Anadolu Kervansarayları

Kervansaray ve Han Kervansaray

Ulaşıma dayalı olarak belirli mesafelerde, şehirler üzerindeki yollarda ve farklı ihtiyaçlara hizmet etmesi için inşa edilen kervansaraylar uzaktan bakılınca güçlü duvarları ve bazen kale surlarına benzer payanda ve kuleleriyle masif ve emniyetli yapılardır. İçlerine girildiğinde kervanların her türlü ihtiyacını karşılayacak bir teşkilata sahiptir. Selçuklu sultanları ve yüksek devlet görevlileri tarafından Baharat Yolu ve İpek Yolu üzerinde her 30-40 kilometrekarelik mesafede bir yaptırıldı. İki mesafe arasındaki uzaklık, yüklü bir hayvanın ve yanında yürüyen kervanın şafak vaktinden seher vaktine kadar kat edebileceği mesafedir. Bu, yolun durumuna göre değişse de ortalama 30 kilometre civarındadır. Kervanlar için geçici konaklama imkanı sağlanır, kervanlar yanlarında getirdikleri malları burada satarlar ve parasal işlemlerini hallederlerdi.

Anadolu, Selçuklu himayesine girdikten sonra XII. yüzyılın sonlarında farklı milletlerin ticari faaliyetlerini gerçekleştirebildikleri bir merkez haline geldi. Bu durum karşısında, ekonomi ve fetih politikalarını bu ticari faaliyetlere göre düzenlemek durumunda kalan Selçuklu sultanları tarafından bir uçtan diğer uca, ana ticaret yollarından ara yollara kadar her yerde kervansaray inşasına başlandı. Birer vakıf yapısı olan kervansaraylarda kervanlar üç gün süreyle kervansaray kurucusunun misafiri niteliği taşıdıklarından ücrete tabi tutulmazlardı.

Milletlerarası ticareti canlı tutmak amacıyla inşa edilen kervansaraylar sadece Türklere değil, aynı zamanda ticari faaliyet gösteren yabancılara da hizmet etmekteydi. Bu yapılarda, insan ve hayvanlarının her türlü ihtiyacı karşılayacak yiyecek-içecek, sarnıç, şadırvan, mescit, hamam, kütüphane, baytar, doktor, berber, tamirci, rehber, saraç, nalbant gibi tesis ve yardımcılar bulunurdu. Yazın kapalı mekanlarda hayvanlar, açık mekanlarda insanlar arabalarıyla birlikte konaklardı. Kış mevsimi geldiğinde, ticaret bir miktar azalırdı. Buna rağmen kervansaraylar hizmet vermeye devam eder, müşteriler kapalı alanda hayvanlarla birlikte aynı yerde ağırlanırdı. İnsanlar yüksekte bulunan sekilerde kalırken, hayvanlar aşağıda kalan yerlerde gecelerdi. Kapalı olan bölümlerin aydınlanması için içeriye doğru geniş, dışarıya doğru güvenlik nedeniyle daha dar formda yapılan mazgal pencereler vardı. Orta bölümün iç taraftan kubbe dış taraftan külahlı bir biçimde yükseltilmesi, kervansarayların iyi bir şekilde ışık alabilmesi ve havalandırılmasının yanı sıra dışarıdan uzak mesafeden görünmesini ve gözcülerin uzağı daha iyi görebilmelerini sağlamak adına yapılmıştır. Isınma bazı kervansaraylarda bulunan tandır, ocaklar ve hayvan dışkısından çıkan ısı ile sağlanırdı. Barış zamanlarında ticaret yapısı işlevi gören kervansaraylar, savaş zamanlarında da askeri amaçlı kullanılırdı.

Kervansarayda konaklamak bazı kurallara tabiydi. İlk olarak eşyalar ve hayvanlar yerleştirilir ve gece olduğunda kapılar kapanırdı. Sabah olduğunda kervanda bulunanlar tüm eşyasının ve hayvanının çalınmadığından emin olunca kapılar açılırdı. Herhangi bir çalıntı durumu söz konusu olduğunda ise orada bulunan herkes aranırdı. Kervansaraydaki asayişin sağlanmasından sorumlu olan kişi kervansaray amiriydi. Yapılan hırsızlığın bedeli çok ağırdı. Zarara uğrayan kervanın kaybını, sultanlar devlet hazinesinden öderdi. XVIII. yüzyılda kervansarayların inşa edilmesinde azalmalar görülmüş, XIX. yüzyılda bazı istisnalar dışında kervansaraylar terk edilir hale gelmiştir. Bugüne dek varlığı belirlenen 250’yi aşkın kervansaray vardır. Anadolu Türkleri’nin yaygınlaştırdıkları kervansaraylar, günümüzdeki turizm anlayışıyla benzerlik gösteren bir konaklama sistemi geliştirmiş ve uygulamıştır.

Yararlanılan Kaynaklar

Acun, H. (Editör) (2007). Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları; Berkol, F. (2006). Türk Vakıf Kervansarayları ve Bugün Turizm Hizmetinde Kullanılmaları, Vakıflar Dergisi, 10: 345-365; Gümüşçü, O. (2014). Anadolu’daki 16. Yüzyıl Ticaret Yolları. İçinde; F. Atasoy (Editör), İpek Yolu’nda Türk Kültür Mimarisi (ss. 101-114). Ankara: Türk Yurdu Yayınları; Kuban, D. (2012). Çağlar Boyunca Türkiye Sanatının Anahatları (Dördüncü baskı). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları; Ortaylı, İ. (1973). Devenin Taşıma Maliyeti Eğrisi Üzerine Bir Deneme, SBF Dergisi, 28: 181-190; Özdemir, M. (2014). Türklerde Turizm, Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi, 25(1): 121-130.

Ayrıntılı bilgi için bakınız

Acun, H. (Editör) (2007). Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları.