na ait harekât ve savunma amaçlı yerlerde uygulanacak özel kanun hükümleri saklı tutulmak suretiyle istisna getirildi. İkinci bölüm kıyının korunması, yapı yasağı, kıyı ve denizde yapılacak yapılar ile doldurma ya da kurutma yoluyla arazi kazanma, bu suretle kazanılan arazi üzerine yapılabilecek yapılarla ilgili hükümler içermektedir. Yine sahil şeridinde yapılabilecek yapılar, kıyı kenar çizgisinin nasıl tespit edileceği, kıyı ve sahil şeridinde planlar ve sahil şeridinde kanuna uygun olarak yapılan yapıların tapuya şerhi hususları aynı bölümde yer almaktadır. Son bölümde ise kanun kapsamındaki uygulamaların kontrolünü yürütecek merciler, imar mevzuatına aykırı yapılara ilişkin uygulanacak hükümlerle kanunun yürütülmesine ilişkin hükümler, ek ve geçici maddeler yer almaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar

http://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/20495.pdf, (Erişim tarihi: 29. 05. 2019); http://www.resmigazete.gov.tr/arsiv/21120.pdf, (Erişim tarihi: 29. 05. 2019); TBMM Kıyı Kanunu Tasarısı ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu, (1989). https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/TBMM/d18/c042/tbmm18042087ss0301.pdf, (Erişim tarihi: 29. 05. 2019).

Ayrıntılı bilgi için bakınız

TBMM Kıyı Kanunu Tasarısı ve Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Raporu (1989). https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/TBMM/d18/c042/tbmm18042087ss0301.pdf, (Erişim tarihi: 29. 05. 2019).