Del Carpini, Giovanni Da Pian

Seyyah ve Seyahatname Seyyah

(1182 – 1252)

1182 yılında Trasimeno Gölü kıyısında yer alan Magione adında küçük bir köyde dünyaya geldiği tahmin edilmektedir. Aziz Francis’in öğrencilerinden biridir. Orta Asya steplerine yolculuk yapan ve Moğol İmparatorluğu topraklarına girmeyi başaran ilk Avrupalılar’dandır. İngilizce’de John of Pian De Carpine, John of Plano Carpini ya da bazı kaynaklarda Joannes De Plano olarak da geçmektedir. Çocukluğu ve gençliği ile ilgili çok fazla bilgi bulunmayan Carpini ekonomik olarak çalkantılı bir dönemde büyüdü. Bolonya’da eğitim aldığı ve Assisi’ye karşı savaştığı düşünülmektedir. Yine gençliğinde Fransisken tarikatına katıldı; Fransisken düzeninin kurulmasında etkin rol oynadı ve hayatı boyunca Fransisken tarikatına bağlı bir rahip olarak bu yolda hizmet etti. Bu düzenin esaslarına göre, Fransiskenler tam bir yoksulluk içinde, dilenerek yaşarlar ve inandıkları hükümleri yaymak için sürekli seyahat ederlerdi.

Ortaçağ Avrupası’na birçok yönüyle damga vuran kilisenin entelektüel zümresine mensup olan Carpini, kendisini çok iyi yetiştirdi ve Papa tarafından özellikle bu yolda hizmet edeceği düşüncesiyle görevlendirildi. Hayatının en önemli yolculuğunu anlatan seyahatnamesinde ise Moğolların tarihi ve kültürü başta olmak üzere birçok konuda çok önemli bilgiler sundu. 1245 yılında başladığı yolculuğunu, 1247 yılında ülkesine dönerek sonlandıran Carpini, elçi olarak Moğol Hanı’na Papa’nın mektubunu ulaştırırken, Han’ın cevabının yazılı olduğu mektubu da Papa’ya iletti. Lyon’da başlayıp, Polonya ve Rusya üzerinden Asya’nın içlerine, bugünkü Moğolistan’a kadar uzanan yolculuğu tam iki yıl sürdü.

Moğol istilası, XIII. yüzyılda dünyayı sarsan en önemli olaylardan biriydi. Asya’nın doğusunda, Cengiz Han tarafından başlatılan bu yangın, Moğol atlılarının rüzgârıyla bozkırın ücra bir köşesinden batıya oradan da tüm dünyaya hızla yayılarak, önüne çıkan her şeyi yakıp yıkmaktaydı. Bu esnada Moğol ordularının uyguladıkları en güçlü savaş stratejilerinden biri de psikolojik harpti. Moğol ordusu gelmeden önce kara haber gibi ulaşan söylentiler, gelecek kaygıları sonucunda tahtını ve tacını kaybetmek durumunda kalacak olan saltanat sahiplerinin kâbusu olmaya yetiyordu. Bazı liderler, gelen Moğol kasırgasına karşı koyarak yenik düşmek yerine, farklı stratejiler geliştirip felaketi fırsata çevirmek istediler. Bu amaçla hareket edenlerden biri olan istilacı kavmin dinini değiştirmek isteyen Papalık elçilik heyetlerini Moğol hanlarına gönderip, kapıya dayanmış düşmanı yanlarına çekmeyi tercih etti. Muhtemel Moğol istilasını durdurmak maksadıyla gönderilen Papalık elçi heyetlerinden biri de Plano Carpini’nin liderliğindeki kafileydi. Carpini’yi kendisinden önce Moğolistan’a giden diğer elçilerden ayıran ise, yolculuğu esnasında yazdığı notları kitaplaştırmasıydı. O döneme ait bircok tarihi gerçeğe ışık tutan Carpini’nin eseri bu anlamda oldukça önemli ve değerlidir.

Moğol istilasının psikolojik olarak verdiği tahribatın en önemli sebebi yaptıkları zulüm ve vahşi işkenceler hakkında yayılan korkunç dedikodular ve söylentilerdi. Moğolları herkesin korktuğu karanlık bir sır olmaktan çıkarabilmek amacıyla Papa, Piskopos Carpini’yi işin iç yüzünü öğrenmesi kendisini ve Hristiyan dünyasını bu konuda bilgilendirmesi için görevlendirdi. Carpini’de bu maksatla Avrupa’dan Asya’ya gerçekleştirdiği yolculuğu boyunca tüm tecrübelerini kaleme aldı. Her şeyden önce sadece gezi amacı taşımayan bu eser, birden fazla amaca hizmet etmek için kaleme alındı. Carpini seyahatinde Hristiyanlığı yaymak, Moğollar hakkında istihbarat elde etmek ve bilinmeyen Doğu’yu keşfetmek amacıyla hareket etti. Seyahatnamesinin yazılma amacının çok yönlü olmasından dolayı yazar Carpini; misyoner, casus, asker, coğrafyacı, antropolog ve tarihçi rollerine bürünerek oluşturduğu alt başlıklarla okuyana, resmin bütününü anlatabilme gayretini gösterdi. Anlatılan tutumun daha iyi anlaşılması adına Carpini’nin kendi dilinden eserin yazılış amacı şöyle belirtilir: “Amacımız en azından Moğolların gerçek niyet ve planlarını öğrenip, bunları Hıristiyan alemine bildirerek, ani bir saldırı durumunda, geçmişte olduğu gibi hazırlıksız yakalanmalarını önlemektir.”

Oldukça meşakkatli olan bu yolculuk, sadece bu yönü ile esere bir macera romanı havası kattı. Eserde anlatılanların gerçekliğini ve objektifliğini kanıtlama çabasıyla Carpini, olumsuz yargıların önüne geçebilmek için seyahatine tanıklık eden kişilere de eserinde ayrı bir başlık altında yer verdi. Carpini’nin eserinde seyahatine ilişkin detaylar incelendiğinde tüm yönleriyle ele alınan bir Moğol tarihini ortaya koymaktadır. Ayrı başlıklar altında Moğollar ve Moğolistan hakkında coğrafi, sosyal, kültürel, siyasi, askeri, dini ve tarihi bilgilere yer verdi. Eserin zengin bilgi içeriğine sahip olması, ana referans kaynağı olarak değerlendirilmesine neden olurken, aynı zamanda Moğollar hakkında o döneme ait gerçekleri olduğu gibi sunan bir kılavuz kitap niteliğindedir. Çünkü eserinde Moğollarla ilgili bahsettiği bilgilerin bir çoğuyla ilgili literatürde başka kaynak bulunmamaktadır. Bu da eserin değerini kanıtlamaktadır. Carpini’nin verdiği bilgilerin güvenirliği, bu malumatın kilisede görevli başpiskoposun eliyle Hıristiyanlığın en üst makamı olan Papa’ya sunulmak üzere kilisenin strateji belirlemesine dayanmaktadır. Yaşanılanları tüm çıplaklığıyla ortaya koyduğu düşünülmektedir.

Carpini, seyahatnamesinde tecrübelerini ve elde ettiği bilgileri yansız bir şekilde kendi yorumunu katmadan kaleme aldı. Moğol halkının kültürü ve insanlarla ilgili yapmış olduğu tasvir ve betimlemeler oldukça zengin ve ayrıntılı bir içeriğe sahiptir. Gözlemlediği ve kaleme aldığı bilgiler daha çok Moğolların savaş stratejilerini, sırlarını ve başarılarını ortaya çıkarmaya yönelik olup, tehdit algısına göre yapılan detaylı analizler dikkat çekmektedir. Bununla birlikte Carpini’nin seyahati esnasında güzergâhı üzerinde bulunan diğer millet ve coğrafyalarla ilgili kayda değer bir bilgiye yer vermemesi, seyahatinin asıl amacının Moğollar olduğunu, bu konuya fazlasıyla odaklandığını ve görevini dini bir vecibe olarak yerine getirdiği sonucunu güçlendirmektedir. Ortaya koyduğu bu eser, yüksek bir görev bilincinin somutlaşmış hali olarak değerlendirilebilir. Moğol tarihiyle ilgili oldukça değerli bir literatür sunan Carpini’nin seyahatnamesi, Ergin Ayan’ın yorumuyla Türkçe’ye çevrildi. Moğol İmparatorluğu hem dünya tarihi için hem de Türk tarihi için oldukça önemlidir. Bu nedenle Moğol tarihinin detaylarını bilmek, Türk tarihi ile ilgili muazzam bilgileri deşifre etmektir. Moğol istilasının ve dünya tarihinde neden olduğu gelişmelerin daha iyi anlaşılması için Carpini’nin eseri anahtar hükmündedir.

Yararlanılan Kaynaklar

Ayan, E. (2015). Plano Carpini’nin Moğolistan Seyahatnamesi (1245-1247). Ankara: Gece Kitaplığı; Carpine, G. (2007). John of Plano Carpini Medieval Travel Writing. Büyük Britanya: Adam Matthew Digital; Saraç, Z. (2018). Plano Carpini’nin Moğolistan Seyahatnamesi (1245-1247) (Çev. E. Ayan). Libri IV. 139-143. DOI: 10.20480/lbr.2018028; https://www.amazon.com.mx/Voyage-Johannes-Plano-Carpini/dp/1479374296, (Erişim tarihi: 05.07.2020); https://www.britannica.com/biography/Giovanni-da-Pian-del-Carpini, (Erişim tarihi: 05.07.2020); https://www.enotes.com/topics/giovanni-da-pian-del-carpini, (Erişim tarihi: 05.07.2020).