Ekmekçizâde Ahmet Paşa Kervansarayı

Kervansaray ve Han Kervansaray Han Konaklama Tesisi Doğal ve Kültürel Miras Kervansaray Han Kervansaray Han

Kervansaraylar, kendi dönemlerinde -adet olduğu üzere- hava kararınca güvenlik açısından kapıları kapanan, sabah olunca dua kubbesi altında hayırlı ve bereketli kazançlar için dualar edilen, mal sayımı yapılıp kapılar açılarak konaklayan kervanların yola koyulduğu tesisler olarak dönemin toplumsal dinamikleri için önemli müesseseler olarak karşımıza çıkmaktadırlar.

Edirne kültür ve tarih varlıklarından biri olan Ekmekçizâde Ahmet Paşa Kervansarayı, kentin Yancıkçı Şahin Mahallesi’nde, İstanbulyolu Caddesi’nde bulunmaktadır. İsmini semte veren Ayşekadın Camii’nin karşısında bulunması ve aynı ismi taşıyan bir hanın yerine yapılmış olması sebebiyle Ayşekadın Hanı (Kervansarayı) olarak da anılmaktadır. Ayrıca büyük giriş kapısında iki küpe figürüyle hatırlatılmak istenmiş; bu sebeple de zaman zaman halk arasında Küpeli Han diye anıldığı da ana kapı deve kervanlarının geçişini kolaylaştıracak yükseklikte olduğu için Deve Hanı dendiği de görülmektedir.

Kervansaray, girişteki kitabesinden okunduğu kadarıyla Osmanlı İmparatorluğu Başdefterdarı Ekmekçizâde Ahmet Paşa tarafından 1609-10 (Hicri 1018) tarihinde Sedefkâr Mehmed Ağa ve ona yardım eden Edirneli mimar Hacı Şaban Ağa’ya yaptırılıp Sultan I. Ahmed’e hediye edilmiştir.

Kesme taş, tuğla ve ahşap malzeme ile inşa edilen yapı, iki ayrı bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm, kuzeybatı-güneydoğu istikametinde yerleştirilmiş ve çatısı çift meyilli ahşap ile örtülmüş bulunan dikdörtgen planlı iki büyük mekândan meydana gelmektedir. Yapının ikinci bölümü ise bunların önünde yer alan genişçe bir avlu ile onu dıştan dışa çevreleyen dükkân dizilerinden oluşmaktadır. Kuzeydoğu cephesindeki dükkânlar arasına yerleştirilen giriş, kare planlı ve üzeri kubbe ile örtülü bir yer halinde düzenlenmektedir. Bugün yıkılmış olmasına rağmen tuğla kubbeye geçişin pandantiflerle sağlandığı anlaşılmaktadır. Her iki yanda bulunan birer küçük beşik tonozlu hücre, bu mekâna açılmaktadır. Avluya geçiş basık kemerli bir kapıyla sağlanmaktadır. Kapının üzerinde dokuz beyitten oluşan beş satırlık bir mermer kitabe vardır. Kapıdan sonra sivri kemerli bir eyvana girilmektedir. Eyvanın iç yan duvarlarında sivri kemerli birer niş vardır. Ayrıca eyvandan avluya geçtikten sonra da iki yanında kare planlı birer mekân bulunmaktadır. Bunların avluya bakan yüzeylerinde sivri kemerli alınlıklara sahip birer kapı ile pencere vardır. Avlunun sağ tarafında, nispeten sağlam durumda dikdörtgen bir mekân ile mahiyetleri tam anlaşılmayan bazı kalıntılar yer almaktadır. Bu kalıntıların muhtemelen sosyal amaçlı birimler olduğu düşünülmektedir.

Kervansaray, yerleşme düzeni açısından Osmanlı kervansaray mimarisi içinde farklı bir tipe sahiptir. Kapalı mekânları ve dekoratif pencerelerin yer aldığı cepheleri yönünden Büyükçekmece’deki Kanuni Sultan Süleyman’ın kervansarayına benzemektedir. Dahası, dikdörtgen planlı kapalı mekânları ile Silivri’deki Piri Mehmed Paşa Kervansarayı'na benzediği görülmekte, planı itibariyle de daha sonra yapılan Vezirhan’daki kervansaraya öncülük ettiği anlaşılmaktadır. Ayrıca Bulgaristan’daki XVII. yüzyıl yapılarından olan Harmanlı Kervansarayına da çok büyük bir benzerlik göstermektedir.

Anadolu’dan Avrupa’ya geçiş güzergahındaki İpek Yolu’nun önemli kavşak noktalarından Edirne’de, ticareti koruma amaçlı yaptırılan pek çok yapıdan biri olan kervansaray, başkent İstanbul’dan Balkanlar’a uzanan işlek ticaret yolları üzerinde yer almaktadır. Bir menzil hanı ve vakıf malı olması sebebiyle birçok Osmanlı kervansarayında olduğu gibi konaklayan ticaret kervanları, üç gün süreyle konaklama ücreti ödemedikleri çeşitli kaynaklarda belirtilmektedir.

Çok kez tamir görerek çeşitli değişikliklere uğramış, zamanla da kervansaray fonksiyonunu kaybetmiş olan yapı, bir süre süvari kışlası, PTT’ye garaj hizmeti veren bir bina olarak kullanılmış ise de Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2016 yılında başlayan yenileme çalışmaları neticesinde dükkânlar daha modern bir görünüme kavuşmuştur. Ayrıca tarihi yapının develik bölümündeki 850 metrekarelik iç alan, 220 seyirci kapasiteli bir tiyatro sahnesine dönüştürülerek kültür sanat faaliyetlerine ev sahipliği yapması amacıyla Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nün kullanımına sunulmuştur.

Yararlanılan Kaynaklar

Çobanoğlu, A. V. (1994). Ekmekçizâde Ahmed Paşa Kervansaray. İçinde; Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, Cilt-10 (ss. 546-547). İstanbul: Türk Diyanet Vakfı Yayınları; https://www.aa.com.tr/tr/kultur-sanat/tarihi-kervansarayda-tiyatro-sahnesi-kuruldu-/1615454, (Erişim tarihi: 08.01.2020); http://www.edirnetv.com/mobil/haber/12265/ekmekcizade-ahmet-pasa-kervansarayi-daha-modern-olacak.html, (Erişim tarihi: 07.01.2020); https://edirne.ktb.gov.tr/TR-76568/ekmekcizade-kervansarayi.html, (Erişim tarihi: 06.01.2020); https://www.trakyagezi.com/ekmekcizade-ahmet-pasa-kervansarayi/, (Erişim tarihi: 06.01.2020); Osman GÜNEREN - Vakıflar Edirne Bölge Müdürü (13. 04. 2019), Ropörtaj: “Ekmekçizade Ahmet Paşa Kervansarayı Daha Modern Olacak”, Edirne TV Haber Bülteni, 12265.