Çanakkale merkezde, Kemalpaşa Mahallesi’ne bağlı Fetvane Sokak’ta yer alan Kervansaray Oteli, 1903 yılında Çanakkale kadısı Abdürrahim Efendi tarafından bir konak olarak inşa edildi. Uzun yıllardır otel olarak kullanılan yapı, 2006 yılında tarihi dokusu korunarak restore edildi. İki katlı olarak inşa edilen yapı, üç cephe ile dışa açılmaktadır. Yola bağlı kuzey cephe gerisinde yükselen yapı kütlesinin arkasında bahçeli avlusu yer alıyor. Yüksek duvarlarla kuşatılan avluda mutfak ve depo gibi müştemilat birimleri ile bir kuyu bulunmaktadır. Bahçenin gerisinde, restorasyon sırasında inşa edilen ek bina yer alır. Yapının inşasında İtalyan üretimi tuğla ile mermer kullanılmıştır. Dışta cepheye yansıtılan kırmızı astarlı tuğla ile beyaz mermerin oluşturduğu kontrast, yapının en karakteristik özelliğini teşkil etmektedir. Kullanılan mermer sütunce, başlık, konsol, saçak ve silmeler gibi yapısal ögeler cephelere ayrı bir dekoratif zenginlik katmaktadır. Üstte bir parapetle sonlanan cephelerin gerisinde kırma çatı yükselmektedir. Parapetin köşelerine antik dönemi refere eden büyük süs vazoları vardır. Yapının sokağa bakan prestijli ön cephesi, hacimsel nitelikli girişi ve üstteki cumba çıkmasıyla oldukça hareketli bir tasarıma sahiptir. Kemerli kapı ve pencerelerin kilit taşları üzerindeki yıldız ve ay motifleri dikkat çekicidir. Giriş üzerinde kütlesel bir çıkma yapan cumbayı alttaki sütunlara binen işlemeli mermer konsollar desteklemektedir. Yan cephe, daha masif olmakla birlikte benzer şekildeki mermer sütunce, plaster, saçak ve silmeler gibi yapısal ögelerle renkli bir görüntü sergilemektedir. Bahçeye bakan arka cephe ise diğerlerine göre daha sadedir. Ortada, giriş aksının iki kat boyunca geri çekilmesiyle cepheye biraz hareket kazandırılmıştır. Cephenin batı kanadına mutfak ve depodan oluşan tek katlı müştemilat bitişmiştir. Dışta dikdörtgen prizmal bir kütle teşkil eden tarihi binanın içerisinde; mekanlar, geleneksel orta sofalı plan şemasına göre düzenlenmiştir. Giriş katı sofası önünde bir antre yer almaktadır. Bir kapı ile de arkadaki bahçeye açılan sofanın yanlarında, iki uçta birer oda ile bunlar arasına yerleştirilen tuvalet ve merdivenler bulunmaktadır. Kabaca, paralel eksenli üç dikdörtgen hacimle teşkil olunan plan şeması üst katta da tekrarlanmakta; burada, kesintisiz olarak uzanan orta sofa, önde dışa doğru taşarak cumba şeklinde bir çıkma meydana getirmektedir. Mekanlar, yüksek tavanları ve ahşap ağırlıklı iç dekorasyonu ile tarihi özelliklerini yansıtmaktadır. Tarihi nitelikli ahşap merdivenin işlemeli korkuluk ve tırabzanları da dikkat çekicidir. Arka bahçede, konakla bir bütünlük teşkil eden tek katlı müştemilat yapısı hem dışarıya hem de avluya açılan bir antre ile birbirine bağlanmaktadır. Bir mutfak ve gerisindeki depodan oluşan müştemilat, restorasyon sırasında içerisindeki özgün ocak korunarak özel odaya dönüştürülmüştür. Bahçe gerisindeki üç katlı ek bina, tarihi bina ile uyum teşkil edecek şekilde inşa edildi. Kervansaray Oteli, günümüzde 11 odalı ana bina ve sekiz odalı ek bina ile birlikte hizmet vermektedir. Ek binanın altı restoran, çeşitli çiçek ve bitkilerle donatılmış bahçesi ise açık kafe olarak kullanılmaktadır.