Tuzla İçmeleri

Konaklama Tesisi Termal Tesis - Kaplıca

Maddeye katkıda bulunan yazarlar:
Yazar: Uğurcan AYİK (2019) (Madde metni için tıklayınız)
Yazar: Erol KAPLUHAN (2019) (Madde metni için tıklayınız)
1 / 2

Kocaeli Yarımadası’nda yer almakta olup, coğrafi konum olarak İstanbul’un en doğusunda yer alan Tuzla ilçe sınırları içerisinde kalmaktadır. Kuzeyden E-5 (D-100) karayolu ve B1 Marmaray Gebze-Halkalı demiryolu hattı ile sınırlanmaktadır. Batısında Pendik, doğusunda, Kocaeli’ne bağlı Gebze ilçesi yer almaktadır. Tuzla İçmeleri’nin bulunduğu saha doğal çevre özellikleri açısından ayırt edici niteliklere sahiptir. Alanda jeolojik temel olarak Silüriyen yaşlı subarkozlarla temsil edilen Aydınlı formasyonu en yaşlı birimi oluşturmaktadır. Bu formasyonun üzerinde geçirimli karstik kireçtaşlarından oluşan Dolayoba formasyonu yer alır. Bu formasyonun da üzerinde Devoniyen yaşlı laminalı kireçtaşlarından oluşan Sedef Adası formasyonu, devamında ise karstik kireçtaşlarından oluşan İstinye formasyonu ve Kaynarca formasyonu gelmektedir. Bunların da üstünde Kartal formasyonu, Belgrad formasyonu ve kum, çakıl ve mil boyutunda malzeme içeren alüvyon yapı yer almaktadır. En nihayetinde Tuzla İçmeleri’nin iki ana kaynağı olan Büyük ve Küçük İçme’nin bulunduğu sahada kaynaklar ince yapıdaki alüvyon arazi üzerinden yeryüzüne çıkmaktadır.

Tuzla İçmeleri’ni de kapsayan sahanın termik rejimine göre sıcaklıklar yaz aylarında yükselmekte (Temmuz 24,3°C), kış döneminde ise düşüş göstermektedir (Ocak 6,4°C). Yıllık ortalama yağış miktarı 638.4 milimetre olup, sahanın yağış rejimine göre maksimum yağışlar kış mevsiminde (Aralık 97 milimetre), minimum değerler ise yaz mevsiminde görülmektedir (Temmuz 24,4 milimetre). Bu iklim özellikleri karakteristik biçimde olmasa da Köppen-Geiger iklim sınıflandırmasına göre sıcak ılıman iklim tiplerinden Csa (Kışı ılık, yazı çok sıcak ve kurak iklim -Akdeniz iklimi) olarak adlandırılabilir.

Tuzla İçmeleri’nin yer aldığı alanda kendiliğinden çıkan iki temel kaynak bulunmaktadır. Bunlar sıcaklığı 19°C ve debisi 1-1,5 l/s olan Büyük İçme ve 17,5°C sıcaklığa ve 0,6 l/s debiye sahip olan Küçük İçme’dir. Özellikle Büyük İçme suları sodyum, klorür ve magnezyum içeren mineralli bir yapıdadır. Günümüzde Tuzla İçmeleri’nin suyundan doğrudan içme yoluyla faydalanılabilirken, 37-38°C’ye kadar ısıtılarak, kaplıca havuzlarında, açık havuzlarda, banyolarda ve karbondioksit gazı olmaksızın şişelenerek maden suyu olarak da faydalanılmaktadır. Küçük İçme’nin suları ise daha az mineralizasyon içermekle beraber, sodyum klorürlü bir yapıdadır. Bu kimyasal özelliklere bağlı olarak Tuzla içme suları hiper veya hipoasidite (asit azlığı), hazımsızlık ve mide yanması gibi sindirim sisteminin fonksiyonel rahatsızlıklarının giderilmesinde, gut ve diabetesmellitus (şeker hastalığı) gibi metabolik rahatsızlıklarda, ani kardiyak ve inme gibi hastalıkların engellenmesinde, egzersiz sonrası, hamilelik-laktasyon dönemlerinde ve yaşlılıkta artan magnezyum ihtiyacının karşılanmasında, kalsiyum oksalat taşları ve üriner sistem taşlarının oluşumunda engelleyici bir rol oynamaktadır.

Tuzla İçmeleri, günümüzde hem Türkiye genelinde hem de İstanbul özelinde önemli bir destinasyon noktasıdır. Her ne kadar şifalı sularından Osmanlı döneminden beri yararlanıldığı bilinse de tesislerin bulunduğu alanın gelişimi Cumhuriyet dönemi ile başlar. 10 Aralık 1926 yılında Ticaret Bakanlığı’nın yazısı, Atatürk’ün imzası ve Bakanlar Kurulu kararıyla Tuzla İçmeler A.Ş. ’ye 77 yıllığına imtiyaz hakkı verilmiştir.Böylece 1927 yılında 100 bin TL sermaye ile Tuzla İçmeleri A.Ş. 1000 celip (1500 dönüm) arazi üzerine inşa edilmiş ve faaliyete girmiştir. 1929’da 3000 ağaç dikilmiş, 1934’te Büyük Otel, 1940’ta ise Küçük Otel inşa edilmiştir. Cumhuriyet’in kuruluş döneminin hızlı gelişimine denk gelen bu süreçten sonra tesisler nitelikli hâle getirildi. 1969’da tesislerin kurucusu Kamil Abduş Bey’in vefatı 20 yıl boyunca tesislerin bakımsız bir şekilde sadece açılıp kapanmasıyla sonuçlandı. 1990’da yasal devirlerin gerçekleşmesi sonucunda tesisler işler hâle getirildi. Bu süreçte var olan şifalı su kaynakları koruma altına alındı. Hızlı gelişim devresine tekabül eden bu sürece ek olarak günümüzde “Tuzla İçmeleri Bütünleştirme ve Yeniden Değerlendirme Master Proje” kapsamında var olan tesislere Business Termal Otel (Double Tree By Hilton) ve İstanbul Medikal Termal eklendi.

Destinasyon açısından Tuzla İçmeleri son yıllardaki yatırımlara bağlı olarak gelişme gösterdi. Temel çekiciliklerden biri olan şifalı su için gelenlerin sayısı yıllara göre değişiklik göstermektedir. 2013 yılında tesislere içme amacıyla gelenlerin sayısı 10.167 kişiyken, bu sayı 2014 yılında 7.674, 2015 yılında 8.901, 2016 yılında 8.954, 2017 yılında 8.458, 2018 yılında ise 8.869 kişi olarak gerçekleşti. Gelenlerin mevsimlere göre dağılışında yaz ve ilkbahar mevsimleri öne çıkmaktadır. Buna karşılık kış ve sonbaharda içme amacıyla gelenlerin sayısında azalışlar görülmektedir. 2018 yılında tesislere içme amacıyla gelen 8.869 kişinin 1.321’İ (yüzde 15) kış, 2.092’si (yüzde 23) sonbahar, 2.112’si (yüzde 24) ilkbahar, 3.344’ü (yüzde 38) ise yaz mevsimde tesisleri ziyaret etti. İçme amacıyla gelenlerin temel rahatsızlıkları arasında böbrek, böbrek taşı, gastrit, kabızlık, diyabet başı çekmektedir. Destinasyonun bir diğer çekiciliği olan kaplıcalara gelenlerin sayısı ise 2010 yılında 22.891 kişiyken, 2011’de bu rakam 27.520’ye yükselmiş, artış seyri diğer yıllar da devam ederek 2012’de 32.132’ye, 2013 yılında ise 34.391’e yükselmiştir. 2018 yılında ise kaplıcaya gelenlerin sayısı 21.238 kişi olarak gerçekleşti. 2018 yılında kaplıcaya gelenlerin 6.870’ü kış (yüzde 32), 5.384’ü sonbahar (yüzde 25), 5.006’sı (yüzde 24) ilkbahar ve 3.978’i ise (yüzde 19) yaz aylarında geldi.

Tuzla İçmeleri’ni kapsayan alanda tarihsel süreç içerisinde oluşturulmuş çeşitli konaklama tesisleri bulunmaktadır. 1930 yılında Robert Orley’in mimari tasarımını yaptığı Büyük Otel, Büyük Otel’e 100 metre mesafede bulunan ve 1940’ta inşa edilen Küçük Otel, bu iki otelin bulunduğu ağaçlık alanda yer alan 13 adet bungalov ev çok uzun süreler tesislerin konaklama ihtiyacını karşıladı. Bu üç tesis ve bunlara ek olarak Business Termal Otel (DoubleTree By Hilton) kuzey yerleşke olarak adlandırılmaktadır. Buradaki toplam-Business Termal Otel hariç- 33 odanın 23 tanesi Büyük Otel’de, on tanesi ise Küçük Otel’de bulunmaktadır. 2012 yılında kuzey yerleşkede konaklayanların sayısı-Business Termal Otel hariç- 15.959’dur.Bunlardan bağımsız bir şekilde alanın güney yerleşke olarak adlandırılan kesiminde ise beş adet bungalov ev ve bir adet pansiyon bulunmaktadır. Toplamda dört bungalow ev ve altı pansiyon odasından oluşan 23 adet yatak kapasitesine sahip olan güney yerleşkede konaklayanların sayısı ise 2018 yılında 4.338’dir. Bunun 4.141’i yerli turistken, 197’si ise yabancı turisttir. 2018 yılında güney yerleşkede konaklayanların mevsimlere göre dağılışına bakıldığında gelenlerin yüzde 46’sının ilkbahar, yüzde 31’inin kış, yüzde 13’ünün sonbahar, yüzde 10’unun ise yaz mevsimini tercih ettiği anlaşılmaktadır. Tesislere bağlı üçüncü konaklama tesisini son yıllarda hizmete giren İstanbul Termal Otel oluşturmaktadır.

Tuzla İçmeleri’nin bulunduğu alan, ulaşım açısından çeşitli kolaylıklar barındırmaktadır. Pendik ilçe sınırları içerisinde bulunan İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı tesislere yaklaşık olarak 15 kilometre mesafede bulunmaktadır. Havalimanından taksi yardımıyla ulaşılabileceği gibi, 130H Deniz Harp Okulu-Sabiha Gökçen Havalimanı otobüsü ile de ulaşılabilir. Ayrıca Pendik’ten hareket eden Pendik-Tuzla hattına bağlı minibüsler ve Kadıköy’den hareket eden 130-130A Kadıköy-Tuzla toplu taşıma araçları da tesislerin bulunduğu lokasyona hizmet vermektedir. Tesisleri kullanacaklar için en uygun durak Şifalı Sular'dır. Ayrıca B1 Marmaray Gebze-Halkalı demiryolu hattının İçmeler durağı tesislere en yakın noktayı oluşturmaktadır.

Yararlanılan Kaynaklar

Ateş, S. (2011). Robert Oerley’in İstanbul’da Bilinmeyen Bir Yapısı: Tuzla İçmeleri Kaplıca Oteli, http://www.mimarlikdergisi.com/index.cfm?sayfa=mimarlik&DergiSayi=375&RecID= 2844, (Erişim tarihi: 25.07.2019); Barut, İ. (1993). İstanbul Tuzla İçmelerinin Hidrojeoloji İncelemesi (Yayınlanmamış yüksek lisans tezi). İstanbul: İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü; Gürdal, H., Başak, E., ve Dermirtaş, H. (1991). Tuzla İçmelerinin Bugünkü Durumu. İçinde; II. Ulusal Balneoloji ve Tıbbi Biyometeoroloji Kongresi (ss. 126-131). İstanbul-Yalova: Tıbbi Ekoloji ve HidroKlimatoloji Dergisi; Karagülle, Z. (2003). Tuzla-İçmeler Büyük İçme- Ana Kaynak Mineralli Su Tıbbi Balneolojik Değerlendirme Raporu. İstanbul: İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi; Özer, N. (1992). Tuzla Mineralli(Maden) Suyunun Uygulama Türlerine Göre Kür Tedavisinin Uygun Olduğu Hastalıklar (Endikasyonlar). İstanbul: İ.Ü Tıbbı Ekoloji ve Hidroklimatoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi; Yalçın, T.,Özürlan, G., ve Çekirge, N. (2007). HydrogeochemicalandGeophysicalInvestigation of theIstanbul Tuzla- İçmeler Spring AreaforEnvironmentaland Land Use Planning Purposes. EnvironmentalMonitoringandAssessment(132): 125-140.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Ayik, U. (2016). “Türkiye’de Alternatif Turizm Faaliyetlerinin Gelişen Bir Kolu Olarak Kaplıcalar: Tuzla İçmeler Örneği, Gaziantep UniversityJournal of Sciences, 15 (1): 149-169.

2 / 2

Tuzla İçmeleri, İstanbul’un Tuzla ilçesinde yer almakta, kuzeyinde D-100 karayolu (E-5), batısı Pendik, doğusunda ise Kocaeli’ne bağlı Gebze ilçesi yer almaktadır. Kullanımı eski çağlara dayanan içmelerde iki doğal kaynak ve iki sondaj kuyusu bulunmaktadır. Kaplıcaları oluşturan şifalı sular, esas itibariyle iki ana kaynaktan oluşmaktadır. Bunlar, sırasıyla Büyük İçme ve Küçük İçmedir. Büyük İçmenin debisi yaklaşık olarak 1- 1.5 lt/s’ sıcaklığı ise 19°C’dir. Bu özelliği ile soğuk sular kategorisine giren kaynak suyunun sıcaklığı ısıtılarak 39 dereceye yükseltilmekte açık havuzlarda, banyolarda kullanılmaktadır. Ayrıca karbondioksit gazı eklenmeden şişelenip maden suyu olarak tüketilmektedir. Küçük İçme kaynağı ise; Büyük İçmeye 250 metre mesafede yer almakta, suları ise yaklaşık 17.5°C civarında ve ortalama debisi 0.6 Co lt/s dir. Sızıntı şeklindedir. Az miktarda sızan suların toplanmasıyla kullanılabilen bu kaynak suyu, halihazırda sadece içme suyu olarak hizmet verebilmektedir.

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Karagülle’nin Tuzla şifalı suları ile ilgili hazırladığı raporunda, Balneolojik Sınıflandırmada Sodyumlu, Magnezyumlu ve Tuzlu Sular sınıfında yer aldığını belirtmiş suların bakteriyolojik incelenmesinde ise organik kirlenmeye maruz kalmadığı ve bakteriyolojik yönden temiz bulunduğu tespit etti. Ayrıca incelenen bu suyun yüksek minerali ihtiva etmesi sayesinde içme, banyo ve inhalasyon uygulamaları şeklinde balneolojik tedavilerde kullanılabileceği raporlandı.

Toplam mineralizasyonu 4658,58 mg/L olan magnezyumlu, kalsiyumlu, sodyumlu, sülfatlı, klorürlü zengin mineralli su içme kürü olarak 18°C kaplıca suyu 39°C uygulanmaktadır. Hekim kontrolünde banyo kürü uygulamaları yapılmaktadır. Bu uygulama katı bileşenler ve mineralli sudan oluşan çamur karışımından lokal sıvama, lokal banyo veya tüm vücudu sıvama şeklinde yapılmaktadır. Banyo kürlerinin inflamatuvar romatizmal hastalıkların (romatiod artrit, ankilozan spondilit başta olmak üzere) kronik dönemlerinde; kronik bel ağrısı, osteoartrit gibi noninflamatuvar eklem hastalıklarının; miyozit, tendinit, travma, fibromiyalji sendromu gibi yumuşak doku hastalıklarının tedavisinde tamamlayıcı tedavi unsuru olarak, ortopedik operasyonlar, beyin ve sinir cerrahisi sonrası gibi uzun süreli hareketsiz kalma durumlarında mobilizasyon çalışmalarında, kronik dönemdeki seçilmiş nörolojik rahatsızlıklarda, cerebral palsy gibi hastalıkların tedavisinde rehabilitasyon amacıyla, stres bozukluğu, nörovejetatif distoniler örneklerindeki gibi genel stres bozukluklarında ve spor yaralanmalarında tamamlayıcı tedavi unsuru olarak; destekleyici/tamamlayıcı tedavi unsuru olarak; banyo ve helioterapi (güneş banyosu) uygulamaları ile birlikte psöriasis örneğinde olduğu gibi döküntülü ve kaşıntılı dermatolojik hastalıkların tedavisinde yardımcı/tamamlayıcı tedavi unsuru olarak kullanılabilir niteliktedir. İçme olarak sindirim sistemi fonksiyonel rahatsızlıklarında tamamlayıcı tedavi unsuru olarak kullanılabilmektedir. Şifalı suların diğer kullanım şekillerinden biri ise inhalasyon yoluyla soluma kürleridir.

Sularının ısıtılıp kaplıcalarda banyo kürü olarak kullanılması halinde kronik bel ağrılarını azaltıcı yönde etki gösterdiği, bunun yanında inme, nevraljiler, kemik kırıkları sonrası iyileşme süreçlerine katkıları da banyo kürlerinin pozitif etkisi olarak gözlemlenmiştir. Bir diğer sağlık uygulaması ise termal çamur kürleridir.. Bu tedavi kürü vücuttaki kan dolaşımını düzenlemeye yardımcı olurken zararlı toksinlerin vücuttan atımını da hızlandırmaktadır.

Evliya Çelebi de Tuzla içme suyunun ününü duymuş ve burayı ziyaret etmiştir. Evliya Çelebi, Seyahatnamede Tuzla İçmelerinden şöyle bahsetmektedir: “her sene temmuzda kiraz mevsiminde İstanbul’dan ve diğer yerlerden binlerce insan akın edip çadırlar kurarak bir saz ve söz yiyip içme olur ki kırk gün kırk gece devam eder. Dillerde tabir edilmeyen tüfek ve fişek şenlikleri olur” diyerek başlamıştır. Ardından bu kaplıcanın hangi hastalıklara iyi geldiğini ve nasıl faydalanılacağını da derde kapılıp fasit ahlât hastalığına tutulanlar burada üç gün üç gece içme suyundan içerler. Allahın emriyle kimi kusarak, kimi sarı yeşil safra, sevda ahlât çıkarırlar ki insan fena kokusundan ölüm derecesine gelir. Bazıları aşağısından safra, sevda, balgam, ahlât karabalgam, gazbur, okrak, seyrence adlı çeşitli hastalıklar çıkararak sanki yeninden hayata kavuşurlar. Bazısından benzetilmek gibi olmasın tespih tanesi gibi kese kese şeyler çıkar ki kırk ellişer boğum bağırsak şeklindeki bıçkıları çalılara sererler. Tuhaftır ki bazı keseleri yardıkları vakit içinden binlerce siyah başlı kurtlar ve kelebek gibi haşereler çıkar. Bu su yalçın kayadan kaynayıp çıkar. Berrak latif bir su ise de tuzlucadır” şeklinde ayrıntılı bir şekilde anlatmıştır.

Ayrıca Çelebi, suyun nasıl içilmesi gerektiğinin de tarifini eserinde şöyle açıklamaktadır: “Öncelikle üç gün asla tuzlu ve canlı kısmı yiyecekler (hayvansal gıda) yemeyip perhiz edilmelidir. Dördüncü günün sabah ve akşamında birer fincan su içilmelidir. Ancak kişi kendini sıcak tutmalıdır. Üç gün bu hâl ile vücudunu haberdar edip muğlap içmiş gibi olur. Bundan sonra üç gün dahi üç sefer daha bu sudan içilmeli ve tuzsuz piliç maslukası suyu içilmelidir. Tamam on beş amel ettikten, alttan ve üstten faydaları görüldükten sonra limon sulu ekşi çorba içilerek amelini kesmesi gerekir. Bundan sonra nice faydaları görülür”.

Kaplıca tesisleri Tarihi otel (Büyük Otel), Küçük Otel ve on üç küçük Bungalov evden oluşan üç konaklama ünitesinde toplam 107 yatak kapasitesine sahiptir. Ayrıca tesislerde üç adet kapalı termal havuz, bir adet minerali su dolu açık yüzme havuzu, üç adet sıra banyo, otelin her noktasında kullanılabilen termal su odalarda duşlu ve küvetli banyo imkânları yanında yürüyüş parkuru, voleybol, basketbol, masa tenisi, mini futbol sahaları, tenis kortu mevcuttur. Tesis ayrıca bir çocuk havuzu ve çocuk oyun alanına da sahiptir.

Yararlanılan Kaynaklar

Barut, İ. ve Erdoğan, N. (2011). Marmara Bölgesi Termal Mineralli Kaynak Suları: Hidrokimyasal Özellikleri ve Zamana Bağlı Değişimi, İstanbul Yerbilimleri Dergisi, 24 (1): 19-64; Ertaş, M.Y. ve Eğnim, K. (2011). Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Hastalıklar, Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 10: 83-108; Çelebi, E. (2008). Evliya Çelebi Seyahatnamesi, (Hazl: Dağlı, Y. ve Kahraman, A.) Topkapı Sarayı Kütüphanesi Bağdat 307 Numaralı Yazmanın Transkripsiyonu-Dizini. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları; Karagülle M. Z. (2000). Kaplıca Tedavisi, Balneoterapi, Hidroterapi. İçinde: Beyazova, M. ve Gökçe-Kutsal, Y. Ed. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon (ss. 878- 908). Ankara: Güneş Kitabevi; Karagülle M. Z. (2002). Kaplıca Tedavisi, Balneoterapi ve Klimaterapi. İçinde: Karagülle, M. Z. ve Doğan, M. B. (Editör), Kaplıca Tıbbı ve Türkiye Kaplıca Rehberi (ss. 1-48). İstanbul: Nobel Tıp Kitapevleri.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Çontay, K. (2017). İstanbul’un Şifalı Termal Kaynağı, Z Dergisi, https://zdergisi.istanbul/makale/istanbulun-sifali-termal-kaynagi-123, (Erişim tarihi: 21.10.2019); Karagülle, Z. (2003). Tuzla-İçmeler Büyük İçme-Ana Kaynak Mineralli Su Tıbbi Balneolojik Değerlendirme Raporu, http://kursunsu.com/wp-content/uploads/2017/04/k%C3%BCrsun-t%C4%B1bbi-de%C4%9Ferlendirme-raporu.pdf, (Erişim tarihi: 24.10.2019).