Tarihi Kalkanoğlu Pilavcısı

Gastronomi Yeme-İçme İşletmesi Lokanta

(Trabzon, 1954 – )

Osmanlı-Rus savaşı esnasında Osmanlı Ordusu Trabzon limanından Kars, Ardahan, Ağrı, Batum ve Kafkasya’daki cephelerine ihtiyaç maddeleri ve gıda dağıtımı yaptığı sırada (1853), dönemin Trabzon Valisi Osman Efendi, Padişahtan iyi bir pilavcıbaşı isteğinde bulundu. Padişah da pilavcıbaşılarından olan Kalkanoğlu lakaplı Süleyman Ağa’yı Trabzon’a gönderdi. Böylece Trabzon’da toplanıp cepheye giden askerler için Süleyman Ağa pilav pişirmeye başladı. Süleyman Ağa’nın pişirdiği pilavı çok beğenen Vali, aynı pilavdan halkın da ücretsiz yemesi için Trabzon’da Pazarkapı bölgesinde bir aşevi kurdu. Pilav yanında hoşaf ile servis edilerek halka dağıtıldı.

O tarihlerden itibaren halkın sevgisini kazanan Süleyman Ağa, 1854 yılında Kırım Harbi sona erdikten sonra da ticari olarak pilav yapıp satmak üzere bu bölgede kalmaya devam etti. Bugün yine aynı bölgede hizmet vermekte ve ailenin beşinci kuşağı tarafından işletilmektedir. Pilav, o yıllardan beri aynı yöntemle pişirilmekte ve servis edilmektedir. Et ve kemik suları uzun süre kaynatıldıktan sonra elde edilen bu suyun içinde haşlama yöntemi ile pilav yapılmaktadır. En son aşamada, pilavın üzerine kızdırılmış tereyağı dökülmektedir. İşletmenin açıldığı tarihlerden bugüne değişmeyen bir başka özelliği ise pilavın terazide tartılarak satılmasıdır. Buradaki amaç, kimsenin hakkının yenmemesi adına benimsedikleri ahlaki ilkedir. O yıllardan bugüne sadece pilav-hoşaf satışı yaparak gelen işletme günümüzde menülerine birkaç yemek çeşidi daha eklemiş durumdadır. Açıldığı tarihten itibaren hep aynı cinsin kullanıldığı pirinç, belli başlı birkaç ilden temin edilmektedir. Yanında servis edilen hoşaf için sadece Erzincan’da yetişen ve güneşte kurutulmuş ekşimsi bir tada sahip kayısı kullanılmaktadır. Yerli halk dışında Trabzon’u ziyaret eden turistler tarafından da yoğun ilgi görmektedir.

Yararlanılan Kaynaklar

Kalkanoğlu, T. İle 05. 09. 2019 tarihli görüşme. (Görüşen: L. Şişik).