Doğubayazıt Kalesi

Doğal ve Kültürel Miras Kale

Doğubeyazıt Kalesi, Eski Beyazıt’ın kuzey batısında yekpare sert ve dik kayalar üzerine inşa edilen bir kaledir. Kalenin en dikkat çeken özelliği çok eski medeniyetlerin izine rastlanılan bir yer olmasıdır. Örneğin, Bayazid Kalesi’nde bulunan Urartu dönemine ait kaya mezarları, kalenin ilk yapımının Urartulara kadar uzandığını göstermektedir. Belleburç denilen semtte yer alan kale eski kasabaya 300 metre uzaklıkta ve yüksekte bulunmaktadır. Güneyinde bulunan İshak Paşa Sarayı ile kale arasında derin bir vadi yer amaktadır. Aynı zamanda kalenin güneydoğusunda da Urartu döneminden kaldığı sanılan bir yerleşim alanının izleri vardır. D. Huff tarafından kapsamlı bir şekilde araştırılan buradaki kaya mezarı MÖ XIII. ile IX. yüzyıl arası olarak tarihlendirilmiştir. Urartu döneminde kalenin adının Daryunk olduğu belirtilmektedir. Doğal bir kale konumunda olan Karaburun tepelerinin sarp kayaları, düzgün taş duvarlarla örülerek muhkem bir kale inşa edilmiştir. Kalenin temelinde bulunan taşların cins ve kesme tekniğinden de, ilk kalenin Urartular tarafından yapıldığı, daha sonraki yıllarda kalenin Selçuklular ve Osmanlılar tarafından onarıldığı anlaşılmaktadır. Bölge halkı arasında Doğubayazıt Kalesi’ne, Ceneviz Kalesi de denmektedir. Zira Ortaçağ’ın başında Karadeniz kıyısında bulunan limanlardan Asya’ya ticaret yapan Cenevizli tüccarlar, Doğubayazıt’ tan geçerek buradaki transit yolu kullanmıştır.

Doğubayazıt Kalesi Osmanlı döneminde zaman zaman çeşitli onarımlardan geçti. Ortaçağ boyunca birçok kez el değiştiren kale, Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran Seferi sırasında Osmanlıların eline geçmesi ile Osmanlı’nın doğu seferlerindeki en önemli sancağı olmuştur. Yavuz Sultan Selim, Celayir Devleti’nin saldırılarına karşı koyabilmek için 1374 yılında Doğubayazıt Kalesi’ni restore ettirmiştir. Halk tarafından çok sevilen Sultan Selim’in ölümünden sonra, halk onun anısına şehrin adını değiştirerek Daryunk yerine ilk defa Bayazıt adını vermiştir. Eski kalenin adı da Bayazıt Kalesi olarak değişmiştir. Ayrıca Mahmut Paşa’nın Bayazıt Sancakbeyliği sırasında (1722-1767), Erzurum Beylerbeyi İbrahim Paşa’ya gönderilen 1763 tarihli bir mektupta kalenin onarımından bahsedilmektedir. Bayazıt Kalesi 1828, 1855, 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşları’nda ve Birinci Dünya Savaşı sırasındaki Ermeni isyanlarında tahribata uğramıştır. Bir zamanlar Osmanlı Devleti’nin doğudaki en önemli sancak merkezlerinden biri olan Bayazıt şehrinin etrafındaki surlar ve iç kalenin XIX. yüzyılın sonlarına kadar sağlam olduğu bu yıllarda yöreye gelen yabancı seyyahların çizdiği gravürlerden anlaşılmaktadır. Bir sit alanı olma özelliği taşıyan ve muhteşem doğası ile Ağrı kent merkezi ve çevresi, tarihi ve kültürel mirası ile yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini çekmektedir.

Yararlanılan Kaynaklar

Çetin, Y. (2006). Ağrı ve Çevresinde Osmanlı Döneminde Mimari Yapılaşma, Sanat Dergisi, 10: 127-139; http://www.dogubayazittso.tobb.org.tr/Doğubayazıt/TarihiYerler/BayazıtKalesi/tabid/3929/Default.aspx, (Erişim tarihi: 06.03.2020).