Günümüzde restore edilmiş halini görülen Karakolyanı Camii, Selçuk-Kuşadası yolunda eski mezarlığın doğusundadır. Günümüze kitabesinin ulaşamamış olması sebebiyle inşa tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Mimari özelliklerine ve çağdaşı diğer yapılara bakılarak Aydınoğulları Beyliği dönemine ait olduğu söylenebilir. Ana mekânı iki sıra tuğla, bir sıra kesme taş ile inşa edilen caminin son cemaat yeri ise üç kemerli bir girişten ibarettir. Üç yöne kemerlerle açılan son cemaat yeri, dönemine uygun tuğla işçiliğiyle hareket kazanmaktadır. Son cemaat yeri kemerleri, yapının ilk halinde sivri kemerli iken restorasyondan sonra yuvarlak kemerli olarak yapılmıştır. Kuzeybatı köşesinde duvara bitişik kesme taş ile yapılan kaide üzerinde yükselen tuğla minare ise tek şerefelidir. Şerefe altında yapılan zikzak bezeme ile monotonluk giderilmiştir. Yine caminin ilk halinde daire planlı olan minare kaidesi restorasyondan sonra değişmiştir. Erken Osmanlı döneminde de devam eden kirpi saçak uygulaması ana mekân saçağında üç sıra, son cemaat yeri ve kubbe ile kasnağın birleştiği kesimde iki sıra olarak uygulanmıştır. Ana mekândan oldukça yükseltilen ve dönemin özelliği olarak da görülen sekizgen kasnağın her cephesinde sağır nişler mevcuttur. Bu nişlere de birer pencere açılarak iç mekânın aydınlanması sağlanmıştır. Ana mekân duvarlarında açılan, alttaki sivri kemerli dikdörtgen söveli, üstteki ise daha küçük ve sivri kemerli pencereler de iç mekânda ışığın etkisini arttırmaktadır. Kare planlı harim, kasnağa oturan basık bir kubbe ile örtülüdür. İç mekân ve mihrap süslemeleri ise zamana yenik düşerek günümüze intikal edememiştir. Caminin önemli bir yanı da haziresinde bulunan mezar taşlarıdır. Beylikler devrine ait olan mezar taşlarının önemi ise dönemin kişilerine dair bilgi veren belge niteliğinde olmalarıdır. Cami, günümüzde ibadete ve ziyarete açıktır.