Havayollarının Serbestleşmesi

Havayolu İşletmeciliği

Havayolu ulaştırma sistemi, faaliyet konusu, faaliyetleri yürüten kurum ve kuruluşlar, kullanılan ileri teknoloji ürünü araçlar da donanım, özel altyapı ve haberleşme sistemleri, nitelikli insan gücü, hizmet verilen insanlar, ulusal ve uluslararası özelliğe sahip kurallar ve mevzuat konularının oluşturduğu bir sistemdir. Bu sistem içinde faaliyet gösteren havayolu işletmesi ticari amaçlı ücret karşılığında yolcu ve yük taşımacılığı yapmaktadır. Havayolu işletmeleri Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarından sonra askeri havacılıktan sivil havacılığa geçiş ile ortaya çıkarak hızlı bir ilerleme kaydetti. Modern havacılık tarihi Wright Kardeşlerin başarılı uçuş denemeleri ile başlamış olup, dört evre şeklinde ele alınmaktadır: Oluşum, Büyüme, Olgunluk ve Serbestleşme. Havayolu işletmeleri, özellikle serbestleşme evresinde gelişme gösterdi ve pazarda önemli bir konuma geldi.

Serbestleşme öncesi havayolu işletmeleri devlet sahipli ve destekli bayrak taşıyıcıları idi. Havacılık endüstrisinin ekonomik olgunluğa ulaşması için en önemli araç olduğu düşüncesi ve sektörün sert rekabete dayanamayacak kadar kırılgan bir yapıya sahip olmasından dolayı serbestleşme ihtiyacı doğdu. Ayrıca sivil havacılık otoritesinin (CAB) politikalarının hükümlerinin kalmaması, havayolu ücretlerinin makul olmaması, pazara giriş ve çıkışın zor olması ve düzenleyici sistemin verimsiz hale gelmesinden dolayı hava taşımacılığı sektörünün yeniden düzenlenmesi gerekmekteydi.

Uzun yıllar boyunca ekonomik düzenleme devrini yaşayan hava taşımacılığı endüstrisi, 24.10.1978 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) iç hatlarında, hatlar ve fiyatlar üzerindeki her türlü devlet kontrolünü kaldırdığı Havayolu Serbestleşme Yasası ile değişmeye başladı. Serbestleşme, havayolu pazarındaki ekonomik düzenlemelerin sahip olduğu kurallarda kısıtlayıcı özelliklerinin hafifletilmesi ya da tamamen ortadan kaldırılması anlamına gelmektedir.

Serbestleşme hareketinin öncesinde topluluk içi rotalar pazara giriş kontrolünü ve kapasiteyi düzenleyen ikili anlaşmalar yoluyla yapılıyordu ve hava taşımacılığı rekabet yönünden katı kurallar ile düzenlenmişti. Serbestleşme ortak hava taşıma pazarına serbest rekabeti getirdi ve rekabet hukukunun hava taşıma sektörüne uygulanmasını sağladı. Böylece havayolu işletmelerine frekans sayısı, kapasite, uygulayacağı bilet ücreti ve kaç sayıda koltuğu hangi ücretten satacağını belirleyebilme serbestîsi getirildi.

Havayolu işletmelerinin ana amacı hizmet üreterek kâr elde etmektir ve hizmetin üretilmesi esnasında teknoloji, amaca ulaşmada kullanılan bir araçtır. Bu bağlamda serbestleşme ile havayolu işletmeleri ileri teknoloji ürünler kullanabildi ve daha fazla kâr elde etme imkânı buldular. Serbestleşme 14.10.1983 tarihinde kabul edilen 2920 sayılı Sivil Havacılık Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle Türkiye’de de başladı. Ancak 2003 yılından sonra sektörel düzenlemeler ile başta iç hatlar olmak üzere tüm hava taşımacılığı sektöründe büyük bir gelişme ivmesi kazanıldı. Ulusal ve uluslararası alanda ticari amaçla özel sektöre hava taşımacılığı ve havaalanı terminal işletmeciliği hakkı verildi.

Yararlanılan Kaynaklar

Battal, Ü., Yılmaz, H., Ateş, S. (2006). Türkiye’de İç Hatlarda Serbestleşme ve Geleceği. Nevşehir: HaSeM’06 Kayseri VI. Havacılık Sempozyumu 12-14. 05. 2006; Göktepe, H. (2007). Hava Tasımacılığı Sektöründe Rekabet Hukuku Kurallarının Uygulanması, Sosyal Bilimler Dergisi: 214; https://reason.org/policy-study/airline-deregulation/, (Erişim tarihi: 02.04.2019); Kuyucak, F. (2006). Küresel ve Sektörel Değişim Dinamikleri Işığında Havaalanı Yönetiminde Yeni Eğilimler. Nevşehir: Kayseri VI. Havacılık Sempozyum Bildiriler Kitabı; Uslu, S. (2014). Havacılık ve Hava Trafik Kontrol (İkinci baskı). Eskişehir: Aktüel Ofset.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Ender G. (2015). Havayolu Taşımacılığı ve Ekonomik Düzenlemeler Teori ve Türkiye Uygulaması. Ankara: Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Yayınları.