Çekim Modeli

Kavram

Çekim (veya yer çekimi) modeli, İngilizce gravity (veya gravitation) model ifadesinin karşılığı olarak kullanılmaktadır. Gravity sözcüğünün kökeni ise, günlük dildeki ağırlık, ciddilik anlamına gelen Latince gravitas (onun da öncesinde gravis) sözcüğüne dayanmaktadır. Ancak zamanla fizik bilimindeki gelişmenin etkisiyle çekim, yer çekimi anlamındaki teknik kullanımı yaygınlaşdı. Türkçe’de sözcük hemen hemen bu ikinci anlamıyla kullanılmaktadır. Gravity sözcüğünü doğrudan yer çekimi anlamında kullanmak aslında sözcüğün anlamını daraltmaktadır. Çünkü fiziksel olarak çekim sadece dünyada değil tüm evrende geçerli olan bir olguya işaret etmektedir. İngilizce’de dünyanın cisimlere uyguladığı düşey çekim kuvveti için gravity, genel olarak cisimlerin birbirlerine uyguladığı çekim kuvveti için ise gravitation sözcüğü kullanılmaktadır. Bununla birlikte, çoğu zaman bu nüans göz ardı edilerek gravity model karşılığı olarak çekim modeli tamlaması tercih edilmektedir.
Sosyal bilimlerde kullanılan çekim modellerinin kavramsal kökeni, İngiliz fizikçi Isaac Newton’un Evrensel (Genel) Çekim Yasası’na dayanmaktadır. Bu yasaya göre, evrendeki cisimler birbirlerine kütleleri ile doğru, aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılı olarak değişen bir çekim kuvveti uygulamaktadırlar. Bu fizik yasasının sosyal bilimlerdeki kimi olguları açıklamak için de kullanılabileceği düşüncesiyle çekim modeli ilk olarak XIX. yüzyıl sonlarında E. G. Ravenstein tarafından uluslararası göç hareketlerine uygulandı. Bu eğilimin temelinin Belçikalı matematikçi L. A. J. Quetelet’nin başını çektiği, sosyal olguların da tıpkı fiziksel olaylar gibi deterministik yasalarla tarif edilebileceği şeklinde tanımlanabilecek olan sosyal fizik anlayışına dayandığı söylenebilir. Çekim modelini asıl tanınır kılan ve yaygınlaştıran modelin uluslararası mal ve hizmet hareketlerini açıklamak üzere kullanılmasıdır. J. Tinbergen ve P. Pöyhönen’in öncülük ettiği, geçmişi 1960’lı yılların başına uzanan çalışmalarda çekim modelinin başarılı sonuçlar vermesi uluslararası sermaye hareketleri ve turizm akımları gibi olguların açıklanmasında da çekim modelinin yaygın bir şekilde kullanılmasını sağlamıştır.
Çekim modeli aslî hâliyle sol yanda çekim kuvveti, sağ tarafta ise kütle ve uzaklık değişkenlerinin yer aldığı doğrusal olmayan bir yapıya sahiptir. Bu bakımdan kütle ve uzaklık değişkenleri modelin temel değişkenleridir. Ancak model ticaret, sermaye ve turizm akımlarına uygulandığında bu temel değişkenlerin yanı sıra bir dizi ilave değişkene de yer verilebilmektedir. Aslında ekonometrik modelleme sistematiği açısından önemli değişkenlerin dışlanmasından kaynaklanan bir model kurma hatasına meydan vermemek için bunun gerekli olduğu da söylenebilir. Örneğin; turizm akımlarının incelendiği bir çekim modelinde çekim kuvveti yerine turist sayısı veya turizm geliri, kütle yerine turist gönderen ve alan ülkelerin gayri safi milli hasıla değerleri veya nüfusları, uzaklık olarak ülkelerin başkentleri arasındaki kuşuçuşu uzaklık alınırken, turizm talebini etkilemesi olası döviz kuru, enflasyon vb. ekonomik faktörlerin yanı sıra kültürel yakınlık, ortak tarihsel geçmiş, denize kıyısı olma vb. sosyokültürel veya coğrafî faktörlere de yer verilebilir. Bu şekilde çeşitli değişkenlerin eklendiği model genişletilmiş çekim modeli olarak adlandırılmaktadır. 
Ampirik amaçlı modeller genellikle denklemin iki yanının logaritması alınarak doğrusallaştırılmaktadır. Model bağımsız ve özdeş dağılımlı bir hata teriminin eklenmesiyle olasılıklı bir yapıya kavuşturularak ekonometrik yöntemlerle tahmin edilebilir hâle getirilmektedir. Çekim modeli giderek yaygınlaşan bir kullanım alanına sahip olmakla birlikte bazı eleştiriler de söz konusudur. Modelin teorik temellerinin çok güçlü olmaması ve uzaklık değişkeninin ölçümü temel eleştiri noktalarını oluşturmaktadır. Diğer taraftan ekonometrik açıdan da bazı sıkıntılar zaman zaman kendini göstermektedir.

Yararlanılan Kaynaklar

Bodvarsson, Ö. B. ve Van den Berg, H. (2013). The Economics of Immigration: Theory and Policy (İkinci baskı). New York: Springer; Chaney, T. (2018). Gravity Equation in International Trade: An Explanation, Journal of Political Economy, 126 (1): 150-177; Genç, M. (2013). Migration and Tourism Flows to New Zealand. İçinde; A. Matias, P. Nijkamp ve M. Sarmento (Editörler) Quantitative Methods in Tourism Economics (ss. 113-126). New York: Physica-Verlag; Guo, W. (2007). Inbound Tourism: An Empirical Research based on Gravity Model of Internatinal Trade, Tourism Tribune, 22 (3): 30-34; Karagöz, K. (2010). Göç-Ticaret İlişkisi: Panel Çekim Modeli, Sosyoekonomi, 15: 55-68.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Anderson, J. E. (2011). The Gravity Model, Annual Review in Economics, 3 (1): 133-160.