Solo Turizm
TURİZM ŞEKİLLERİ VE ÇEŞİTLERİ
-
2025
Solo turizm, kişinin tek başına yaptığı ve yalnızlık deneyiminin kendi tercihleri ve sosyal eğilimlerine göre şekillendiği bir turizm türüdür. Solo turizmi tanımlayan temel unsur, bireyin kendi bireysel turizm ihtiyaçlarına, kişisel motivasyonlarına ve davranış biçimlerine dayalı olarak seyahat planlamasıdır. Her yalnız turistin bu unsurlar açısından birbirinden farklılık göstermesi, solo turizmin homojen olmayan, çeşitli ve öznel deneyimleri içeren bir yapı sergilemesine neden olmaktadır. Bu çeşitliliğin temelinde dört özgül itici güç yer almaktadır. Solo turizmi etkileyen başlıca unsurlardan ilki, bireylerin yoğun ve kalabalık yaşamdan uzaklaşarak bilişsel ve duygusal olarak yenilenme ihtiyacından kaynaklanan yalnızlık arayışıdır. Günlük yaşamın karmaşası, bireyleri kendileriyle baş başa kalabilecekleri, içsel denge kurabilecekleri bir deneyime yönlendirmektedir. İkinci unsur, sosyal etkileşim arayışıdır. Bazı bireyler, yalnız seyahat ederek yeni insanlarla tanışma, farklı kültürlerle etkileşim kurma ve sosyal ağlarını zenginleştirmeye yönelmektedir. Üçüncü unsur, yalnız olmanın olumsuz algısının azalmasıdır. Geleneksel olarak eksiklik veya dışlanmışlıkla ilişkilendirilen yalnızlık, günümüzde bireyselleşmenin etkisiyle daha meşru, saygın ve özgür bir yaşam tercihi olarak kabul görmeye başlamıştır. Dördüncü ve son unsur ise dijital bağlardır. Gelişen iletişim teknolojileri sayesinde bireyler, fiziksel bağlamda yalnız seyahat etseler de sosyal bağlarını sürdürebilmekte, bu da solo turizmi hem daha erişilebilir hem de daha güvenli bir seçenek hâline getirmektedir.
Zaman içinde solo turizm adı altında şekillenen tek başına seyahat etme pratiğinin, aslında geçmişin bireysel turizm alışkanlıklarına dayandığı görülmektedir. Antik Çağ’da bireylerin dini inançlar, sağlık arayışları ve kültürel ilgiler doğrultusunda gerçekleştirdikleri bireysel yolculuklar, solo turizmin tarihsel temellerine işaret etmektedir. Mısır, Roma ve Yunan uygarlıklarında tapınaklara yapılan ziyaretler, festivallere bireysel katılım ve tedavi amaçlı sağlık merkezlerine yapılan yolculuklar, solo turizmin erken örnekleri arasında değerlendirilmektedir. Herodot ve Pausanias gibi antik gezginlerin anlatıları, bu dönemlerde bireysel seyahat pratiklerinin varlığını belgeleyen önemli kaynaklar niteliğindedir. Bu tür seyahatlerin, çoğunlukla toplu hareketten ziyade bireysel motivasyonlarla gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır.
Günümüzde ise toplumsal yapıda yaşanan dönüşümler ve bireyselleşmenin artması, yalnız yaşayan bireylerin sayısında gözle görülür bir artışa yol açmıştır. Bu değişim, yalnızca yaşam biçimlerini değil, bireylerin boş zamanlarını değerlendirme ve tatil planlama pratiklerini de derinden etkilemiştir. Bu doğrultuda, solo turizm eğilimi daha görünür bir nitelik kazanmıştır ve tek başına turizm faaliyetlerine katılan birey sayısındaki artış dikkat çekici boyutlara ulaşmıştır. Bu bireyler, sektörün geleceğe yönelik stratejik planlamalarında öncelikli konumlandırılması gereken bir pazar segmenti hâline gelmiştir. Yapılan rezervasyonlar ve dijital platformlardaki arama eğilimleri, yalnız seyahate olan ilginin hızla yükseldiğini ortaya koymuştur. Tüm bu gelişmeler, yalnız seyahatin sadece bireysel bir tercih olmanın ötesine geçerek, toplumsal ve kültürel düzeyde yaygınlaşan bir olgu hâline gelmiştir.
Solo turizm faaliyetlerine yönelen bireylerin bu tercihlerinin arkasında farklı gerekçeler yatmakta olup, bu olgu genellikle iki ana grupta sınıflandırılabilmektedir. Birinci grupta, bireylerin kişisel tercihleriyle gerçekleştirdiği turizm faaliyetleri yer almaktadır. Söz konusu bireyler bağımsız hareket edebilme arzusu, esnek program yapabilme özgürlüğü, yalnız kalma ihtiyacı ya da yeni insanlarla tanışma isteği gibi motivasyonlarla solo turizmi tercih etmektedir. İkinci grup ise yaşam koşulları veya zorunluluklar nedeniyle yalnız seyahat etmeyi tercih etmek durumunda kalan bireyleri kapsamaktadır. Bu bireyler, kendilerine eşlik edecek birinin mevcut olmaması gibi nedenlerle tek başına hareket etmek durumunda kalmakta; boşanma ya da yakın çevrede yaşanan kayıpların ardından yapılan yolculuklar bu gruba örnek olarak gösterilebilmektedir.
Her iki motivasyon türü kapsamında da solo turizm bireylere bağımsız hareket etme ve esnek program oluşturma imkânı tanırken, çeşitli engel ve sınırlılıkları da beraberinde getirmektedir. Bu bağlamda, özellikle kadın bireyler açısından güvenlik kaygıları ön plana çıkmakta ve pek çok kadın, yeterli güvenlik önlemlerinin sağlanamaması halinde yalnız seyahat etmekten vazgeçmektedir. Bunun yanı sıra, toplumsal ve kültürel normlar da kadınların yalnız seyahat etmeleri üzerinde baskı unsuru oluşturmaktadır. Özellikle geleneksel yapının hâkim olduğu toplumlarda, yalnız seyahat eden kadınlar aileleri veya sosyal çevreleri tarafından olumsuz algılarla karşılanmakta, bu da kadınların seyahat tercihlerini doğrudan etkilemektedir. Yalnız seyahatte karşılaşılan bir diğer zorluk ise yalnız yemek yeme deneyimidir. Toplumsal olarak “tek başına yemek yeme” hâli, çoğu zaman dışlanmışlık, garipsenme veya acınma gibi yargılara maruz kalabilmekte; bu durum bireyde utanç, rahatsızlık ya da güvensizlik duygularına neden olabilmektedir. Tüm bunlara ek olarak, turizm sektöründe sunulan tatil paketlerinin çoğunlukla çiftler ya da gruplar dikkate alınarak hazırlanması, yalnız seyahat eden bireyleri hem seçenek açısından kısıtlamakta hem de ekonomik açıdan dezavantajlı hâle getirmektedir. Yalnız gezginlerin, konaklama veya tur hizmetlerinden yararlanabilmek için “tek kişilik ek ücret” ödemek zorunda kalmaları, bu tür seyahati daha az cazip hâle getirmektedir.
Referanslar
Jonas, L. C. (2022). Solo tourism: A great excuse to practice social distancing, African Journal of Hospitality, Tourism and Leisure, 11(SE1): 556-564; Leith, C. (2020). Tourism trends: lifestyle developments and the links to solo tourism, Journal of Tourism Futures, 6(3): 251-255; Mehmetoglu, M., Dann, G. M. ve Larsen, S. (2001). Solitary travellers in the Norwegian Lofoten Islands: Why do people travel on their own? Scandinavian Journal of Hospitality and Tourism, 1(1): 19-37; Seyhan, B. ve Evcim, S. (2012). Antik Çağ’da Anadolu’da Turizm, Disiplinlerarası Turizm Araştırmaları Kongresi, 219-234; Yang, E. C. L., Yang, M. J. H. ve Khoo-Lattimore, C. (2019). The meanings of solo travel for Asian women, Tourism Review, 74(5): 1047-1057.