Kurul Kalesi Kazıları

Arkeolojik Kazı Doğal ve Kültürel Miras Kale

2010 yılından beri, Ordu Müzesi başkanlığı ve Prof. Dr. S. Yücel Şenyurt’un bilimsel sorumluluğunda kalabalık bir ekiple yürütülmektedir. Kurul Kalesi, inşa edildiği kayalığın doğal yapısıyla ahenkli bir biçimde gelişim gösteren yerleşim yapısına sahiptir. Kalenin tarihi, arkeolojik verilere göre MÖ IV. yüzyıla kadar gitmektedir. Fakat bu tarihe ait kontekste bir mimari unsur tespit edilememiştir. Çalışmalarda bulunan sikkeler arasında kondisyonu iyi olan ve nümizmatik uzmanlarınca okunan 278 adet VI. Mithradates dönemi sikkesi, bölgedeki en yoğun iskân faaliyetinin bu döneminde olduğunu gözler önüne sermektedir.

Kurul Kalesi, Ordu şehrini de içine alan alüvyonlu kıyı ovasına ve Melanthios (Melet) Irmağı’nı cepheden gören konumuyla dikkat çekmektedir. Kalenin tarihi coğrafya içerisindeki yeri için ünlü coğrafyacı Strabon’un kayıtları önemli bir yer tutmaktadır. Strabon’un “Mithradates Eupator ülkesinin sınırlarını genişletmesi ardından 75 kale yaptırdı” şeklindeki ifadeleri arkeolojik verilerle desteklenmiş ve bahsi geçen kalelerden bir tanesinin Kurul olduğu ispat edilmiştir. Kurul Kalesi’nde yürütülen kazı çalışmalarında, ilgili seviyelerde yanık tabakasına rastlanması MÖ 65/64 yılları civarında yaşanılan Roma istilası akabinde kalenin bir daha savunma amaçlı kullanılmadığını ortaya koymaktadır.

Coğrafi sınırlama olarak Orta ve Doğu Karadeniz bölümlerini birbirinden ayıran Melet Irmağı, Kurul Kalesi’nin doğu kısmından geçerek Karadeniz’ e dökülmektedir. Kalenin zirve noktası ile ırmak seviyesi arasındaki fark 571 metre rakıma kadar ulaşmaktadır. Karadeniz ikliminin bir gereği olarak sık çalılık ve ağaçlarla kaplanmış olan kayalığın zirvesi Ordu kentine hâkim manzarasından dolayı daha önceki senelerde yöre halkı tarafından piknik alanı olarak da kullanılmıştır.

Kazı çalışmaları Kurul Kalesi’nin askeri özelliğinin yanı sıra dini açıdan da önemli bir merkez olduğunu ortaya koydu. 2016 kazı sezonunda bulunmuş olan mermer Kybele heykelinin yanı sıra, daha önceki kazı çalışmalarında ele geçen iki adet Dionysos ve bir adet bronz Apollon büstü bu durumun kanıtıdır. 2016 yılında ortaya çıkartılan kalenin giriş kapısının, kale içerisine bir koridor ile devam ettiği tespit edilmiştir. Giriş kısmından sonraki bölümün güney duvarında 95 santimetre genişliğinde ve 90 santimetre derinliğinde bir niş içerisinde, mermerden yapılan Ana Tanrıça Kybele heykeli bulunmuştur. Bu heykel Türkiye’deki 2016 yılında bulunan en heyecan verici keşiflerden bir tanesidir. Tanrıça Kybele, kapının yanındaki bölümde bulunan diğer Kybele heykelciği ile ikonografik açıdan benzerdir. Kazılar sırasında ana kapıda ve diğer mekânlarda belirli kontekstlerde tespit edilen ağır yangın tahribatının oluşturduğu çökmeden dolayı heykelin kollarının iki yana düştüğü anlaşılmıştır. Mermer bir kaide üzerinde, yüksekliği bir metreyi aşan heykelde, saçlar boyundan ayrık olarak işlenmesi heykeli daha dikkat çekici hâle getirmektedir. Kybele heykelinin, kale girişinde bulunması muhtemelen onun kent koruyucu özelliği ile ilintilidir. Aynı zamanda dağların tanrıçası olan ve bu özelliğinden dolayı Matar Kybele (Dağların Anası) olarak anılan ana tanrıça kültüne Kurul Kalesi’nde rastlanılması, bu inanç sisteminin Antik Karadeniz coğrafyasında temsil edilmesi açısından oldukça önemlidir. Bununla birlikte Kurul Kalesi’nin güney yamacında tespit edilen Dilek (Sunak) Kayası civarında bulunan MÖ II. yüzyıla tarihlenen sikkeler, VI. Mithradates dönemi öncesinde Kurul Kayalıkları’nın bir açık hava tapınım alanı olarak kullanılmış olabileceğini gözler önüne sermektedir. Bu veriler, Kurul Kalesi’nin savunma özelliğinin yanı sıra dini açıdan da önemini göstermektedir.

Kurul Kalesi’nde turizme kazandırılmayı bekleyen basamaklı tüneller de mevcuttur. Antik dönemde Orta ve Doğu Karadeniz’in birçok noktasında görülebilen basamaklı tüneller dehliz olarak da anılmaktadır. Bu yapılar, üzerinde bulunduğu doğal kayalıkların belirli bir noktasından başlayarak, ana kayanın 45 derecelik bir açıyla, belirli bir sistemle delinmesi yoluyla inşa edilmiştir. Antik dönem Karadeniz coğrafyasına has yapılar biri olan bu tüneller hakkında yapılan yayınlar ve kazı çalışmaları yetersizdir. Bu yüzden Kurul Kalesi kazıları bu açıdan da bir eksikliği gidermektedir.

Kurul Kalesi Kazılarında ele geçirilen eserler, restorasyon çalışmalarından sonra Ordu’da kurulması düşünülen Ordu Arkeoloji Müzesi’nde sergilenecektir.

Yararlanılan Kaynaklar

https://ordu.ktb.gov.tr/TR-130678/kurul-kalesi-yerleskesi---ordu.html, (Erişim tarihi: 15.07.2020); Şenyurt, S. Y., Akçay, A. (2016). Kurul Kalesi (Ordu) VI. Mithradates Dönemi Yerleşimi Üzerine Ön Değerlendirmeler, Olba Kazısı Serisi, Seleucia VI: 221-248; Şenyurt, S. Y., Akçay, A. vd. (2017). Kurul Kalesi Kazıları, Türkiye Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Haberler, 43: 2.-9.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Şenyurt, S. Y ve Akçay, A.(2020). Kralın Tanrısı Dionysos Kurul Kalesi’nden Sesleniyor, Aktüel Arkeoloji Dergisi, Mart-Nisan: 58-69.