Kyme Antik Kenti

Doğal ve Kültürel Miras Antik Kent

İzmir’in Aliağa ilçesinin sınırları içinde bulunan Kyme antik kent, Çandarlı Körfezi’nin güneyindeki Nemrut Limanı kıyısında bulunan iki tepe arasında yer almaktadır. Kente yakın, güneyde İonia kenti olan Phokaia (İzmir/Foça), kuzeyde ise, aiol kentleri olan Myrina (İzmir/Aliağa/Güzelhisar Çayı Kıyısı) ve Gryneion (İzmir/Aliağa/Yeni Şakran) yer almaktadır.

Antik kentle ilgili ilk araştırmalar, çok erken tarihlerde başlamış olan birçok araştırmacının da dikkatini çeken bir antik kent olmuştur. 1429-1430 ve 1446 yıllarında, İtalyan tüccar Ciriaco de Pizzicolli D’Ancona tarafından buranın Kyme olduğu tespit edilmiştir. Daha sonra 1874 yılından itibaren, İzmir’de yaşayan Venedikli kökenli Baltazzi Ailesinden Demostenes Baltazzi tarafından ilk arkeolojik kazılar başlamıştır. 1881-1885 yılları arasında, Salomon Reinach kent mezarlığında (nekropolis) kazılar yapmıştır. 1925 yılında ilk kez Mustafa kemal Atatürk'ün imzası ile arkeolojik kazı izni verilmiştir. Bu kazı Prag Üniversitesi’nden Salac tarafından yürütülmüştür. 1953 yılından itibaren Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ekrem Akurgal tarafından kazılar yapılmıştır. Bu dönemde kazılar kentin iki tepesinden biri olan Güney Tepesi’nde MÖ birinci binin ilk yarısından kalan seramiklere ulaşılarak kentin geçmişi hakkında daha sağlıklı bilgilere ulaşılmıştır. 1960 yılında, çeşitli Alman bilim insanlarının bulunduğu bir ekip, limanda sualtı araştırmaları yapmıştır. Çevredeki yoğun sanayileşme yüzünden 1979 ve 1981 yıllarında, İzmir Müzesi Müdürü Hasan Tahsin Uçankuş tarafından kurtarma kazıları gerçekleştirilmiştir. 1982-1984 yılları arasında Ankara Üniversitesi’nden Vedat İdil başkanlığında, kent planının tespit edilebilmesi sebebiyle sütunlu cadde üzerinde yoğun çalışmalar yapılmıştır. 1986 yılından sonra İtalya arkeologların burada çalışmaları yapılmıştır. Bunlardan ilki, 1986 yılında Catania Üniversitesinden Prof. Dr. Sebastiana Lagona kentin arkeolojisine 20 yıl boyunca katkı sağlamıştır. Prof. Lagona, kentin limanı, tiyatrosu, hamamı, sivil mimarisini, Mısır tanrıçası İsis’e ait olan kutsal alanı ve sütunlu caddesi üzerinde çalışmıştır. 2008 yılından itibaren 2016 yılına kadar ise, Prof. Lagona’nın öğrencisi, öğretim üyesi Antonio La Marca tiyatro, sur duvarı, kent çarşısını (agora) ortaya çıkarılmasını sağlamıştır. 2017 yılından itibaren İzmir Müzesi tarafından kazı çalışmaları yürütülmeye başlanmıştır. Burada çıkarılan tüm taşınabilir eserler, İzmir Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Antik kente gelen ziyaretçi sayılarına ilişkin istatistiki bilgi bulunmamaktadır.

Kentin kurulduğu bölgeye, Gediz (Hermos) ve Bakırçay (Kaikos) Nehir’leri arasında, MÖ 1100’lerde bölgeye gelen ve il buraya ayak basan Aioller’in adından dolayı, Aiolis denmektedir. Burada bulunan 12 Aiol kentin en büyüğü ve başkenti konumunda olan Kyme, adını bir Amazon’dan almıştır. Hatta kent sikkelerinde amazon resmi kullanılmıştır. Kentin geçmişi antik kaynaklara göre, her ne kadar MÖ 1100’lere kadar inse de, arkeolojik kanıtlara göre MÖ VIII. yüzyılda ilk kanıtlar ortaya çıkmaktadır. MÖ VI. yüzyılın ortalarında diğer Batı Anadolu kentleri gibi Kyme’de Persler’in (İran) boyunduruğuna girmiştir. Bundan sonra içişlerinde serbest olması sebebiyle, zenginliğini korumuştur. Kent MÖ 334 yılından sonra Büyük İskender’in (Makedon Kralı) emrine girmiştir. Bu tarihten sonra, Roma dönemi sonuna kadar kent en ferah yıllarını yaşamıştır. Korunaklı limanı, verimli toprakları yanı sıra, Roma dönemindeki Smyrna (izmir)-Pergamon (Bergama) karayolunun aktif olması sebebiyle, burası daha değer görmüştür. MS 17 yılındaki yıkıcı depremin ardından Roma İmparatorluğu’nun büyük maddi yardımıyla kent daha da zenginleşmiştir ve büyük yapıların yapılmasına katkı sağlamıştır.

Kyme’de görülebilecek yapılar yoğunluklu olarak Hellenistik (MÖ 330-30), Roma (MÖ 30-MS 395) ve birazda Bizans dönemi (MS 395-1453) eserleri içermektedir. Başlıca eserler: Liman yapıları, sur duvarları, antik tiyatro, sütunlu galeri (stoa), kent çarşısı (agora), kime ait olduğu bilinmeyen küçük bir tapınak, Anadolu’da Kybele olan ana tanrıçanın Mısır versiyonu olan İsis tapınağı ve Bizans kalesi kalıntıları.

Yararlanılan Kaynaklar

Doğer, D. (2017). Aliağa Tarihi İlkçağdan 21. Yüzyıla. Aliağa: Kent Kitaplığı; Karaca, S. (2017). Aliağa’nın Antik Kentleri, Aliağa: Kent Kitaplığı; Taşpınar, P. (2019). Kyme Antik Kenti”, Aliağa ve Çevresindeki Antik Kentler. İçinde, M. Çekilmez, Editör (ss. 15-42). Aliağa: Kent Kitaplığı.