Kiliselerin Bölümleri

Doğal ve Kültürel Miras Kilise

Katolik, Ortodoks veya Protestan farkı gözetmeksizin genel olarak kiliselerin dış cepheden itibaren Peribolos, Propylon, Atrium, Krene - Phiale – Kantharods, Portikos, Narteks, Trivelon. Kapılar, Naos-Cella, Galeri, Sütun ve Payeler, Arkadlar – Arşitravlar, Duvar Bezemeleri, Taban Döşemesi, Bema (Grekçe basamak, Apsis (İslam’da: mihrap), Ambon (Grekçe. Anabaino:yukarı çıkmak), Templon, Levhalar, Altar (Gre.Trapeza, Lat.Mensa), Synthronon, Kathedra, Cemaat Sıraları, Kubbe, Nef (Nave-Kirchenschiff) ve Koro bölümleri bulunmaktadır. söz konusu bölümlerin kısa açıklamaları aşağıda yer almaktadır:

Peribolos: Kutsal alanı çevreden ayıran duvardır. 

Propylon: Avlu, narteks veya kiliseye girilen anıtsal portal.

Atrium: Kilise kapısından önceki alan genellikle kareye yakın, dikdörtgen mekândır. Roma evlerinden gelmedir. Kutsal alana girmeden aşılması gereken bir yol, mesafeyi temsil eder. Atrium’da başlayan bu kısa, kutsal yolculuk ile Naos’a oradan da en kutsal yer olan Bema’ya ulaşılır. Grek tapınaklarına ulaşmak için yürünmesi gereken yol gibidir (Artemis tapınağı, Didim Apollo tapınağının çok daha kısa olanı).

Krene - Phiale - Kantharods: Avluda, inananların kiliseye girmeden önce temizlenmeleri için yer alan çeşmelerdir (şadırvan). 

Portikos: Kiliseye girişte yer alan açık, ön mekân. 

Narteks: Avlu ile asıl kilise arasındaki ön mekân. Daha çok Balkanlar'da ve Anadolu’da bulunur. Narteks Nef kısmına bağlanır. Erken dönemlerde kiliseye yeni katılanlar ibadet için ancak narteks’e kadar girebilirlerdi (Ege’de yetişen ateşi uzun süre sönmeden tutabilen sarı bir bitki adıdır. Prometheus ateşi narteks içinde taşımıştır.).

Trivelon: Narteksten naos’a girişi sağlayan iki sütun ve üç kemerden oluşan anıtsal giriştir. Liturji sırasında bu bölüm perdelerle kapatılır.

Kapılar: genelde ahşaptan yapılırlar, ahşap üzerine tunçla da kaplı veya tamamen tunçtan yapılı olabilirler.

Naos-Cella: İbadet edilen, cemaatin toplandığı salon. Orta ve yan neflerden meydana gelir.

Galeri: Doğudaki kiliselerde sık görülür. Narteksin ve yan neflerin üzerinde yer alır. Galerilerde gynaikonitis-kadınlar yeri bulunur.

Sütun ve Payeler: Orta ve yan nefleri birbirinden ayırır. 

Arkadlar- Arşitravlar: Desteklerin, sütunların üzerinde profilli, bezemeli kirişlerdir.

Duvar Bezemeleri: Arkadların üstündeki duvarlar bazıları resimle, bazıları mozaiklerle kaplanır.

Taban Döşemesi: Pişmiş toprak levhaları, basit çimento veya mozaiklerle kaplı olabilir.

Bema (Grekçe basamak): Kilisenin kalbi gibidir. Sadece rahiplerin ve diakonların girebildiği, Naos seviyesinden biraz daha yüksek döşemesi olan altar odasıdır.

Apsis (İslam’da: mihrap): Altar odasının, yarım daire planlı, üzeri de yarım kubbeli bölümüdür. İbadet ederken yüzlerin apsise dönük olması gerekir. Vaftiz kurnaları da apsiste bulunur.

Ambon (Grekçe. Anabaino:yukarı çıkmak): Bemanın yanında “kutsal kitap”tan okumaların yapıldığı merdivenli bölümdür (İslam’da minber)

Templon: Naos’u altar odasından ayıran parapetli (korkuluk duvarı) bölüm

Levhalar: Genellikle dikdörtgen formunda, farklı bezemelerle süslüdürler.

Altar (Gre.Trapeza, Lat.Mensa): Kilisenin en kutsal kısmı olan sunak buradadır. Altara yalnızca yetkili din adamları yaklaşabilir. Altar bir anlamda Hz. İsa’nın kurban oluşunun sembolüdür.  Genelde masa şeklinde dört (veya daha çok) ayaküstünde bir tabladır. İbadet üzerine çarmıha gerilmiş İsa figürü konulan altar üzerinde yapılır. 

Synthronon: Apsis içinde ruhban sınıfının oturduğu taş veya ahşap sıralar

Kathedra: Synthronon ortasında ahşap, taş veya fildişinden yapılmış piskoposun oturduğu koltuk.

Cemaat Sıraları: Liturji sırasında inananların ayakta durmaları gerekir; ancak yaşlı ve hastalar için yan neflerde oturma sıraları vardır.

Kubbe: “Tanrının krallığı”nı veya “Gökyüzü krallığı”nı simgeleyen kilisenin ana noktasıdır. Tekne direğinin tepesi sayılan kubbede daima İsa yer alır. İsa bu geminin bayrağıdır. Meryem Ana, daima İsa’nın altındadır. Apsisin üstündeki yarım kubbe (kalot) içinde gösterilir. Bunun altında da İncil yazarları, havariler ve diğer azizler kubbeden yere doğru hiyerarşik bir düzen içinde yerleştirilir. Mabede içten, dıştan bir görkem verir. Gökyüzünü temsil eder. Kubbe kasnağı gökle yeryüzü arasındaki geçiştir. on iki parçaya bölünür. Bu on iki sayısı on iki ayı, Kudüs’ün on iki kapısını, Yakup’un on iki oğlunu vs. temsil eder. Kasnak altındaki pandantiflerde dört melek veya dört İncil yazarı görünür. İsa’nın göğe kurulu tahtı onların kol kanatları üstünde tutulur. İsa taht üzerinde gösterildiği sahnelerde – Örneğin Ayasofya - ayakları doğrudan yere basmaz; ayaklarını bir eşik-tabure üstüne koyar. (Bir müzik aleti olan “Harp”e benzetilmektedir). 

Nef (Nave-Kirchenschiff): Kilisenin fonksiyon açısından ikinci önemli kısmı ibadet için gelenlere ayrılmış olan nef bölümüdür. Kilisenin ortasıdır. Dünyevi yaşamın sembolü, İsa’nın yaşamının, şehitlerin, azizlerin resimleri bulunur. Nef, genellikle sütunlar veya çeşitli türden bölmelerle üç ana parçaya ayrılmıştır. Kiliselerde Altar nefe hâkim olacak şekilde inşa edilmiştir.

Koro: Yeryüzünden gökyüzüne geçişin yeri, Liturji – Evharista törenlerinin gerçekleştiği kısımdır. Selametin sembolü olan çocuklu Meryem ile süslüdür. 

Referanslar

Borden D. (2015). Mimarlık. İstanbul: NTV Başvuru Kitapları; Gough M. (1973). The Origins of Christian Art. Cenova: Thames and Hudson; Hasol D. ( 1988). Ansiklopdeik Mimarlık Sözlüğü. İstanbul: Yem Yayın; Koch G (2015) Erken Hıristiyan Sanatı. İstanbul: Arkeoloji ve Sanat Yayınları; Kuban D. (1973); 100 Soruda Türkiye Sanatı Tarihi. İstanbul: Gerçek Yayınevi.