Perrot, George

Kişi Seyyah

(1832 – 1914)

Orta öğrenimini Charlemagne Lisesi’nde tamamladıktan sonra Ecole Normale Superieur’de arkeoloji, sanat tarihi, antik Ortadoğu, Latince ve Yunanca dilleri öğrenimi gördü. Yunan uygarlığını araştırmak üzere kurulan Atina Okulu’nda öğretim üyeliği yaptı. Paris Edebiyat Fakültesi’nde arkeoloji profesörü olarak görev aldı. Daha sonra Türkçe, Arapça ve Farsça öğrendi. Yunanistan, Anadolu, İran, Suriye ve Mısır’a araştırma gezileri yaptı. 1861’de Fransız Millî Eğitim Bakanlığı tarafından Anadolu’da arkeolojik keşif gezisi yapmak üzere görevlendirildi. Bu amaçla 1861 yılının Mayıs ayında İstanbul’dan ayrılarak denizyoluyla Ereğli’ye geldi. Bolu ve Beypazarı üzerinden Ankara’ya ulaştı. Perrot, Hacı Bayram Camii yakınındaki Antik dönemde yapılan Ankara Anıtı’ndaki Roma İmparatoru Agustus’un Yunanca ve Latince yazılı siyasi vasiyetnamesini okuyarak çözdü. Perrot, Ankara’dan sonra Çorum ve Amasya’ya gitti. Oradan da Samsun üzerinden İstanbul’a döndü.

Georges Perrot, gittiği yerleşim birimlerinin tarihi, doğal güzellikleri, akarsuları, dağları, insanları, tarihi abideleri hakkında bilgiler verdi, bir uzman gözüyle tarihi yapıları inceleyerek kitabelerini okumaya çalıştı. Perrot, gittiği vilayet ve sancaklarda dönemin idarecilerini ziyaret etti; yöre ile ilgili bilgiler aldı, azınlık ve yerli halk arasındaki ilişkilerden bahsetti; yörenin ekonomisi, ticareti, tarımı hakkındaki gözlemlerini seyahatnamesine aktardı. Ayrıca, Perrot’nun seyahatnamesinde Samsun ve Amasya örneğinde olduğu gibi bazı vilayet ve sancaklardaki yabancı konsolosluklar ve yine yabancı sermayenin kurduğu işletmeler hakkında detaylı bilgilere yer verildi. Seyyah, ayrıca 1838’de İngilizlerle, 1839’da Fransızlarla yapılan Serbest Ticaret Antlaşmaları’nın sonucu olarak yorumladığı Anadolu pazarlarında çok sayıda İngiliz ve Fransız mallarının satıldığından bahsetmiştir.

“Şehir, uzaktan çatıları kırmızı kiremitle kaplı evler, dut ve diğer meyve ağaçları, böğürtlen çalıları arasında hoş bir görünüm oluşturuyordu (…). Amasya merkezine geldiğimizde, uzaktan görünen manzarasıyla aynı özellikte bir görünüm sergiliyordu. Şehre girdiğimiz kapının açıldığı avluda, Selçuklular ve Osmanlılar tarafından yapılmış sağlam ve zengin süslemeli büyük camiler, medreseler gördük. (…) Sanki Yeşilırmak’ın her iki tarafında biri birlerine el uzatırcasına sular üstünde yürüyormuş gibi duran evler, değirmenler, bahçelerin sulanması için nehrin her iki kıyısında kurulmuş su dolapları, özenli tahta köprüler bize Roma’daki Tiber Irmağı’nı hatırlattı.

(….) Amasya’daki modern sanayi kuruluşlarının içinde, kaliteli bir un fabrikası ile bir de ipek ipliği imal eden fabrikanın sahibi Alman Asıllı İsviçre vatandaşı Bay Krug’unkilerdir. Krug, fabrikalarında Müslüman-Hıristiyan ayırımı yapmadan birçok kadın ve çocuk işçi çalıştırmaktadır.”

Yararlanılan Kaynaklar

Mahiroğulları, A. (2016). XIX. Yüzyılda Anadolu’ya Gelen Seyyahların Seyahatnamelerinde Sanayi Devrimi’nin İzleri (Amasya Örneği), Karatahta, 3: 200-204; Perrot, G. (1864). Sovenirs d’Un Voyageen Asie Mineur, Michel Lévy Freres, Librarires Editeurs, Paris.; Tuzcu, A. (2013). Seyahatnamelerde Amasya. Amasya: Amasya Belediyesi Yayınları.